Yazar: Levent Kağan, Sun Savunma Net, 12 Aralık 2017
Menderes’in yanına Erdoğan’ın resmini koyuyorlar. Utanıyorum. Sen kim? Menderes kim?
Erdoğan’ın yakasına yapışırım.
Başbakan at üzerinde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi.
Paçalarından yolsuzluk akıyor.
Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eğdin, emir eri oldun, milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayyip Erdoğan.
Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye’yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. Tüyü bitmemişin hakkını yedirmeyeceğim dediler. Her gün tüyü bitmemiş yetimin üzerinden siyaset yapıyorlar.
Bu ülkeyi rant ülkesi yapmayacağım dedi sayın Başbakan, rantın babasını getirdi. Bunlar yarım doktor, yarım hoca.
Ülkemizde sadaka kültürü var. Türkiye’de 3 kişiden biri fukaralık sınırının altındadır. Eleştirilmesi gerekenler insanları bu duruma düşüren hükümettir.
AKP mensupları uzun zamandır genel başkanları ve başbakanlarını, başbakan da kendisini padişah olarak görmek istiyor.
Bizimle ilgili oluşan hüsnü zanna ve değerlendirmeye müteşekkirim, minnettarım.
Ama benim yaptığım muhalefetin yüzde 90’ı pozitif muhalefettir. Bu, demokrasinin, ekonominin daha ileri gidebilmesini sağlamak adına yapılmıştır. Kürsü şehvetinin getirdiği sözler vardır. Bugün de olabilir, yarın da olabilir. Onlarla ilgili bugün bakılması gereken şey, bugün Türkiye’nin neye ihtiyacı olduğudur. Ayrıca insan değişen, gelişen bir varlıktır.
Onun karizması, onun yaptığı hizmetler onun Türkiye ve milletle birlikte bütünleşmesinde Başkanlık sistemine zaten ihtiyaç yoktur ki. Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır.”
Türkiye’yi, bilin ki darbecilerin, darbeci generallerin ortaya koymuş olduğu Anayasadan kurtarabilecek ve Türkiye’yi yepyeni bir anlayışa kavuşturabilecek yegâne parti Ak Partidir.
Ben korktuğum için AK Parti’ye geldim, ürktüğüm için AK Parti’ye geldim. Neden biliyor musunuz? O eski Türkiye’ye dönme korkusu, faili meçhul cinayetlere dönme korkusu, Türkiye’nin yeni bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden kaosa, yeniden karmaşıklığa, yeniden büyük bir depremle karşı karşıya kalmasından endişe ettiğim için AK Parti’ye geldim. Hepiniz bilin diye söylüyorum, Allah şahittir, ailem şahittir. AK Parti’ye koltuk için makam için gelen namerttir.
Ülkenin böyle bir başbakanı varken siyaset yapmamıza gerek yok. Allah razı olsun.
Allah’a yemin ederim ki, Türkiye’deki bütün meselelerin çözülmesinde en yetkili lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu millet kararlıdır. Dün bu milletin Menderes’ini aldınız, dün bu milletin Özal’ını aldınız, Vallahi de, billahi de, tallahi de, bu millet size Erdoğan’ı vermeyecek, sahip çıkacaktır”
Uzayda yaşamış olabilir mi bu? Uzay yaratığına benziyor.
CHP’lilere sesleniyorum başınızda bir düzenbaz var. Bu iddiasını ispat edecek, etmezse şerefsizdir, alçaktır. Bu adam sahtekardır.
Bunlar Türkiye’de, siyasetin seviyesini düşüren insanlardır. Bir ülkenin Başbakanı’nın ölen annesine laf edecek kadar, düşük seviyede, namussuz insanlardır.
Kimsenin ailesini hedef almak haddine değildir. Ahlaksız adam. CHP’nin başında olması Kılıçdaroğlu için bir züldür. Siyaset adına demokrasi adına bir züldür. Seviyesiz adam.
Kılıçdaroğlu denilen mahluk var karşımızda. Bir mahluk, siyasete gelmiş bir musibet. CHP’nin başına geçmiş bir musibet. Ahlaktan nasibini almamış bir adam.
Siyaseti bu kadar pespaye yapan bir tipe rastlanılmamıştır.
Ben bir fotoğrafla istifa edeceğim, senin etrafın FETÖ’cü kokuyor senin. PKK’yla fotoğraf çektirdin, PKK’yı destekleyenlerle fotoğraf çektirdin, DHKPC ile fotoğraf çektirdin, ömrün böyle geçti, ömrün. Bu millet senin dününü ve yarınını biliyor.
Kılıçdaroğlu, senin gibi ipin de çürüktür, sen onu da beceremezsin. Kılıçdaroğlu, sana açık açık söylüyorum sen bittin.
Acaba yine; ‘‘Şahsi siyasi geleceğimin gündem olması, millete haksızlıktır’’ der mi?
Bekleyelim ve görelim!