Yazar: Brandon Turbeville, ACTIVIST POST, 29 Kasım 2018
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 1 Aralık 2018
Birleşik Devletler yönetimi, rutin olarak İslami Devlet Terör Örgütü (IŞİD) ile herhangi bir şekilde iş birliği yaptığını inkâr ediyor olsa da özellikle Suriye’den gelen haberler bunun tam aksi yönde hareket ettiğini göstermektedir. Bütün savaş süresince ve terör organizasyonunun dünya sahnesinde ortaya çıkışından bugüne kadar geçen sürede, sayısız gizemli helikopterin, hükümet güçleri, hükümet yanlısı yarı askeri unsurlar ve hatta ‘‘Sözde IŞİD Karşıtı’’ koalisyonun hava saldırıları karşısında kesin yenilgiyle yüz yüze gelen IŞİD savaşçılarını, muharebe sahasından gizlice alarak kaçırdığına dair iddialar ayyuka çıkmış durumdadır.
Aşağıda, ayrıntılara girilmeden Birleşik Devletler tarafından son iki yıl içinde gerçekleştirilen ‘‘Şeytani Hava Operasyonları’’ hakkında kısa bilgiler sunulmuştur. Pentagon, yukarıda da ifade edildiği gibi bu haberleri sürekli olarak yalanlamaktadır.
10 Kasım 2018 – SANA haber ajansının haberine göre ABD unsurlarına ait bir helikopter, Deir ez-Zor Vilayetinde bulunan al-Susah kasabası yakınlarına inerek üç IŞİD terör örgütü mensubunu alarak uzaklaşmıştır.
7 Ekim 2018 – SANA haber ajansı, al-Shaafah kasabası sakinlerine dayandırdığı haberinde, Amerikan ordusuna ait helikopterlerin, Deir ez-Zor Vilayetinde bulunan IŞİD komutanlarından Abu Kamal’ı bölgeden tahliye ettiğini bildirmiştir. Haberde, IŞİD terör örgütü mensuplarının nereye götürüldüklerine dair ayrıntılar yer almamıştır.
22 Eylül 2018 – SANA haber ajansının haberine göre Birleşik Devletler liderliğindeki koalisyon güçleri, IŞİD terör örgütü mensuplarının yaygın olarak bulundukları al-Mrashde köyü yakınlarına bir ‘‘Hava İndirme Operasyonu’’ icra etmiştir. Bu bölge Deir ez-Zor vilayetinin güneydoğusunda yer almaktadır. Habere göre hava operasyonu ile birkaç IŞİD komutanı bölgeden alınarak başka bir yere götürülmüştür.
23 Ağustos 2018 – TASS haber ajansının haberine göre Rusya, Afganistan’daki militanlara silah taşıyan gizemli helikopter uçuşları tespit etmiştir.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova yaptığı açıklamada; ‘‘Bir kez daha kuzey Afganistan’da kimliği belirlenemeyen helikopterlerin mahalli IŞİD ve Taliban terör örgütü unsurlarına silah ve mühimmat taşıdıklarına dikkat çekmek istiyoruz. Afganistan medyası ve mahalli sakinlerin ifadelerine göre bu helikopterler, özellikle Sar-e Pol Eyaletinde görülmüştür’’ ifadelerini kullanmıştır.
19 Mart 2018 – SANA haber ajansı, kimliği açıklanmayan bir haber kaynağına dayandırdığı haberinde, üç adet ABD askeri helikopterinin Kuzeydoğu Suriye’den IŞİD komutanı olduğundan şüphelenilen teröristleri tahliye ettiğini bildirmiştir. Habere göre helikopterler, al-Hasakah Eyaletindeki Kamışlı Bölgesinde bulunan Tal Hamiş kasabasının 2 kilometre güneyindeki al-Jissi ve Kalu arasında bir bölgeye inmiş ve teröristleri alarak bölgeden uzaklaşmıştır.
Şubat 2018 – Suriye devlet medyası yaptığı haberde; IŞİD terör örgütü komutanları ve ailelerinin ABD helikopterleri ile Sabah al-Khair’e taşındıklarını bildirmiştir. Sabah al-Khair, bütün emarelerin ABD tarafından işletilen bir terörist eğitim merkezinin bulunduğuna işaret ettiği al-Hasakah’ın 20 kilometre güneyinde bulunmaktadır.
29 Aralık 2017 – SANA haber ajansı yaptığı haberde; Birleşik Devletlere ait helikopterlerin IŞİD terör örgütü komutanlarını Deir ez-Zor’dan alarak Suriye’nin kuzeydoğusundaki al-Hasakah Eyaletine götürdüğünü bildirmiştir. Haber kaynaklarının ifadelerine göre bu olay, ABD’nin IŞİD teröristlerini bölgeden ikinci kez tahliyesidir.
Mayıs 2017 – Kimliği bilinmeyen Suriyeli kaynaklar, ABD askeri helikopterlerinin IŞİD terör örgütü komutanlarını Rakka’daki mevzilerinden alarak bilinmeyen bir yere götürdüklerini ortaya çıkarmıştır.
Mayıs 2017 – Afganistan’ın kuzey Sar-e Pol Eyaleti Valisi Mohammad Zahir Wahdat, üzerlerinde milliyet işaretleri olmayan askeri helikopterlerin, militanların kalesi olarak bilinen bir bölgeye kısa süreliğine iniş yaptıklarını açıklamıştır. Bu olay gece gerçekleştiğinden Afgan güvenlik kuvvetleri fotoğraf çekememiştir.
Ocak 2015 – Raporların çoğunluğu 2017-2018 yıllarına ait olmasına rağmen 2015 yılı başlarında ortaya çıkan haberlerin de göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Irak Parlamento üyesi Majid al-Gharawi, elde edilen bütün bilgilerin Birleşik Devletler uçaklarının IŞİD terör örgütüne sadece Salahuddin Eyaletinde değil diğer eyaletlerde de ikmal maddeleri sağladığına işaret ettiğine dikkat çekmiştir.
Al-Gharawi ayrıca; Birleşik Devletlerin IŞİD terör örgütüne karşı sürdürülen savaşta kesinlikle ciddi olmadığını, bunun nedeninin de IŞİD unsurlarının yerlerini tespit edebilecek ve tamamını bir ay içinde imha edebilecek teknik imkânlara sahip olmalarına rağmen bu avantajları kullanmadıklarını ifade etmiştir.
Gharawi bunun yanı sıra Birleşik Devletler’in, Irak yönetiminden Musul ve Anbar eyaletlerinde askeri üs garantisi almak niyet ve maksadıyla; IŞİD terör örgütüne karşı sürdürülen mücadeleyi zamana yaymak için çabaladığını ileri sürmüştür.
FARS News haber ajansına göre; Irak Parlamentosu Güvenlik ve Savunma Komisyonu, ABD uçaklarının Salahuddin Eyaletinde IŞİD terör örgütü unsurlarına havadan silah ve mühimmat attığını ortaya çıkarmış, fakat bu olay Batı basınında çok az, hatta hiç yer almamıştır.
2014 yılı Aralık ayı sonlarında Irak milletvekili Nahlah al-Hababi de Birleşik Devletler ve IŞİD karşıtı koalisyonun gerçek niyet ve yaptıklarını sorgulamış ve aslında terörist grupların tanımlanamayan uçaklardan atılan çok büyük miktarda yardım aldıklarını iddia etmiştir.
FARS News haber ajansının Hababi’ye dayandırdığı haberine göre; uluslararası koalisyon IŞİD terör örgütüne karşı sürdürülen hava saldırılarında kesinlikle ciddi değildir ve hatta gönüllü Basij savaşçılarını Takfiris’e karşı sürdürülen savaş alanından çekerek, yakın gelecekte IŞİD’e karşı yürütülen savaşın çözümsüz olarak kalmasını arzu ettiğini ileri sürmektedir.
Basij terimi, gönüllü anlamına gelmektedir. FARS News haber ajansına göre IŞİD terör örgütü elemanları, Irak ve Suriye’de kimlikleri belirlenemeyen savaş jetlerinden hâlâ hava desteği almayı sürdürmektedir.
FARS News haber ajansı, Hababi’nin NATO tarafından başlatılan hava saldırılarının sadece Kürt Peşmerge kuvvetlerinin olduğu alanlara yapıldığını, diğer bölgelere yapılan hava saldırılarının kesinlikle hassas olmadığına dikkat çektiğini de vurgulamaktadır. Hababi’nin iddiasının arkasında yatan gerçek, koalisyon kuvvetinin Kürt unsurları desteklemesinde çıkarları olduğu, fakat Suriye lideri Assad’ı, Irak milliyetçiliğini ve İran’ın bölgedeki etkisini zayıflatmak maksadıyla IŞİD terör örgütünü de desteklediğidir.
Aralık ayı sonlarına doğru ABD liderliğindeki koalisyon uçakları, Bağdat’ın kuzeyindeki Takfiri militanlarına havadan ikmal maddeleri atmıştır. Irak mahalli kaynakları, al-Manar’a yaptıkları açıklamada; uluslararası koalisyon kuvvetine ait uçakların, Bağdat kuzeyinde bulunan Salahuddin eyaletindeki Balad kentinde teröristlere havadan yardım malzemesi attıklarını ifade etmiştir.
Ekim ayında üst düzey İranlı bir komutan da IŞİD terör örgütüne ikmal maddeleri sağlaması nedeniyle Birleşik Devletleri sert bir şekilde eleştirmiş ve ABD makamlarının, silahların yanlışlıkla IŞİD militanlarına atıldığı yönündeki iddialarının da kesinlikle gerçeği yansıtmadığını dile getirmiştir.
İran Silahlı Kuvvetlerinden Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Massoud Jazayeri yaptığı açıklamada, Birleşik Devletler ve sözde IŞİD karşıtı koalisyonun, bu terör ve suç örgütüne karşı bir savaş yürüttüklerini iddia etmelerine rağmen, aslında onlara Jalawa bölgesinde silah, yiyecek ve tıbbi malzeme sağladığını ifade etmektedir. Jazayeri’ye göre bu olay, koalisyon kuvvetleri ve ABD’nin IŞİD terör örgütüyle savaştıkları yönündeki iddialarının yalan olduğunun en büyük kanıtıdır.
Birleşik Devletler, Kuzey Suriye’de Türkiye sınırına yakın bir yerde bulunan Kobani’de IŞİD teröristlerine karşı savaşan Kürt savaşçılara havadan silah ve tıbbi malzeme attığını iddia etmektedir. ABD Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, havadan 28 paket dolusu silah ve ikmal maddeleri atıldığını ve bunlardan hiçbirinin Kürt savaşçıların eline geçmediğini iddia etmektedir.
Sonradan ortaya çıkan video kayıtlarına göre ise, Birleşik Devletler tarafından havadan atılan bazı silahların IŞİD terör örgütü militanlarının eline geçtiği kanıtlanmıştır.
IŞİD terör örgütü açısından böylesine uygun yanlışlar sadece Orta Doğu, Irak veya İran basın organlarında yer almamaktadır. Bu tür hatalar, Amerika’nın kendi yarattığı terör örgütüne karşı ‘‘sözde mücadele ettiği’’ her yerde düzenli bir şekilde görülmektedir.
Kasım 2014 – Irak istihbarat ajanları, Birleşik Devletler’in IŞİD terör örgütü militanlarına silah ve yiyecek maddeleri sağladığını ortaya çıkarmıştır. FARS News haber ajansının haberine göre Irak istihbarat unsurları, ABD askeri uçakları, Irak İslam Devleti ve Levant Takfiri teröristlerine, militanların mevzilerine hava saldırısı kisvesi altında silah ve yiyecek maddeleri sağlamaktadır.
Irak kuvvetleri, ABD uçaklarının IŞİD militanlarına içinde silah ve yiyecek maddeleri olan paketleri havadan attıklarını, teröristlerin de bunları araziden topladıklarını ortaya çıkarmıştır.
Irak istihbarat kaynakları ayrıca, ABD askeri uçaklarının Irak ordusu tarafından etrafları çevrilen IŞİD terör örgütü mensuplarına havadan yardım attıkları yönündeki iddialarını yinelemektedir. Teröristler, sadece ABD tarafından imal edilen ve mermilerinin değeri binlerce dolar olan son model Amerikan silahları kullanmaktadır. Birleşik Devletler’in bu tür silahları sadece Pentagon ile iş birliğine giren unsurlara verdiği dikkate alındığında, IŞİD terör örgütünün silahlandırılmasında Birleşik Devletler’in büyük bir rol oynadığı açıktır.
Iraklı bir istihbarat kaynağının verdiği bilgilere göre, IŞİD terör örgütü militanları tarafından kullanılan ABD yapımı silahların acımasız ve gaddar terör örgütüne sağladığı en büyük avantaj, bu silahların mermilerinin zırh delici özelliğe sahip olması ve zırhlı araçların içindeki personeli dahi öldürmesidir.
Bu türden bir merminin fiyatının 2.000 dolar olduğunu ifade eden Irak istihbaratından yetkiliye göre, IŞİD teröristleri son model Amerikan yapımı silahlarla bugüne kadar birçok Irak ordusu mensubu ve gönüllüyü öldürmeyi başarmıştır.
Irak’taki kriz, IŞİD terör örgütü militanlarının Musul kentinin kontrolünü ele geçirmesi sonrasında tırmanmış ve sonrasında da başkent Bağdat’ın 140 kilometre kuzeybatısındaki Tikrit kentinin düşmesiyle iyice artmıştır.
Irak ordusundan askerler, gönüllüler ve Kürt Peşmerge unsurları, IŞİD terör örgütü militanları ile farklı cephelerde ağır bir savaşa girişmiş ve birkaç bölgede teröristleri geri püskürtmeyi başarmışlardır.
Ekim 2014 – Koalisyon kuvvetleri, sözde Irak halkı ve IŞİD karşıtı kuvvetlere yardım maksadıyla, IŞİD terör örgütü tarafından kontrol edilen bölgelere havadan silah, mühimmat ve tıbbi malzeme atmıştır. Bu hata, Iraklı yetkililer ve parlamenterler tarafından da doğrulanmıştır.
Ekim 2014 – Havadan yanlışlıkla atıldığı iddia edilen silahlar, her nedense direkt olarak Ayn al-Arab (Kobani) kentinde bulunan IŞİD militanlarının eline geçmiştir.
Pentagon IŞİD terör örgütüne yardım ettiği yönündeki iddiaları sürekli olarak yalanlamış ve hiçbir şekilde bu terör örgütüyle iş birliği içinde olmadığını ileri sürmüştür. Bununla birlikte, düpedüz yalan olduğu ortaya çıkan, Münbiç ve Rakka kentlerinde IŞİD terör örgütüyle bir anlaşma yaptığı yönündeki iddiaları da sürekli olarak yalanlamaktadır.
Amerikan helikopterlerinin IŞİD militanlarına yardım ettikleri ve onları savaş alanından tahliye ettiği yönündeki haberler devam etmektedir. Bütün bunlar, Washington yönetiminin bu acımasız terör örgütünü, bölgedeki diğer güçlere karşı jeopolitik bir araç olarak kullanmaya devam ettiği yönündeki endişeleri körüklemektedir.
Bunların yanı sıra, Çatışma Silah Araştırma grubu yıllar önce IŞİD terör örgütü savaşçılarının, üzerlerinde ‘‘ABD Hükümeti Malıdır’’ yazan M-16 modeli saldırı tüfekleri dâhil önemli ölçüde Amerikan yapımı silahları kullandıklarını da rapor etmiştir.
IŞİD terör örgütünün Birleşik Devletler, Körfez İşbirliği Konseyi ve Ürdün tarafından planlanan kitlesel bir terör organizasyonu ve eğitim stratejisi olduğu da çok iyi bilinen bir gerçektir.
WorldNetDaily yazarı Aaron Klein, 2014 yılı Haziran ayında, Ürdün yetkililerinden aldığı bilgiye dayanarak, IŞİD terör örgütü üyelerinin 2012 yılında ABD’li eğiticiler tarafından Ürdün’de gizli bir eğitim kampında eğitildikleri haberini yapmıştır.
Suriye ordusu, IŞİD teröristlerinin elinden alınan bölgelerde defalarca gizli Amerikan silah depolarını ortaya çıkarmıştır. 2017 yılı Kasım ayında Sputnik International’da; Suriye ordusu tarafından ABD yapımı öldürücü silahlarla dolu bir deponun bulunduğu haberi yer almıştır. Haberin ayrıntılarında, IŞİD teröristlerinden kurtarılan Deir ez-Zor kentinde çok miktarda ABD yapımı öldürücü silahların bulunduğu bildirilmiş ve ele geçirilen silahların listesi verilmiştir.
Suriyeli askeri kaynaklara göre, ele geçirilen depoda birçok ABD yapımı silahın yanı sıra, Batı Avrupa ülkeleri ve İsrail imali askeri donanım da bulunmuştur. Depoda M-16 modeli otomatik tüfeklerin yanı sıra, TOW (Tube launched Optically tracked Wire guided – Tüpten atılan optik olarak izlenen tel güdümlü) tanksavar güdümlü füzeleri ve 155 mm çaplı toplar bulunmaktadır.
Ele geçirilen askeri donanım arasında personel taşıma maksatlı kullanılan ve içleri patlamaya hazır bombalarla dolu Hummer araçları da bulunmaktadır. İsrail imali bir keşif hava aracı ve modern bir İsrail yapımı koruyucu giysi de bulunan donanım arasındadır.
Suriye ordusundan yetkilinin verdiği bilgilere göre; gizli askeri depolarda ele geçirilen malzemeler arasında, son teknoloji ürünü hava ve kara keşif sistemleri, uydu haberleşme cihazları ve C-4 patlayıcılarla dolu çantalar da bulunmaktadır.
Yeraltına gizlenen bu depolarda mühimmat sandıkları ve silahlar da bulunmaktadır, tanklar ve araçlar ise Rusya ve Suriye hava kuvvetlerinin hava saldırılarından korunmak maksadıyla kamuflajlı gizleme ağları ile örtülmüş durumdadır.
Inside Syria Media Center adlı web sitesinin, Suriyeli Tuğgeneral Ali al-Ali’ye dayandırdığı haberine göre; Birleşik Devletler illegal olarak en 1.500 silah ve askeri teçhizat dolu kamyonu, içinde bulunduğumuz yıl, 5 Haziran ile 15 Eylül tarihleri arasında Suriye’deki teröristlere teslim etmiştir. Suriyeli generalin ifadesine göre, Washington bu silahların Amerika’nın müttefiklerine verileceğini ifade etse de bu silahlar nedense daima teröristlerin eline geçmiştir.
Web sitesine göre Avusturya imali Glock-19 modeli tabancalar IŞİD terör örgütü unsurları arasında en popüler silahtır. 2014 yılında teröristler, bu tabancaların kullanıldığı infaz videoları yayınlamışlardır. Sonradan bu tabancaların 2003-2004 yıllarında Irak emniyet birimlerine verildiği ortaya çıkmıştır.
IŞİD terör örgütü militanları ayrıca, ABD ve Avrupalı emniyet birimleri arasında oldukça popüler olan Heckler Koch MP5 modeli makineli tüfekleri de kullanmaktadır.
Tuğgeneral Ali’ye göre M-16 saldırı tüfekleri Suriye krizinin sembolü haline gelmiştir. Suriye ordusu defalarca üzerinde ‘‘ABD Malı’’ yazan silahlar ele geçirmiştir. Bu silahların Çin malı olduklarına yönelik iddialar da büyük bir olasılıkla gerçeği yansıtmamaktadır.
Bunun da ötesinde Suriye Ordusu, birkaç kez NATO tarafından kullanılan FN FAL modeli hafif otomatik tüfekler ele geçirmiştir. Bu tüfekler üzerinde genellikle bir sniper dürbünü bulunmakta ve genel olarak bu silahlar yerleşim yerlerinde kullanılmaktadır.
Ele geçirilen gizli silah depolarına, sadece IŞİD terör örgütünden geri alınan bölgelerde değil, bu terör örgütünün bir kolu olan El Nusra Cephesi ve El Kaide gibi terör örgütlerinden alınan bölgelerde de rastlanmaktadır.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. Orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.
“Mysterious Helicopters” Rescuing ISIS And al-Qaeda – A Brief Timeline
By Brandon Turbeville Although the United States government routinely denies that it in any way cooperates with ISIS, reports continue to manifest themselves demonstrating exactly the opposite, particularly in Syria.
“Bizim için asıl tehdit Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasıdır. Bir güvenli bölge oluşturmak için ABD ile görüşme halindeyiz. Ancak bu konuda bizim istediklerimiz ile onların kafalarındakilerin aynı şey olmadığını görüyoruz. Müttefikimiz bizim için değil terör örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşinde. Böyle bir anlayışı reddediyoruz.Bu iş öyle 3-5 helikopter uçuşuyla, 5-10 araç devriyesiyle, göstermelik birkaç yüz askerin bölgede bulunmasıyla olacak iş değildir. Orada 1 milyon kişiyi iskan edebilmek için şehirleri ve kırsalıyla tüm bölgeyi fiilen güvenli hale getirmiş olmalıyız.”
Kaynak Yeniçağ: Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan güvenli bölge açıklaması