İki ülkenin lideri de geri adam atmadığı olayda, Aleksandr Lukashenko, Batı’nın yaptırımları tırmandırması durumunda Rusya’dan Batı Avrupa’ya doğal gaz taşıyan büyük bir boru hattında akışı durdurma tehdidinde bulunmuştur. Polonya ise sert sınır politikasının arkasında durarak Bialowieza’da sınırı geçmeye çalışan büyük bir sığınmacı grubu engellemek için havaya uyarı ateşi açmıştır.

Polonya’da yardım görevlileri, doktorlar ve gazeteciler sınır bölgesinden uzak tutulmaktadır. Polonya medyasında yer alan haberlerde Iraklı 14 yaşındaki bir Kürt çocuğun Belarus tarafında donarak öldüğü yönünde haberler yer almıştır. Resmi rakamlara göre sekiz sığınmacı daha hayatlarını kaybetmiştir.

Batılı liderler Lukashenko’yu Orta Doğulu sığınmacıların Avrupa’ya kötü niyetli bir yol oluşturmakla suçlamaktadır. Batılı liderler Lukashenko’nun hedefinin Avrupa Birliği’ne yaptırımları kaldırması için baskı yapmak ve kendisine muhalif olanları barındıran Polonya ile Litvanya’yı cezalandırmak olduğunu ifade etmektedir.

Sığınmacılardan bir tanesi Belarus ve Polonya polisinin ellerinde kafesteki tavuklara döndüklerini, bir tarafın Minsk’e geri dönmelerine izin vermezken diğer tarafın da ülkeye girmelerine izin vermediğini dile getirmiştir.

Polonya tarafı, sığınmacı krizinde Rusya, Belarus ve Türkiye’nin rol oynadığını iddia etmektedir. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklamada; mültecileri Belarus’a taşımakla suçlanan THY hakkındaki mesnetsiz iddiaların üzücü olduğunu ifade etmiştir.