Güce öylesine alışırsınız ki bir müddet sonra o güç sizin sanki doğuştan hakkınız gibi, sanki devredilmeyecek bir hak gibi görünmeye başlanır ve siz o gücün cazibesiyle doğru olanı değil de o anda sizin gücünüzü tahkim edecek neyse onu yapmaya başlarsınız. Aslında benim ile Sayın Erdoğan’ın ve AK Parti’nin yollarının ayrıldığı yerde burada oldu. Ahmet Davutoğlu
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 05 Kasım 2021
Bakınız, partiler ve siyasi hareketler tavanda bölünmez. Tavanda bölünmüşse ciddi bir sıkıntı değildir. Bizim hareketimizde de iki kez bölünme oldu, ama eğer tabanda bir kayma varsa işte tehlikeli olan odur. Yüzde 15’lik kitle bir başka yere doğru gitmişse, kimse bunu engelleyemez. 1 Kasım 2015’te, biz Türkiye’de yüzde 49,5 oy aldık. Şimdi Cumhur İttifakı olarak yüzde 44 oy aldılar. Yüzde 8 ile 10 oy oranı MHP’ninse AK Parti’nin oy oranı yüzde 34’lere çekilmiştir. Sorulması gereken soru; ne yanlışlar yaptık ki parti bu banda geriledi ve bir kopuş yaşandı?
‘‘Ahmet Davutoğlu, toplumumuza ve insanlığa yaptığı kötülüklerden sonra, bir dünyevî tövbe ve istiğfar sürecine girmiş görünüyor. “Bekâ endişeleri demokrasiyi askıya alma heveslerinin gerekçesi olamaz. Aksine devletimizin bekasının temeli demokratik meşruiyettir,” yollu sözlerinde ne derece samimidir, henüz bilmiyoruz. Tabii Hitler’in koca milleti tek hedef etrafında birleştirip seferber ederek yarattığı millî güce hayran, dünyaya hâkim olma peşindeki bir Türkçü-İslâmcı olarak samimiyetle çoğulcu demokrasi ve hukuk devleti ister hale geldiyse bundan memnun olunur. Ama inanılır olması için sıkı özeleştiriyle işe başlaması lazım. Bu da diline pelesenk ettiği “değerler” ile uyuşur mu, şüpheliyim. Yayımladığı metin hakkında ilk denecek olan şudur: Politika yapamayacağının kanıtı. Bunca beklentiden sonra, ancak biz gazetecilerin ve görevi-konumu icabı bizim gibi mecbur olan birkaç kişinin okuyacağı uzunlukta bir nutuk metniyle ortaya çıkması, tanıdığını, bildiğini, çok yakından ilişkide olduğunu vehmettiği toplumsal ortamımızla uzaktan yakından alâkası bulunmadığını ve Türk sağının kurtlarının çakallarının kendisini ilk hamlede ham yapabileceğini gösteriyor’’ Ümit Kıvanç
‘‘Erdoğan’ın mevcut yolunun taşları döşenirken Davutoğlu aktif bir çıraktı. Sonra işine son verildi, çünkü Erdoğan, Davutoğlu’nun çıraklıktan ustalığa geçme hırsına tahammül etmedi. Aynı zamanda da Erdoğan açısından çözüm sürecinin bitirilmesi sonrasında yeni bir ittifaka gitme ihtiyacı hâsıl oldu. O yüzden Erdoğan’ın Davutoğlu’nun dilekçelerini de açıp okuyacağını bile pek zannetmiyorum’’ İrfan Aktan