savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2423
EURO
36,9795
ALTIN
2.933,31
BIST
8.882,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
14°C
Ankara
14°C
Açık
Perşembe Açık
16°C
Cuma Açık
14°C
Cumartesi Çok Bulutlu
13°C
Pazar Az Bulutlu
14°C

NATO’nun Türkiye’ye Gizli ve Dolaylı Silah Ambargosu

NATO’nun Türkiye’ye Gizli ve Dolaylı Silah Ambargosu

NATO’nun Türkiye’ye Gizli ve Dolaylı Silah Ambargosu

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 29 Mayıs 2017

Savunma analizcisi Koray Gürbüz’ün Türkiye Sputnik’e yaptığı açıklamaya göre; ABD liderliğindeki Kuzey Atlantik İttifakı, silah satışlarında Türkiye’ye silah ambargosu uygulayarak Ankara’nın askeri imkân ve kabiliyetlerini sınırlandırmaktadır.

Almanya ve diğer NATO üyeleri Türkiye’ye karşı dostane olmayan bir tutum sergilemektedir. Bir taraftan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ve ona bağlı Halkın Koruma Birlikleri (YPG) dahil Türkiye’ye karşı savaşan silahlı grupları desteklerken, diğer taraftan da Türkiye’ye yapılan silah teslimatlarında örtülü ve dolaylı bir ambargo uygulamaktadırlar.

Ankara Bilkent Üniversitesi savunma uzmanlarından ve eski Türk Gaziler Derneği başkanı Gürbüz, bir NATO üyesi olarak Türkiye’nin, NATO standartları ile uyumlu silahları kullanmak zorunda olduğunu ve askeri bloğun diğer üyelerinden sadece bu tür silahları satın alabileceğini açıklıyor.

Silah alımlarında bir sorun yaşanmadığını ifade eden Gürbüz, mühimmat ve yedek parça alımlarında ise geciktirmeler dahil sorunlar yaşandığına dikkat çekmektedir. Sonuç olarak Türkiye, ihtiyaç duyduğu anda bu silahları kullanamamaktadır. Durum neredeyse 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasındaki ile aynıdır.

20 Temmuz 1974 günü Türk ordusu, Kıbrıs’ta gerçekleştirilen askeri darbeden beş gün sonra birliklerini adaya göndermiştir. Ankara, ateşkes ilan edilmesi öncesinde, adanın yaklaşık olarak %3’ünü işgal etmiş, sonraki ay devam eden operasyonlar ile adanın %40’ını ele geçirmiştir.

Ankara’nın müdahalesi Birleşmiş Milletleri harekete geçirmiş ve her iki ülkeye de silah ambargosu uygulanmaya başlanmıştır. Türkiye üzerindeki sınırlamalar üç yıl sonra kaldırılırken, Kıbrıs’a uygulanan ambargo hala sürmektedir.

NATO üyesi ülkeler bölgede barışa gerçekten katkı yapmayı gerçekten istiyor ve bu hususta gerçekten samimi iseler, öncelikle teröristleri desteklemeyi bırakmalıdırlar. Halen Suriye’de sayısız terörist grup bulunmaktadır. NATO üyesi ülkeler, bunların birçoğuna lojistik destek sağlamış ve halen de sağlamaya devam etmektedir. Örneğin NATO, silah verme konusunda Özgür Suriye Ordusuna büyük oranda destek sağlamaktadır. Eğer bugün PKK savaşçıları Türkiye ile Suriye arasındaki sınır boyunca serbestçe hareket edebiliyorlar ise bunun nedeni; sözde NATO müttefiki olan üye ülkelerin, bu terör örgütüne verdikleri destek ve yaptıkları yardımlardır.

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve yazar ile Sputnik’in görüşlerini yansıtmaktadır. Yazının orijinaline aşağıdaki linki tıklayarak erişebilirsiniz.

https://sputniknews-com.cdn.ampproject.org/c/s/sputniknews.com/
amp/military/201705261054019274-nato-turkey-arms-embargo/

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.