Beceriksiz liderlik, bölünmüş bir toplum ve istikrarsız bir ekonomi ile boğuşan bir zamanların güçlü ve asırlarca süren bir geçmişe sahip Osmanlı İmparatorluğu, 20. Yüzyılın başlarında Avrupa’nın hasta adamı olarak anılmaya başlanmış ve sonra da çökerek tarihin tozlu yaprakları arasında yerini almıştır.
Yazar: Lawrence Kadish, GATESTONE INSTITUTE INTERNATIONAL POLICY CONSUL, 01 Mayıs 2024
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 02 Mayıs 2024
Beceriksiz liderlik, bölünmüş bir toplum ve istikrarsız bir ekonomi ile boğuşan, bir zamanların güçlü ve asırlarca süren bir geçmişe sahip Osmanlı İmparatorluğu, 20. Yüzyılın başlarında Avrupa’nın ‘‘HASTA ADAMI’’ olarak anılmaya başlanmış ve sonra da çökerek tarihin tozlu yaprakları arasında yerini almıştır.
Ey Amerika! Osmanlı İmparatorluğu’nun hazin sonunu örnek al! Ölümcül bir hastalığın gerektirdiği tedavi yöntemlerini düşün, unutma ki, hiçbir ülkenin Osmanlı enfeksiyonuna karşı bağışıklığı yoktur.
ABD bir an önce enerji bağımsızlığına geri dönmek zorundadır. ABD bugün, en son teknoloji sayesinde sadece ülkenin ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, müttefiklerine petrol ihraç etme yeteneğine de sahiptir. Enerji bağımsızlığına geri dönüş, enerji stoklarını Batı dünyasına karşı bir silah olarak kullanan Rusya ve İran’ın yerinin alınmasını sağlayacaktır.
ABD’nin petrol üretim musluklarını açması durumunda, fiyatların mevcut 83 dolar seviyesinin yarısına, yani 40-50 dolar seviyelerine ineceği tahmin edilmektedir. Bu fiyat, Rusya ve İran için bir ekonomik kalp durması ve Batı dünyasına karşı küresel saldırılarının durması demektir.
Enerji bağımsızlığının ardından ABD, güçlü bir ekonomik büyüme politikası uygulamalıdır. Hiçbir ülke vergi politikaları ile refaha ulaşamamıştır. Amerika’nın en güçlü silahları olan yaratıcı, dinamik ve açık ekonomik pazarın zincirleri kırılmalıdır.
Washington yönetimi, toplumun bütün kesimlerinin vergilerini düşürmeli ve büyümeyi engelleyen dağları yerle bir etmelidir. Güçlü bir büyüme yanlısı politika uygulanırken, düşük maliyetli kredi sağlanması da aynı derecede önemlidir.
Komünist Çin, bugün küresel liderlik için ABD’ye meydan okumakta ve savunmadan, yapay zekâya ve Wall Street’e kadar her alanda derin casusluk faaliyetleri yürütmektedir. Çin, ABD’yi teknolojik, askerî ve ekonomik olarak felce uğratmak ve yerini almak maksadıyla elinden gelenin en iyisini yapmaya devam edecektir.
Her ne kadar güçlü bir Amerika ordusu esas olsa da, Çin’in tehditlerine karşı koyabilmenin en büyük araçlarından bir tanesi üretim ekonomisine geri dönmektir. Ülke içi üretimin maliyet-etkin ve uygulanabilir olmadığı durumlarda, Hindistan gibi günümüzde ve gelecekte kendini ABD’nin karşısına çıkmaya adamamış ülkelerle işbirliği yapılabilir ve ortak hareket edilebilir. Öte yandan, ilaç ve bilgisayar yongaları gibi temel ihtiyaçların ülke içinde üretilmesine devam edilmelidir.
Eğer Amerika egemen bir ulus olarak kalmak istiyor ise sınırlarını güvence altına almalıdır. Şu an Amerikan topraklarında, yarısı ülkeye 2021 yılından sonra giren 20 milyondan fazla yasadışı göçmen olduğu tahmin edilmektedir. Kentlerin sokaklarındaki mevcut durum, Beyaz Ev tarafından uygulanan, kontrolden çıkmış sınır politikalarının yarattığı ulusal güvenlik riski ve kargaşanın en güzel göstergesidir.
Devletler hastalanırlar. Bu hastalıkların taşıdığı ölümcül riski görmeyen ve gerekli tedaviyi reddedenler ise ölmeye mahkûmdurlar.
Osmanlı örneği hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır.