Sümeyye Erdoğan’ın Düğününün Darbeyle Ne İlgisi Var?
Müyesser Yıldız, Silivri 3 Nolu L Tipi Cezaevi, D3 Blok, 21 Haziran 2020
Müyesser Yıldız, Sincan Cezaevi, 21 Haziran 2020
Tarih 13 Mayıs 2016. Bölücü Terör Örgütü PKK, ilk kez füze ile Çukurca’da bir askeri helikopterimizi vurdu. Pilotlarımız şehit oldu. Yine aynı gün, Çukurca Çığlı Üs Bölgesi’nde PKK saldırısı sonucu 6 askerimiz şehit oldu. Terör örgütü, saldırının görüntülerini de yayınladı. Helikopterimizi vuran füzenin Rus yapımı olduğu ortaya çıktı.
Tarih 14 Mayıs 2016. Kalleş saldırıda şehit düşen askerlerimizden Kara Pilot Üsteğmen Burak Abikebahşi ve Sağlık Astsubay Üstçavuş Mekan Şahin, Kocatepe Camii’nde son yolculuklarına uğurlandı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve kuvvet komutanları tam kadro oradaydı, tabii ben de. Bir yandan ağladım, bir yandan işimi yapmaya çalıştım.
O günün bir başka özelliği daha vardı. İstanbul’da Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın nikâh töreni yapılacaktı. Akar ve komutanlar, şehitleri uğurladıktan sonra o nikâha gittiler.
Bunu niye mi anlattım?
Polis sorgusunda, şüpheli Astsubay E. B. ile görüşmelerim dışında çok ilginç sorulara muhatap oldum. Cep telefonumda kalan, silmediğim SMS mesajları üzerinden dosyaya bir şeyler eklemeye çalışıldığını daha önce belirtmiştim.
İşte bu mesajların birisinden hareketle, kelimesi kelimesine şu soru soruldu: “14.05.2016 tarihinde, telefonunuzda Genelkurmay olarak kayıtlı numaradan, ‘Merhaba, Genelkurmay Başkanı’nın nikâha katılacağını biliyorum. Kuvvet komutanları da katılacak. Nikâh şahitliği konusunda bir bilgim yok.’ Şeklinde gönderilen mesaj içeriğinde; yapılan araştırmada, cep telefonunuzda kayıtlı olan bu GSM hattının abone bilgilerine ulaşılamamaktadır. Ancak bu GSM numarası darbe teşebbüsünden iki ay bir gün önce gelen mesaj kriminal anlamda değerlendirildiğinde mesajda bahsi geçen nikâh töreninin 15.07.2016 tarihinde darbe teşebbüsü esnasında TSK’nın emir komuta zinciri dışında hareket eden ÖKK içine sızmış, silahlı terör örgütü FETÖ/PDY mensubu bazı sanıkların İstanbul Moda Deniz Kulübü’nde E. Paşa Mehmet ŞANVER’in kızının düğününü basarak bazı üst düzey subayları, ellerinin arkadan bağlanması, yere yatırılması ve vahim nitelikteki silahların tevcih edilerek özgürlüklerinden mahrum edilmesi eylemine ait cürümlerin gerçekleştirildiği düğün değilse, hangi düğünden bahsedilmektedir? Bu bilginin size iletilmesindeki sebep nedir? Cep telefonunuza Genelkurmay olarak kaydettiğiniz ve size bu bilgiyi ileten şahıs veya şahıslar kimlerdir?”
Genelkurmay’ın Telefonunu Bulamamak
İlk anda mesajı da konuyu da hatırlayamadım. Sonra İzmir Casusluk Kumpası’nda tutuklanıp bir hafta sonra serbest bırakılan, dönemin Donanma Komutanı Veysel Kösele’nin oğlunun düğünü ile ilgili olabileceğini düşünüp bu yönde cevap verdim. 15 Temmuz’daki Mehmet Şanver’in kızının düğününü ise, herkes gibi darbe teşebbüsünden sonra öğrendiğimi söyledim. Telefonumda Genelkurmay şeklinde kayıtlı numaranın ise, Genelkurmay Başkanlığı İletişim Başkanı’nın kullandığı resmi cep telefonu olduğunu belirttim.
Söz konusu telefonu o vakitler İletişim Başkanı olan ve 15 Temmuz’da derdest edilen Ertuğrul Gazi Özkürkçü kullanıyordu. Sonrasında Özkürkçü’nün yerine gelen İletişim Başkanı ile de bu numaradan görüştüğümü biliyorum.
Başarıdan başarıya koşan polisimizin Genelkurmay’a ait resmi bir telefonun abone bilgilerine ulaşamamış olması inanılır gibi değil!
Düğün Değil Nikâh
Şimdi bana gelen o mesajla, polisin sorusundaki çelişkilere bakalım;
“Genelkurmay Başkanı’nın nikâha katılacağını biliyorum. Kuvvet komutanları da katılacak. Nikâh şahitliği konusunda bir bilgim yok.” denmiş.
Yani bir nikâhtan söz ediliyor. 15 Temmuz’da olan ise, bir düğündü.
Soruyu hazırlayanların, 15 Temmuz’daki düğünü Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) unsurlarının değil, MAK Timlerinin bastığını bilmediği de anlaşılıyor.
Ağlayarak Sormuştum
Bu soruya kafam çok takıldı. Cezaevinde günlerce düşündüm. Veysel Kösele’nin oğlunun düğününü Genelkurmay İletişim Başkanlığı’na sormuş olamazdım. Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu evlenmiş, onun haberini yazmıştım. Acaba bu muydu? Avukatımdan o haberi bulmasını istedim; ama o haber de 20.12.2014 tarihli idi. Demek bu değildi.
Sonunda buldum. O mesaj Sümeyye Erdoğan’ın nikâhı ile ilgiliydi. Şehitler varken bu törenin yapılıp yapılmayacağı ve kimlerin katılacağı merak konusu olmuştu. Net hatırlıyorum, Kocatepe Camii’ndeyken Barış Terkoğlu aradı ve Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının Sümeyye Erdoğan’ın nikâhına katılıp katılamayacaklarını, nikâh şahidi olup olmayacaklarını öğrenmemi istedi. Ben de bir yandan şehitlerimiz için ağlarken, İletişim Başkanı Ertuğrul Gazi Özkürkçü’ye mesaj atıp bunu sordum. Ondan da işte bu cevap geldi, ben de Barış’a ilettim.
Tüm olay böyle bir gazetecilik faaliyetinden ibaretken, söz konusu mesajdan 15 Temmuz darbe teşebbüsüne ulaşmaya çalışmanın mantığı ve amacı ne olabilir?
Diğer ilginç soruları da analiz ettikten sonra bunun cevabını bulmaya çalışalım mı?
Sincan’dan Silivri’deki Barışlar’a, Hülya Kılınç’a, Murat Ağırel’e ve açık cezaevindeki tüm dostlara kucak dolusu sevgiler…