savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,1841
EURO
36,8151
ALTIN
2.920,41
BIST
8.862,32
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
14°C
Ankara
14°C
Açık
Perşembe Açık
16°C
Cuma Açık
14°C
Cumartesi Çok Bulutlu
13°C
Pazar Az Bulutlu
14°C

Sevgili Jeff Bezos, beni işten kovacağına çalışanlarını korona virüsten koru!

Sevgili Jeff Bezos, beni işten kovacağına çalışanlarını korona virüsten koru!

AMAZON İSYANI

Sevgili Jeff Bezos, beni işten kovacağına çalışanlarını korona virüsten koru!

Bir Amazon deposundaki güvenlik tedbirlerini açıkladım. Fakat ne yazık ki bunun işimi kaybetmeme neden olduğunu düşünüyorum.

Yazar:  Eski Amazon Çalışanı Chris Smalls, The Guardian, 02 Nisan 2020

Çeviren: Levent Kağan, Sun Savunma Net, 04 Nisan 2020


Sevgili Jeff Bezos,

Amazon’a iş için başvuru yaptığımda iş tanımı çok basitti. Lise veya genel eğitim diploması ve 50 libre ağırlık kaldırmanın yeterli olduğu yazılıydı. Sadece bu kadar. Şimdi ise COVID-19 salgını nedeniyle biz Amazon çalışanlarına yeni KIZILHAÇ olduğumuz söyleniyor. Fakat biz kahraman olmak istemiyoruz. Bizler sıradan insanlarız. Benim tıp diplomam yok. İlkyardım uzmanı olmak için bir eğitim de almadım. Bizlerden, işe gelerek hayatlarımızı riske atmamız istenemez. Fakat bu bizlerden isteniyor. Ve bunun için birinin hesap vermesi gerekiyor, bu kişi de sensin.

Geçen haftaya kadar kovulmadan önce, New York kentindeki Staten Island deposunda beş yıldır çalışıyordum. Müşterilere gönderilmek üzere siparişleri raflardan alıp taşıma bantlarına yükleyen 60-100 kişiden oluşan bir ekibin yardımcı yöneticisiydim.

Mart ayı başlarında, henüz tesiste ilk korona virüs vakası teyit edilmeden önce insanların hastalanmaya başladıklarını fark ettim. İnsanlarda yorgunluk, denge kaybı ve kusma gibi farklı semptomlar görülüyordu. İnsan kaynaklarına bir şeylerin yanlış gittiğini ve binanın karantina altına alınması gerektiğini söyledim. Her şey olup bittikten sonra reaksiyon göstermek yerine, proaktif bir şekilde hareket etmemiz gerektiğini ifade ettim. Yönetim benimle aynı fikirde değildi ve bana; Birleşik Devletler Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezinin yayınladığı talimatlara uyulduğu yönünde garanti verdiler.

Önlemlerin yokluğu beni endişelendirdi. Depo içinde eldivenler mevcuttu, fakat uygun değildiler. Lateks yerine kauçuk eldivenler verilmişti. Ve ortada hiç maske de yoktu. El dezenfektanları neredeyse hiç yoktu. Temizlik malzemeleri çok sınırlıydı ve insanlar ellerinde; eğer yeterince şanslıysalar yakınlardaki marketlerde bulabildikleri kendi dezenfektan ve temizlik malzemeleri ile dolaşıyordu.

Ellerinde ‘‘PARA GELİR VE GİDER FAKAT GİDEN SAĞLIK GERİ GETİRİLEMEZ. AMAZON’U KAPAT’’ yazan pankartlarla şirketin Staten Island deposu önünde gösteri yapan Amazon çalışanları. Foto: Angela Weiss/AFP via Getty Images

Bu şartlar altında kendimi güvende hissetmiyordum, nu nedenle hastalanmamak ve evde güvende olmak için ücretli izine ayrıldım. Fakat sonunda ücretli izin sürem doldu ve işe geri dönmek zorunda kaldım Diğer iş arkadaşlarımın böyle bir seçenekleri yoktu. Amazon tesisinde birlikte çalıştığım insanlar ve arkadaşlarımın birçoğunun başka sağlık sorunları vardı. Bazıları astım, romatizma veya şeker hastasıydılar. Bazılar yaşlı insanlardı ve çalışanların içinde hamile olanlar da vardı. Bir aydır işe gitmediklerinden herhangi bir ücret alamamışlardı. Sadece hayatlarını kurtarmak için gerekeni yapıyorlardı, virüse yakalanmaları durumunda ölmekten başka seçenekleri bulunmamaktaydı. Romatizması olan bir arkadaşım kira ödememek için akrabalarıyla birlikte yaşamak zorunda kalmıştı. Hiç akrabası olmasaydı neler olabileceğini hayal edebiliyor musunuz? Bu arkadaşım muhtemelen evsiz kalacaktı.

Başka bir problem de Amazon tarafından artan online siparişlere yetişmek için dayatılan zorunlu fazla mesai uygulamasıdır. Bu uygulama ile Amazon çalışanları, köpek gibi çalıştıkları her ilave saat için sadece 2 dolar alabiliyorlar. Bu paraya ne diyorum biliyor musun? KAN PARASI!

Fazla para kazanmak isteyen çalışanlar, haftada 60 saat çalışarak hayatlarını riske atıyorlar. Bazıları hasta olmalarına rağmen çalışmayı sürdürüyor. İnsanlar öksürdüklerine ve hapşırdıklarında nedeninin sadece alerji olduğunu söylüyorlar. Şu an bir depoda olmak gerçekten çok korkutucu.

Amazon, korona virüs salgını nedeniyle büyük bir patlama yaşanan online siparişleri yetiştirebilmek için 100.000 ilave personel almıştır. 17 Mart 2020 Kaynak: Ekonomi

Geçen Salı günü işe geri döndüğümde, gerçekten hasta görünen ekip üyelerimden biriyle konuştum. Bana korona virüse yakalanmış olmaktan korktuğunu ve test yaptırmayı denediğini söyledi. Ona, evine gidip biraz dinlenmesini söyledim. Arkasından iki saat sonra bir müdürler toplantısı yaptık. İlk korona virüs hastası bir çalışanın olduğu bize bu toplantıda söylendi. Aptalca olan şey ise yönetimin bize bu durumu diğer çalışanlara duyurmamamızı söylemesiydi. Bu konuda ağızları çok sıkıydı.

Bunu gizli tutmanın yanlış olduğunu düşündüm ve toplantıdan ayrılır ayrılmaz bu haberi verebileceğim herkese verdim. Kısa bir süre sonra da New York eyalet sağlık departmanı, vali ve Birleşik Devletler Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezine elektronik posta mesajları göndermeye başladım. Yerel polis merkezini aradım. Bu deponun uygun şekilde dezenfekte edilebilmesi maksadıyla kapatılması için elimden gelen her şeyi yaptım, fakat hükümet uğraşması gereken çok işi olduğundan hemen harekete geçebilecek durumda değildi. İşte o zaman kendi başıma bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim.

Binadaki insanların durumdan haberdar olmalarını sağlamaya karar verdim. Ortak alanlarda toplantılar yapmaya başladım ve düzinelerce çalışan endişelerini dile getirmek için bu toplantılara katıldılar. İnsanlar korkuyordu. Binanın dezenfekte edilmesi için kapatılmasını talep etmek üzere genel müdürün ofisine gittik. Bu süre zarfında ücretlerimizin de ödenmesini istedik. Taleplerimizden bir tanesi de sağlık nedenleriyle işe gelemeyenlere ücretlerinin ödenmesiydi. Masalarına bir kap yemek koyabilmek için neden hayatlarını riske atmak zorunda olsunlar ki? Bu şirket milyarlarca dolar kazanıyor. Fakat taleplerimizi ve endişelerimizi hiç kimse dikkate almıyor. Bu gerçekten büyük bir aptallık. Hasta olup yatağa düşmemiz onların hiç umurunda değil. Amazon, bizlerin gözden çıkarılabilir ve gereksiz olduğumuzu düşünüyor.

Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, Fransa’daki Amazon çalışanlarının ağır baskı altında kalmasının kabul edilemez olduğunu açıklamıştır. Foto: Dado Ruvic

Amazon bu kadar duyarsız kaldığından, ben ve aynı duygu ve düşünceleri paylaşan diğer çalışanlar bir yürüyüş düzenlemeye ve medyayı Amazon’da neler olup bittiği konusunda uyandırmaya karar verdik. Salı günü yaklaşık 50-60 çalışan yürüyüşte bizlere katıldı. İçlerinden birkaçı da basın mensupları ile konuştu. Her şey çok güzeldi,  fakat ne yazık ki sanırım bu yürüyüş benim işimi kaybetmeme neden oldu.

Cumartesi günü, yürüyüşten birkaç gün önce Amazon bana; hasta olan biriyle etkileşime girdiğim gerekçesiyle beni medikal karantinaya almak istediklerini söyledi. Bu gerçekten anlamsızdı, çünkü diğer çalışanları karantinaya almıyorlardı. Bütün oklar bana yöneldiği için beni hedef aldıklarını değerlendiriyorum. Fakat bu işe yaramayacak. Ülkenin her yerindeki Amazon çalışanlarından telefonlar alıyorum ve hepsi de yürüyüş yapmak ve seslerini duyurmak istiyorlar. Bir devrim başlatıyoruz ve ülkenin her yerinden insanlar da bizi destekliyorlar.

Eğer bir Amazon müşterisi iseniz, size gerçek bir sosyal mesafe tedbir uygulaması öneriyorum: derhal ‘‘ŞİMDİ SATIN AL’’ butonuna basmayı bırakın ve bunun yerine çevrenizdeki marketlerden alışveriş yapın. Bazı insanların yaşamlarını kurtarıyor olabilirsiniz.

Ve Bay Bezos, sana mesajım çok basit. Sahip olduğun güç umurumda bile değil. Sen gerçekten güçlü olduğunu mu düşünüyorsun? Güce sahip olan bizleriz. Biz çalışmadan sen ne yapabilirsin? Hiç paran olmayacak. Güç bizde. Senin için para kazanıyoruz. Bunu asla unutma.

Çevirenin Notları: Eski Amazon çalışanı Chris Smalls’ın Amazon’un sahibi Jeff Bezos’a hitaben yazdığı, 02 Nisan 2020 tarihinde The Guardian haber sitesinde yayımlanan mektubu aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. Mektupta ifade edilen düşünceler ve ileri sürülen iddialar işinden kovulan eski Amazon çalışanı Sayın Chris Smalls’e aittir.

Mektubun orijinal metnine aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

 

hapset://www.theguardian.com/commentisfree/2020/apr/02/dear-jeff-bezos-amazon-instead-of-firing-me-protect-your-workers-from-coronavirus?utm_term=RWRpdG9yaWFsX0Jlc3RPZkd1YXJkaWFuT3BpbmlvblVTLTIwMDQwMw%3D%3D&utm_source=esp&utm_medium=Email&CMP=opinionus_email&utm_campaign=BestOfGuardianOpinionUS

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.