savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2423
EURO
36,9795
ALTIN
2.933,31
BIST
8.882,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
14°C
Ankara
14°C
Açık
Perşembe Açık
16°C
Cuma Açık
14°C
Cumartesi Çok Bulutlu
13°C
Pazar Az Bulutlu
14°C

Neşe Öğretmen

Neşe Öğretmen

Neşe Öğretmen

 

“Ben tükenmez olayım tüm insanlara, yolculara yeteyim istiyorum. Korkuyorum bazı geceler, karanlık geliyor her yer bana, karanlık çok karanlık. Üşüyorum yatağımda. O zaman unutayım diye, avunayım diye annemi, babamı, kardeşlerimi düşünüyorum. Yurdumu, binlerce şehidin kanıyla sulanmış yurdumu düşünüyorum.” Neşe ALTEN (1972-1993)

Sun Savunma Net ailesi bu yazıyı kaleme alana binlerce kez teşekkür eder.

 

“NEŞE ÖĞRETMEN, Tekirdağ Şarköy’de, 1972 yılında, Alten ailesinin en küçük kızı olarak dünyaya gelmişti. Öğretmen olmak istiyordu.

Eğitim Fakültesi’nden 1993 yılında mezun oldu. Ataması Diyarbakır’ın Bismil ilçesine yapıldı.

Bölücü örgüt, öğretmenleri “Türk asimilasyonunun” en önemli parçası sayarak, eylem yapma kararı almıştı. Emri, bugünlerde devlet yetkililerince “kanı durdurmak için herkesle görüşülür” denilerek müzakere yapılan Apo vermişti.

Neşe henüz 22 yaşındaydı. Çıtı pıtı, çocuk görünümlü bir kızcağızdı. “Bayrağımızın dalgalandığı her yere giderim” diyor, başka bir şey demiyordu.

Nokta tayininin çıktığı teröre müzahir bölge olan Çavuşlu Köyü’ne ulaşır ulaşmaz, görev yapacağı okula gitti. Hali içler acısıydı.

Köy muhtarı ve köyün ileri gelenleriyle konuşup eksikleri gidermek için yardım istedi. Köylüler isteksizdi, ancak “Parasını ben vereyim.” deyince onarımı başlatabildi. İlk aylığının büyük bölümünü ustalara verdi, gerisini de borçlandı.

1993 yılının 26 Ekim’i… Neşe yorgun argın okuldan eve geldi. Biraz dinlendikten sonra babasına: “Onarım işleri yüzünden açıldık. Evde sivri biberimiz var istersen onları kızartalım, ekmek ve yoğurtla yeriz.” dedi.

Henüz bir ocakları yoktu. Biberleri hazırladı, tavayı piknik tüpüne koydu. Ekmek ve yoğurdu masaya bıraktı.

Hava iyice kararmış, köydeki köpekler sürekli havlıyor, onun ötesinde uluyordu.

Köpek ve rüzgâr sesinden, önce kapının vurulduğunu duymadılar. Sertçe çalmaya devam edince, babası: “Kim o?” diye seslendi.

“Açın, hoca hanımla bir şey görüşeceğiz.” dedi kapıyı çalanlar.

Açtılar. Karşılarında silahlı iki yarasa. “Dışarı çıkın!” diye bağırdılar.

Türkçeyi düzgün konuşanı: “Biz ‘Faşist T.C.nin hiçbir öğretmenini Kürdistan’a sokmayacağız, biletlerini iptal etsinler.’ demedik mi?” diyerek, Neşe’nin yaşlı babasını tokatlayarak yere yuvarladı.

Neşe, köylülerden yardım gelir umuduyla bağırmaya başladı. Avazı çıktığı kadar haykırdı ama köyden “yardıma gelen kimse” çıkmadı.

Doğrulan babası “Yapmayın!” diyordu.

Yarasalardan biri silahın namlusunu Neşe’nin babasının kafasına dayadı ve tetiğe bastı.

Neşe donup kaldı. Yeniden bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. Kendini olduğu gibi yere bıraktı.

Neşe’yi saçından tutup tekme ve dipçik darbeleriyle köyün çıkışındaki tepeye kadar sürüklediler.

Genç kızın üstündeki giysi paramparça oldu. Bu arada kalleşlerin sayısı beşe çıktı.

Neşe gözleri açık ve donuk, ölüme hazır bakıyordu.

Biri kalaşnikofunu seriye aldı ve Neşe’nin sağ göğsünün üstüne dayayıp tetiği çekti. Beş mermi Neşe’nin göğsünü parçalamaya yetmişti.

Yarasalar tatmin olmadı. Diğer göğsünün de hakkını verelim dediler gülerek. Aynı işlemi cansız bedeninin diğer göğsünde de tekrarladı biri.

Ailesinin üzerine titreyip kıyamadığı Neşe’nin elbiseleriyle birlikte vücudu da lime lime oldu…”

“Neşenin ölümü insan hakları için mücadele ettiğini iddia eden hiçbir dernek tarafından kınanmadı.

AB komiserleri kimseye “ne yapıyorsunuz” demedi.

Sokak köpekleri için kıyameti koparanların sesi çıkmadı.

Azıcık nasırına basılsa bağıranlardan tek bir açıklama gelmedi.

Aydınlardan “bunu umursuyorum” diyen olmadı.

Neşe öğretmen ve babasının arkasından on binler yürümedi”

Not: Olay tamamen gerçek olup, sınıf öğretmeni olan Neşe ALTEN, Diyarbakır İli Bismil İlçesi Çavuşlu Köyü İlkokulu’ndaki görevine 30.09.1993 tarihinde başlamış, yirmi beş günlük öğretmen iken, 26.10.1993 tarihinde şehit edilmiştir.

Unutmadık ve unutmayacağız! Teröristin her türlüsü yok olana kadar mücadeleye devam!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.