Tankçı Albay Ahmet Muzaffer Mekiş’in Anısına
‘‘MADDE VE MANAYA HİZMET EDEN BİR ASKERİM’’
Levent Gürel, Sun Savunma Net, 03 Temmuz 2020
Levent Gürel, Sun Savunma Net, 03 Temmuz 2020
BUGÜN YEDİ SENE OLMUŞ…
Sanırım aynı yaşta idik…
Ama o benden bir sene kıdemli idi…
Çok ilginçtir…
Kara Harp Okulundan bende hiç bir hatırası yok…
Benim bir kurs vasıtası ile ZIRHLI BİRLİKLERDE bulunduğum zamanda tesadüfen tanıştık…
Daha sonra yani seneler sonra, ben ZIRHLI BİRLİKLERE tayin olduğumda dostluğumuz ilerledi…
Çok değerli bir tankçı idi…
Gelen yabancı heyetlere TANK ÜSTÜ ESER ile bizim gösteri atışımız bittikten sonra ben hızla tatbikat alanına koşardım…
O orada o esnada LEOPARD tankı ile ENGEL PARKURU gösterisini yapar, ardından ŞNORKEL tertibatı ile sulardan geçişi arz ederdi…
Ben bu esnada notlarıma göz atar, birazdan başlayacak TANK BÖLÜK TİMİ ARAZİ TATBİKATI’nı anlatmaya hazırlanırdım…
Öyle basit bir tatbikat değildi…
Gelen heyete göre, F-16’lar, Taarruz Helikopterleri, Sıhhi tahliye helikopteri, TAMKAR’lar, Geçit açmalar da dâhil olurdu…
Bir solukta gelen heyetler nefeslerini tutarak izlerlerdi…
Heyet gittikten sonra oturur, birbirimize geçmiş olsun der havadan sudan konuşurduk…
Benim ISLAHİYE tayinim ile yollarımız ayrıldı…
Vedalaştık…
Daha sonra 2004 YILINDA tayinim URFA ya çıktı…
Tabur SİLOPİ’de idi…
Tabur Komutanı da rahmetli MEKİŞ idi…
Taburu teslim almak üzere gittiğimde candan karşılamasını ve yaptığı hazırlıkları unutmam mümkün değil…
Bir SUBAYA, BİR TANKÇIYA yakışır şekilde…
Devir teslim dosyasından tutun da…
Tulumuma takacağım PEÇ’e kadar…
Bana hazırladığı bilgi dosyasında dahi adımı yazdırmıştı…
Botlarıma kadar, yazın giyeceğim kepe kadar…
Meslek hayatımda hiç kimse bana böyle bir devir teslim yapmadı…
Yatma yeri sıkıntısı olduğundan kaldığı odayı benim için boşaltmış, temizletmiş ve benim için hazırlatmıştı…
Kendisi ise evladı Atakan Mekiş ile SİLOPİ MİSAFİRHANESİNE çıkmıştı…
Atakan da ANKARA’dan kızımın arkadaşı idi…
Atakan ile beraber kalıyordu…
Onun beslenmesi, yemesi içmesi ile ilgilenmesi tam bir babalık örneği idi…
Bana taburu teslim etti…
Sonra aynı gün birlikte URFA’ya döndük…
Onun aracı ile…
Atakan da arkada uyuyarak…
URFA’ya varınca oradaki tugay komutanına da çıkarak tekmilimizi verdik… İşlemi tamamladık…
Sonra vedalaştık…
Sonra telefon ile görüştük ama…
Bir daha hiç yan yana gelemedik…
Hiç aklıma gelmezdi…
Onun bir gün erkenden çekip gideceği…
Rahmetli babası da erken ölmüştü…
O henüz 5 yaşında iken…
Babasının (Kur. Alb. Selahaddin MEKİŞ 1921-1969) mezar taşında şöyle yazıyor; ‘‘GÖÇTÜM VE ŞİMDİ ASIL GERÇEĞE DOĞDUM’’…
Hemen babacığının yanında boylu boyunca yatan ASLAN PARÇASI Ahmet Muzaffer MEKİŞ’in mezar taşında ise şu yazıyor;
‘‘MADDE VE MANAYA HİZMET EDEN BİR ASKERİM’’…
IŞIKLAR İÇİNDE UYU…
TANRININ RAHMETİ SENİNLE…