savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
6°C
Pazar Parçalı Bulutlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Yağmurlu
9°C

Sistem Düşüncesi & Problem Odaklı Analiz

Sistem Düşüncesi & Problem Odaklı Analiz
A+
A-

Sistem Düşüncesi & Problem Odaklı Analiz

Sistem düşüncesi, bir sistemi, sınırları tarafından tanımlanan ve parçalarının toplamından (alt sistemlerden) daha fazlası olan, birbiriyle ilişkili ve birbirine bağımlı bir parçalar kümesi olarak düşünmektir. Sistemin bir parçasının değiştirilmesi diğer parçaları etkiler ve çoğu zaman tüm sistem boyunca bir dalga etkisi oluşur. Amacı, sistemin dinamiklerini, kısıtlamalarını, koşullarını ve ayırt edilebilen parametrelerini (amaç, ölçü, yöntemler, araçlar, vb.) sistematik olarak keşfetmektir. Liderler & Projeler Platformu

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 27 Şubat 2023

Fotoğraf: Adem Altan/AFP

Ekolojinin Birinci Yasası; ‘‘Her şey her şey ile bağlantılıdır’’, çevremizdeki dünyanın her şeyin birbirini etkilediği bir sistem olduğunu bize hatırlatmaktadır. Bir şey yaptığımızda, bir süre sonra eylemlerimizin sonuçlarını yaşayacağımız anlamına gelir ve bir anlamda bir geri bildirimdir. Geri bildirimler iyi veya kötü, destekleyici veya dengeleyici, güçlü ya da zayıf ve hızlı ya da yavaş olabilirler.

Sistemin parçalarının birbirini nasıl etkilediğine güzel bir örnek; bilimden nasibini yeterince almamış Çinli devrimci komünist lider Mao Zedong’un serçe kuşları hakkındaki kanun hükmündeki kararnamesidir. Serçe kuşlarının çok tahıl ürünü yediklerini gözlemleyen ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin serçe kuşları olmadan da varlığını sürdürmeye devam edeceği sonucuna varan Zedong, 1958 yılında bütün serçe kuşlarının öldürülmesini emreden bir kanun hükmünde kararname yayınlar.

Zedong her ne kadar bir köy okulunda eğitimine başlamış ve okulu bitirdikten sonra babasının tarlalarında çalışmış olsa da ekolojinin birinci yasasından hiç ama hiç haberdar olmadığından, belki de bu alandaki bilgisi yetersiz olduğundan saçma sapan bir kanun hükmünde kararnameye imza atmıştır.

Diktatör olunca işler kolaydır, KHK ile bütün sorunların halledilebileceği sanılır. Mao da bir diktatördür ve bütün serçeleri öldürttüğünde gıda sıkıntısını halledebileceğini sanan kapasitesi oldukça sınırlı bir diktatör parçasıdır.

Aslında Mao adlı diktatör parçası bir yerde haklıdır da. Yapılan gözlemlere göre serçe kuşları tahıl ürünlerini yemektedir ve Mao efendi de aslında çok iyi niyetlidir, çıkardığı kanun hükmünde kararname ile serçe kuşlarının köküne kibrit suyu ekecek ve tahıl ürünlerinin Çin halkına aktarılmasını sağlayacaktır.

Solda  sekiz yaşında bir köy okulunda eğitimine başlayan, 13 yaşında okulu bitirdiğinde babası tarafından 17 yaşındaki bir kızla evlendirilen ve Çin devlet başkanlığı görevine kadar yükselen katil diktatör parçası Mao Zedong, sağda ise, çok tahıl yedikleri için KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile öldürülmelerini emrettiği serçe kuşu.

Sistem Dinamikleri terminolojisi açısından olaya baktığımızda ise arzu edilen tahıl ürünleri rekoltesi ile mevcut rekolte arasında bir boşluk vardır ve serçe kuşlarının öldürülmesi de bu boşluğun kapatılması için oldukça iyi bir yöntem gibi görünmektedir. Tahıl ürünlerini yiyen serçe kuşları öldürülecek, sayıları azalan serçe kuşları daha az tahıl ürünü yiyecek, böylece daha fazla tahıl ürünü Çin halkı için kullanılabilecektir.

Tarihin gördüğü en acımasız diktatörlerden biri olan ve iktidarının ilk beş yılında beş milyondan fazla insanı idam ederek veya işçi kamplarına göndererek öldürten, saçma sapan sosyal programları nedeniyle 20 milyondan fazla insanın da açlıktan ölmesine neden olan, toplamda 50 milyondan fazla insanın ölümünden sorumlu olan bu yürüyüş seven kanlı diktatör parçası, bilimden de habersiz olduğundan, serçe kuşlarını öldürmenin açlık problemini çözeceğine inanan zavallı bir yaratıktır.

Mao adlı diktatör parçası o sıralar Çin’in tek adamıdır, çok yol yürümüştür, ne derse yapılmaktadır ve üstüne üstlük bir de KHK yayınlamıştır. Serçe kuşlarına karşı bir katliam başlatılır. Ancak diktatör bozuntusunun yayınladığı kanun hükmünde kararname hiç arzu edilmeyen ve beklenmeyen sonuçlara neden olur. Köy okulunda eğitimine başlayan azılı katil diktatör, kuşların tahıl ürünlerini yiyen böcekleri yediğini bilmemektedir. İşin kötüsü böcekler serçe kuşlarının yediğinden daha fazla tahıl ürünü tüketmektedir ve problem iyileşeceğine daha da kötüye gitmiştir.

Hata yaptığının geç de olsa farkına varan, 50 milyondan fazla insanın ölümünden sorumlu yürüyüş sever katil diktatör, hemen yeni bir KHK yayınlar; bu kez de böcek ilaçları ile zavallı Çin halkının yiyeceğine göz diken böcekler derhal öldürülecektir. Ne de olsa KHK ile devlet yönetmek kolay iştir.

1934 yılı Ekim ayında, Çin iç savaşı sürerken güç durumda olan Çin Komünistleri, Milliyetçilerin düşman hatlarını yararak, Çin’in güneydoğusunda bulunan ve kuşatma altına alınan karargâhlarından destansı bir yürüyüş başlatırlar. Uzun Yürüyüş olarak bilinen bu destansı yürüyüş bir yıl sürer ve yaklaşık olarak 4.000 mil mesafe kat edilir. Uzun Yürüyüş, Mao Zedong’un (1893-1976) Çinli Komünistlerin tartışmasız lideri olarak ortaya çıkışının sembolüdür.

Görünürde tahıl ürünlerini yiyen böcekleri ilaçlayarak öldürmek mantıklı ve uygun bir çözüm gibi görünmektedir. Ancak KHK delisi katil Mao’nun yine hesaba katmadığı çok önemli bir şey vardır. Bu sefer de tahıl ürünlerini yiyen zararlı böceklerle birlikte, meyve ağaçlarının tozlaşmasında (polinasyon) çok büyük faydaları olan böcekler de öldürülmüştür.

Tozlaşma yapan böcek sayısındaki azalma nedeniyle meyve üretimi azalmış ve zavallı Çin halkı zor ve yorucu manüel tozlaşma yöntemine başvurmak zorunda kalmıştır. Ancak sorun bununla da sınırlı değildir; hayatını kaybettiği 1976 yılına kadar Çin Komünist Partisi başkanlığı görevini sürdüren katil Mao’nun kanun hükmünde kararnamelerinin, 15 milyondan fazla Çinlinin açlıktan ölmesine neden olduğu iddia edilmektedir.

Tek adamım yönettiği ülkelerde sistem düşüncesi ve problem odaklı analiz mümkün değildir. Sürdürülebilir bir gelişme için liderler;

  • Sistem düşüncesine sahip,
  • Entelektüel olarak dürüst,
  • Entelektüel olarak alçakgönüllü,
  • Empatik ve iyiliksever olmalıdır.

Sistem düşüncesi yaklaşımının liderleri entelektüel olarak dürüst yapmasının nedeni, analizlerinin içgüdüleri veya hüsnükuruntuları ile çelişen sonuçlarını göz ardı etmelerini zorlaştırmasıdır. Sistemlerin karmaşıklığını bizzat kendileri deneyimleyen liderler, karmaşıklıklarla başa çıkamayan çevresindeki karar vericilere karşı anlayışlı ve alçakgönüllü olurlar ve kararları birlikte alma yönünde büyük mesafeler kat edebilirler.

Diktatörlük Nedir?

Diktatörlük, diktatör adı verilen tek bir şahsın veya partinin mutlak iktidara sahip olduğu bir yönetim şekliidir. Bunun anlamı; iktidardaki diktatör veya partinin bütün kontrolü elinde bulundurmasıdır. Diktatörlükle yönetilen bir ülkede vatandaşların hakları, bazen aşırı derecelerde olmak üzere, genellikle baskı altına alınır. Diktatörler genellikle, özellikle mali yönden güçlü olan şahıslar tarafından desteklenirler. Diktatörler genel olarak, bir ulus ağır ekonomik krizler içindeyken ve halk arasında huzursuzluğun arttığı önemli sosyal sorunların ortaya çıktığı dönemlerde iktidara gelirler.

Diktatörler, genel olarak iktidara ve emirlerine karşı gelen muhalefeti sustururlar. Muhalefetin susturulması ve sindirilmesi ise, genellikle tehdit, hapse atma (legal veya illegal), fiziksel şiddet ve hatta suikast gibi şüpheli araçlar kullanılarak gerçekleştirilir.

Diktatörlüklerde özgürlük seviyesi çok sığdır. Bazı diktatörlerin diğerlerinden çok daha katı ve zorba oldukları doğru olsa da, kural olarak bütün diktatörlükler sokaktaki insan için kişisel özgürlük, yaşam kalitesinin düşmesi ve siyasi tercih kullanımının ortadan kalkması anlamına gelmektedir. Diktatörlüğün olumsuz etkileri arasında sosyal organizasyonlar ve demokratik kurumların yok olması ve diğer siyasi partilerin yasaklanması da bulunmaktadır.

Bir diktatör, gerekli görürse kendisini ve destekçilerini güçlendirmek, zenginleştirmek ya da başka şekilde faydalar sağlamak maksadıyla ulusun anayasasını değiştirmek veya yeni bir anayasa yapmak gibi yöntemlere de başvurabilir. Bu duruma en güzel örnek; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 2020 yılında ülke anayasasında yaptığı devlet başkanlığı süre sınırlarını yeniden düzenleyen ve Putin’in 2036 yılına kadar iktidarda kalmasını sağlayan anayasa değişikliğidir.

Bir diktatörün idaresi altında yaşayan insanlar, genellikle dinleri, cinsel eğilimleri veya ekonomik durumları da dâhil olmak üzere etik olmayan nedenlerle zulme uğrarlar. Diktatörler iktidarlarını ve ülke üzerindeki kontrollerini sürdürmek maksadıyla gizli polis, süresiz tutuklamalar ve toplama kampları da dâhil olmak üzere genellikle yasadışı ve/veya ahlaksız yöntemler kullanırlar.

2020 yılı itibarıyla dünyada diktatörlükle yönetilen toplam 52 adet ülke bulunmaktadır. Diktatörlükle yönetilen ülkeler, bariz ve büyük bir güç dengesizliğinin kurbanıdırlar. Bir şahıs ülkedeki bütün gücü elinde tutar. Bunun anlamı ise, bütün ülkenin iktidarı elinde tutan diktatörün kaprislerine göre hareket etmesi ve onun kaprislerine boyun eğmesidir.

Bir diktatör, çok yakın çevresinde kendisine danışmanlık yapan ve yönetimde yardımcı olan bir yetkililer ekibine sahip olabilir, ancak bu insanların çok az söz hakkı ve kontrol yetkisi bulunmaktadır. Her şey üstün insan olan diktatörün iki dudağının arasındadır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.