savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
8°C
Pazartesi Yağmurlu
9°C
Salı Hafif Yağmurlu
9°C
Çarşamba Yağmurlu
8°C

Tasfiye edilen Türk subayları NATO’dan daha fazla destek bekliyor

Tasfiye edilen Türk subayları NATO’dan daha fazla destek bekliyor

Tasfiye edilen Türk subayları NATO’dan daha fazla destek bekliyor

 NATO’nun en üst düzey komutanı, ittifak için çalışan ve Ankara’nın darbe sonrasında hedefi haline gelen Türk subaylarının masum olduklarını ileri sürmüştü. Tasfiye edilen subaylar şimdi NATO’dan daha fazla destek talep ediyorlar.

Çeviren: Ercan Caner, Ankara-Türkiye, 6 Mart 2017

NATO’nu Avrupa’daki en üst düzey komutanı olan Curtis Michael Scaparrotti[1], bütün üst düzey ittifak yetkilileri gibi, Türkiye’de neler olduğunu açıkça tartışmamayı tercih etmektedir. Sivil paydaşı NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de, Türkiye’ye dönmeleri emredilen ve çoğu Temmuz darbesine yardım etmekle suçlanarak tutuklanan Türk subaylarının kaderleri hakkındaki sorulara, Türkiye’nin ittifak açısından önemi ve kritik bir tampon bölge olduğu şeklinde kaçamak cevaplar vermektedir. Stoltenberg sürekli olarak darbe planlayıcılarını yargılamanın Türk hükümetin hakkı olduğunu vurgulamakta ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hukukun üstünlüğü ilkesine uyulacağı yönünde söz verdiğini tekrarlamaktadır.

Yani, Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanının (SACEUR – Supreme Allied Commander Europe) küçük bir gazeteci grubuna, bu raporda da belirtildiği gibi, ittifak bünyesindeki Türk subaylarının toplam sayısının yarısı olan ve ittifakın askeri operasyonlarından tasfiye edilen 150 subayın, hiç birisinin hükümeti devirme girişiminde yer aldığından şüphe etmediğini itiraf etmesi çok önemlidir. General Scaparrotti tam aksine, ‘‘Burada yetenekli ve kabiliyetli personelim vardı ve şimdi onların yetenek, uzmanlık ve yaptıkları işlerde bir zayıflama yaşıyorum’’ şeklinde düşüncelerini ifade etmektedir.

Darbe destekçisi olarak nitelendirilmenin ne kadar kolay olduğunun bir göstergesi olarak General Scaparrotti, Türk medyasının manşetlerinde, hükümet karşıtı terörist ve darbenin kışkırtıcısı olarak adlandırılan Fettullah Gülen’in taraftarlarını desteklemekle suçlanmıştır.

Scaparrotti nihayet, NATO çevrelerindeki askeri personel arasında aylardır fısıldanmakta olan, Erdoğan’ın faaliyetlerinin ittifakın kabiliyetlerini etkilediği yünündeki sözleri kayda geçirmiştir. DW tarafından bildirildiğine göre; General Scaparrotti, ciddi seviyede olduğunu ifade etmese de, kendilerinden şüphelenilen veya atılan ve özetle Ankara’ya dönmeleri emredilen çoğunlukla yarbay, albay ve general rütbesindeki subayların uzun bir askeri kariyer ve deneyime sahip olduklarını ve bu subayların eksikliğinin ittifakı zayıflattığını ileri sürmektedir. Generale göre, Türk hükümeti,  tasfiye edilen bu deneyimli personelin yerine çok daha az tecrübesi olanları gönderdiğinden, bu problemi halletmek biraz zaman alacaktır. Scaparrotti,  ordudan atılanların çoğunun ABD’de öğretim ve eğitim gördükleri göz önüne alınarak, Türk hükümetinin bu konuda Amerika’nın yardımını talep ettiği ve bu konunun değerlendirilme aşamasında olduğunu açıklamıştır.

Scaparrotti bununla birlikte, geri çağrılan ve geri dönenlerin hapse atıldıklarını görmeleri sonrasında, çoğunluğu Belçika,  Almanya ve ABD’de gizlenen ve bazıları sığınma talebinde bulunan subayların durumları hakkında Türk yetkililer tarafından güvence verildiğini ifade ederek, Stoltenberg’in söylediklerini tekrarlamıştır. Endişeleri olduğunu ifade eden General Scaparrotti, bunları her hafta görüştüğü General Hulusi Akar’a da aktardığını ve Akar’ın bu subayların durumu ile şahsen ilgilenme sözü verdiğini söylemektedir. Scaparrotti ayrıca, Akar’ın Türkiye’nin NATO’ya olan yükümlülüklerini yerine getirmeye devam edeceği ve özellikle darbe öncesi duruma göre % 25 oranında eksik olan personel sayısının tamamlanacağı yönünde söz verdiğini de açıklamalarına eklemiştir.

İnsani açıdan olaya bakışı sorulduğunda ise Scaparrotti, birlikte çalıştığı insanlar ve ailelerinin başına gelenler hakkındaki endişelerini Akar’a aktardığını ve Akar’ın kendisine bu insanların durumları ile şahsen ilgilenme sözü verdiğini açıklamıştır.

DW tarafından bildirildiğine göre, halen saklanmakta olan tasfiye edilen subaylar, Akar’ın sözlerine tepki göstererek, emirlere uyarak geri dönen arkadaşlarının gizli tutulan iddialarla hapishanelere atıldıklarına dikkat çekmektedirler. İddialara göre, haftalık tasfiye listesinde adı dahi geçmeyen bir NATO subayı, Ankara’ya sahte bir toplantı kisvesi altında çağrılmış ve tutuklanmıştır. Üzerinden altı haftadan fazla bir zaman geçmesine rağmen, bu subayın Brüksel’deki eşi ve çocukları ile temas kurmasına henüz izin verilmemiştir.

General Scaparrotti’nin, kendilerine yöneltilen suçların geçerliliğini açıkça sorgulamasından az da olsa umutlanan saklanmakta olan bir subay, desteğin bundan öteye gitmemesinden duyduğu derin hayal kırıklığını dile getirmiştir. Bu subayın iddiasına göre; Türk genelkurmay başkanının geri dönenlere iyi davranılacağı yönündeki teminatı hiçbir anlam ifade etmemektedir. Bu, SACEUR’un geceleri rahat uyuyabilmesi için kendisini inandırdığı güzel bir masaldır. Akar kendisini dahi koruyabilecek durumda değildir. Darbe ile ilgili hizmetleri sona erdiğinde, Akar da çöpe atılacak veya cezaevine gönderilecektir.

Subayın NATO’dan beklentisi, ittifakın bütün hükümetleri kendileri ve aileleri için sığınma hakkı vermeleri yönünde teşvik etmesi ve NATO’da, Erdoğan tarafından diplomatik statüleriyle birlikte ellerinden alınan ‘‘Çok Gizli Güvenlik Kleransı’’ gerektirmeyen kadrolara başvuru yapmalarına müsaade edilmesidir.

Subaylar, Scaparrotti’nin Türk personel üzerindeki kıyımın henüz sona ermediğinin farkında olmasını gerektiğini ifade etmektedirler. Bu subaylar, NATO Türk askeri delegasyonuna genellikle Cuma günleri geç saatlerde gönderilen yeni isimlerin bulunduğu haftalık tasfiye listelerini aldıklarını söylemektedirler.

DW ile paylaşılan bir bilgiye göre; adı tasfiye edilecekler listesinde olanlardan bir subay, NATO askeri karargâhı SHAPE (Strategic Headquarters Allied Powers in Europe)’deki çalışma arkadaşlarına gönderdiği veda mektubunda SACEUR’un yorumlarına atıfta bulunmaktadır.

Tasfiye edilen subay, askeri darbeyle veya hükümeti tarafından tanımlanan terörist organizasyonlar ile bağlantısı olduğu yönündeki iddiaları komik bulmaktadır. ‘‘Bu suçlamayı şiddetle ve nefretle kınıyorum’’ ifadelerini kullanan subay, Scaparrotti tarafından yapılan, masum olduklarını destekleyen yorumlara dikkat çekmektedir.

Başarısız darbe girişimi sonrasında muhaliflerine baskı uygulayan Erdoğan

Yazdığı mektupta, deneyimli iyi eğitimli Batı düşünceli subaylar olarak kendisi ve arkadaşlarının yerlerinin, özellikle yeterlilikten ziyade, giderek tuhaflaşan ve tehlikeli bir hale gelmekte olan rejime mutlak sadakatin seçim ölçütü olduğu Türkiye tarafından doldurulmasının mümkün olmadığını ifade etmektedir. Subay, NATO’yu muharebe sahası kadar, kendi içindeki adaletsizliklere de karşı duran, özgür bir dünya ittifakı olması yönünde uyardığını ifade etmektedir.

Subayın gönderdiği mektupta ifade ettiğine göre; aksi takdirde NATO’ya olan bütün güven ortadan kalkacaktır. Şimdi dahi ne kadar kaldığı açık değildir.

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. Yazıda ifade edilen düşünceler Deutsche Welle medya kuruluşunun görüşlerini yansıtmaktadır. Yazının çevrilmesi çevirenin bu yayın kuruluşunun görüşlerini paylaştığı anlamına gelmemektedir.

Yazının orijinaline aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.

http://www.dw.com/en/purged-turkish-
officers-want-more-nato-support/a-36700287

[1] General Curtis M. Scaparrotti, 1978 yılında West Point Askeri Akademisinden piyade subayı olarak mezun olmuştur. South Caroline Üniversitesinden İdari Öğretim alanında yüksek lisans derecesi bulunan General Scaparrotti 4 Mayıs 2016 tarihinden günümüze kadar Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhı komutanlığı görevini sürdürmektedir. Scaparrotti’nin diğer bir görevi de Birleşik Devletler Avrupa Komutanlığıdır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.