Yazar: ANNA NEMTSOVA, 16 Ekim 2017
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 18 Ekim 2017
MOSKOVA— Rusya’da tiyatro ve film yönetmenleri, zengin sanat sponsorları, dans uzmanları ve oyunculuk eğitmenlerinin, bir filmde ve tiyatro oyununda rol alma veya balede terfi etme karşılığında; genç kadın oyuncular, balerinler ve öğrencilerden seks talep ettikleri, yıllardır herkes tarafından bilinen bir gerçektir.
Aslında bu hikâye, Rus tiyatrosu kadar eskidir ve toplum bu problemi, kimsenin bahsetmediği ve gürültülü mahkeme salonlarına taşımak istemediği bir rutin, sıradan bir olay gibi değerlendirmektedir. Gerçekten de modern Rusya’nın sanatçıları, istismar edilen bir kadın oyuncu tarafından mahkemeye taşınan tek bir cinsel taciz davasını dahi hatırlamamaktadır.
Fakat Amerika’daki film baronu Harvey Weinstein olayı, kendi aşağılık sanat dünyamıza da bir göz atmamıza neden olmuştur. Geçen hafta skandalın patlak vermesinden beri Rus haber merkezleri, Moskova doğumlu sanatçı Viktoria Smirnoff’un, Weinstein tarafından Beverly Wilshire otelinde zorla tuvalete sokulması olayı hakkındaki konuşmasından bahsetmektedirler.
Londra’da yaşayan Smirnoff, Facebook sayfasında yaptığı açıklamada; ‘‘Beni içeri itti, kapıyı kilitledi ve garip hareketler yapmaya başladı’’ ifadelerini kullanmıştır. Sonra, tam Weinstein pantolonunun fermuarını açarken, erkek arkadaşı tuvaletin kapısını çalar, Harvey; ‘‘burası rahat görünmüyor, haydi odama gidelim’’ der. Fakat Smirnoff kabul etmez ve film baronunun ısrarlarına şiddetle hayır demeyi sürdürür.
Ne Smirnoff’un ne de Emily Nestor, Ashley Judd, Angelina Jolie ve diğer Hollywood yıldızlarının Weinstein ile yaşadıklarını anlattıkları hikâyeler Rus sanat dünyasını şaşırtmıştır.
Rus oyun yazarı ve aktör Victor Shenderovich, Daily Beast’e yaptığı açıklamada; ‘‘Hollywood yıldızlarının Weinstein’in yaptıklarını ortaya dökmesi onlarca yıl almıştır, bu nedenle suskunluklarını koruyan Rus kadın sanatçıların konuştukları andan itibaren sanat dünyasından silinmeleri beni hiç şaşırtmaz’’ ifadelerini kullanmaktadır. Shenderovich’e göre; genç aktrislerin yetki sahibi yaşlı yönetmenlerin cinsel tacizlerine maruz kalmasının, bir standart ve rutin haline gelmesi hakkında hiç kimsenin konuşmaması korkunç bir durumdur.
Sanat dünyasının dışında da kadınlara şiddet uygulamak Rusya’da çok yaygındır. İşin kötüsü, erkekler gibi kadınlar da aile içi şiddetin devlet meselesinden ziyade bir aile işi olduğunu düşünmektedirler.
Rus parlamentosu, kadın ve çocuklara uygulanan aile içi şiddetin ilk olması durumunda suç sayılmamasını savunan kararı onaylamıştır. Tahminlere göre Rusya’da her yıl 600,000 kadın aile içi sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalmakta ve kocaları veya erkek arkadaşları tarafından dövülen 14,000 kadın hayatını kaybetmektedir. Bu rakam günde 40 kadının ÖLMESİ anlamına gelmektedir, diğer bir ifadeyle her 40 dakikada bir kadın yaşamını yitirmektedir.
Rusya İçişleri Bakanlığının geçen yılki raporuna göre; 9,704 kadın ve 4,947 çocuk kurban aile içi şiddete maruz kalmıştır. Çok az Rus kentinde, kadınların kendilerine kötü davranan kocaları ve erkek arkadaşlarından kaçarak sığınabilecekleri koruma evleri mevcuttur. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen bir sosyal eylemde, yüzlerce kadın sosyal medya üzerinden tecavüz kurbanı olduklarını açıklamışlardır.
Fakat aile içi şiddet karşıtları kadın haklarının korunması için mücadele ederken, Rus aktrisler ve balerinler bu konu hakkında suskun kalmayı ve acı dolu hikâyelerini, sanki ayıp, kirli ya da sanat toplumuna ihanetmiş gibi paylaşmamayı tercih etmektedirler.
Daily Beast Moskova’da; her biri 62, 74 ve 82 yaşlarındaki ünlü yaşlı yönetmenlerin cinsel tacizine maruz kalan üç tiyatro ve film yıldızı ile röportaj yapmıştır.
Xenia, Moskova’da tiyatro üniversite ikinci sınıf öğrencisi iken, adını vermek istemediği ünlü bir yönetmenin ofisine iş görüşmesi için gittiğini hatırlıyor. Öğrenciden 40 yaş daha büyük olan yönetmen kapıyı kapatarak kızdan elbiselerini çıkarmasını ister, Yelena ‘‘neden’’ diye sorduğunda öfkeden deliye dönen küstah ve huysuz moruk; kendisine söylenenleri yapmak yerine soru soran genç aktrislerle işi olmadığını söyler.
Moskova’da yetişen aktris Anna Pukhova, Daily Beast’e kariyerinin başlarında, kabul etmediği için iş fırsatlarını kaçırdığı, fakat kendisinde travmaya neden olan iki gizli tekliften bahsetmektedir. Her iki olayda da teklifi yapan moruk yönetmenler Anna’dan 30 yaş daha büyüktür.
Şimdi kendisi de bir oyun yönetmeni olan Pukhova; ‘‘Okulu bitirdikten sonra, bütün hayatım boyunca, sanat dünyasında yatağın kapıları açtığını duydum fakat böylesine utanç verici bir şeyin gerçek olduğuna inanmayı reddettim. İşinizi veya bir üniversite programını kaybetme pahasına da olsa her zaman HAYIR deme şansı vardı’’ şeklinde düşüncelerini ifade etmektedir.
Birkaç yıl önce, ülkenin en büyük tiyatrosu olan ve birçok balerin ve müzisyen tarafından, sahne sanatlarının katedrali olarak adlandırılan Bolshoi de utanç verici bir skandalın merkezinde yer almıştır.
Bolshoi tiyatrosunun eski baş balerinlerinden Anastasia Volochkova, en popüler Rus haber kanallarından bir tanesi olan NTV’de kamuoyuna, oradaki hayatın umutsuz ve rezil olduğunu ve genel yönetmenin, Bolshoi tiyatrosunu, balerinlerin tiyatronun finansal patronlarına gizli hizmetler verdiği, DEV BİR GENELEV haline getirdiğini anlatmıştır.
Volochkova’nın Bolshoi tiyatrosunu eleştirmek için ciddi nedenleri bulunmaktadır. Bolshoi genel yönetmeni Anatoly Iksanov, 2003 yılında onu çok şişmanladığı gerekçesiyle kovmuştur. On yıl sonra balerin bütün ülkeye yaptığı açıklamada; ‘‘Kızlar, sıraları geldiğinde, idare tarafından yemekli bir partiye gidecekleri söylenerek davet edilirlerdi, arkasından yatak gelirdi, bu hep böyle olurdu’’ ifadelerini kullanmıştır. Ne yazık ki Volochkova’nın açıklamaları nedeniyle birçokları onu Bolshoi tiyatrosunun ününü lekelemekle suçlamıştır.
Volochkova yaptığı açıklamada, hakkında söylenenlere ve insanların onun hakkındaki düşüncelerine aldırış etmediğini söylemekte ve Daily Beast’e, Bolshoi’deki kariyeri esnasında, balerinler ve Rusya’nın en zengin erkekleri için düzenlenen bu tür gala gecelerine katıldığını itiraf etmektedir.
Balenin diğer üyeleri de tiyatronun sponsorları olan Rus zengin iş adamları ile yatmayı reddettiklerinde, Bolshoi tiyatrosundan kovulacakları yönündeki Volochkova’nın korkularını paylaşmaktalar.
Volochkova’nın, Bolshoi tiyatrosunun büyük bir genelev olduğu yönündeki iddiası çok aşırı olabilir. Balerinler, HAYIR diyebilir ve işlerinde kalmaya devam edebilirler. Fakat Volochkova’nın hikâyesinin bir bölümü gerçekten doğrudur. Daily Beast, gösteri sonrasında Londra ve Dubai’de yapılan partiler hakkında balerinler ile görüşmüştür. Aktrisler gibi balerinlerin tamamı da özel ilişkileri kabul etmemektedir; Bolshoi balerinlerinden Anastasia, Londra’da düzenlenen bir partide zengin bir Rus iş adamına, partiye katılan herkesin duyabileceği şekilde yüksek sesle ‘‘CEHENNEME KADAR YOLUN VAR!’’ diye bağırmış, fakat bu olaydan sonra işini kaybetmemiştir.
Erkek tiyatro yönetmenlerinin çoğunluğu, aktrislerin seks kurbanı olmalarının nedeninin kendi suçları olduğuna inanmaktadır. Böyle bir yaklaşım olduğu sürece, Rus sanat dünyası, ülkenin güzel sanatları açısından utanç verici kara bir leke olan cinsel taciz problemini gizlemeye devam edecektir.