Yazarlar: Julian Borger ve David Smith, The Guardian, 9 Mart 2018
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 13 Mart 2018
Birleşik Devletler yetkilileri, Kim’in görüşme talebini ani bir şekilde kabul eden başkana adım uydurmak için çaba gösterirken, Beyaz Ev tarafından Cuma günü yapılan açıklamada, Donald Trump’ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile yapacağı planlı görüşmede sert bir tutum izleyeceği ifade edilmiştir.
İki ülke liderlerinin, tarihte ilk kez gerçekleşecek olan görüşmesine yönelik sürpriz açıklama sonrası verilen basın brifinglerinde, Birleşik Devletler yetkilileri, Kuzey Kore’nin nükleer silah programından vaz geçtiğine yönelik doğrulanabilir kanıtlar olmadığı sürece ciddi yaptırımların devam edeceğine yönelik açıklamalar dışında, Trump’ın vereceği olası ödünlerden bahsetmemişlerdir.
Beyaz Ev tarafından yapılan günlük basın brifinginde sözcü Sarah Huckabee Sanders, Trump’ın zirve teklifini kabul etmesindeki şüpheleri dile getirerek, bunun bazı şartların yerine getirilmesine bağlı olduğunu ifade etmiştir.
‘‘Çok açık olalım. Birleşik Devletler hiçbir ödün vermemiş, fakat Kuzey Kore bazı sözler vermiştir. Toplantı, Kuzey Kore tarafından verilen sözlerle örtüşen somut eylemler olmaksızın gerçekleşmeyecektir’’.
Huckabee Sanders yaptığı açıklamada; Birleşik Devletlerin Pyongyang’ın yerine getirmesini talep ettiği faaliyetleri ve taleplerinin, Pyongyang’ın önceden kabul etmiş göründüğü, füze ve nükleer testleri durdurmaktan daha fazla gereksinimler ihtiva edip etmediğini belirtmemiştir.
Beyaz Ev daha sonra yaptığı açıklamada, Sanders’in ifadelerinin etkisini yumuşatmak ister gibi görülmüş ve bir yetkili Wall Street Journal dergisine verdiği demeçte; ‘‘Toplantı kapsamı genişletildi ve kabul edildi ve yapılacak’’ ifadelerini kullanmıştır.
Cuma akşamı toplantı hakkında attığı bir Twitter mesajına eklediği ‘‘Eğer Tamamlanırsa’’ ifadesi ile Trump durumu daha da karmaşık bir hale getirmiştir.
Süratle gelişen olaylar, Trump yönetiminin başkana adım uydurmak için çaba göstermesine neden olmuştur. Perşembe günü yapılan açıklamadan bazı üst düzey Birleşik Devletler yetkililerinin haberi olmadığı görülmektedir. Afrika seyahatinde olan Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Güney Kore delegasyonunun, Beyaz Ev’de Kuzey Kore’nin teklifini ilettiği esnada gazetecilere yaptığı açıklamada, Kuzey Kore ile görüşmenin uzak bir olasılık olduğunu ifade etmiştir.
Tillerson Cuma günü yaptığı açıklamada Birleşik Devletlerin, Kuzey Kore Lideri Kim’in risk almaya yönelik tutumu karşısında şaşırdığını, fakat bu sonucun dışişleri bakanlığı tarafından uygulanan ciddi Birleşik Devletler yaptırımlarının başarısı olduğunu dile getirmiştir. Tillerson, görüşme kararını, zamanın resmi görüşmeler hariç bir toplantı için uygun olduğuna kanaat getirdikten sonra Trump’ın kendisinin verdiğini açıklamıştır.
Başkan Yardımcısı Mike Pence de yaptığı açıklamada; Kuzey Kore Lideri Kim’in, nükleer denemeleri askıya alma yönündeki çağrısı ve Trump ile görüşme talebinin, Birleşik Devletler Başkanı Trump’ın stratejisinin işe yaradığının bir göstergesi olduğunu ifade etmiştir.
Pence yaptığı açıklamada; ‘‘Birleşik Devletler sıfır ödün vermesine ve müttefiklerimizle yakın koordinasyon içinde, Kim rejimi üzerindeki baskıyı sürekli olarak artırmasına rağmen Kuzey Koreliler masaya oturuyorlar’’ sözlerini kullanmıştır.
‘‘Kararlı tutumumuz sürmektedir ve politikamız değişmemiştir: bütün yaptırımlar yürürlüktedir ve Kuzey Kore, nükleer programını durdurmaya yönelik somut, kalıcı ve doğrulanabilir adımlar atana kadar da azami baskı kampanyamız sürecektir.’’
Kuzey Kore Lideri Kim’in nükleer silah stoklarını sınırlandırmaya hazır olduğu ve karşılığında neler talep edebileceği ise belirsizliğini korumaktadır. Pyongyang, Perşembe gecesi Güney Kore delegasyonu tarafından açıklanan zirve hakkında, bugüne kadar resmi bir yorumda bulunmamıştır.
Geçmişte varılan 1994 tarihli Çerçeve anlaşması, gizli nükleer silah programından vaz geçmesi koşulu ile Kuzey Kore’ye yapımı süren nükleer reaktörler için yakıt verilmesi ve nükleer enerjinin silaha dönüştürülmesi mümkün olmayan sivil nükleer reaktör sözünü kapsamaktadır. Fakat Kuzey Kore Lideri Kim, Pyongyang tarafından ‘‘düşmanca politikalar’’ olarak nitelendirilen; Birleşik Devletlerin Kore yarımadası ve etrafında askeri varlık bulundurma ve müttefiki Güney Kore ile müşterek tatbikatlar yapmasını sonlandırmasını sürekli olarak talep etmektedir.
Tillerson yaptığı açıklamada, toplantının zamanının ayarlanmasının birkaç hafta süreceğini ifade etmiştir. Birleşik Devletler yetkilileri toplantının zaman ve yeri üzerinde anlaşmaya varıldığına yönelik hiçbir açıklama yapmamıştır. İki ülke arasındaki ikili görüşmeler geçmişte Cenevre, New York ve Beijing’de gerçekleşmiş, fakat bu toplantılara sadece diplomatlar katılmıştır. Kim Jong-un, 2011 yılında, birçok Kuzey Koreli tarafından ‘‘Sevgili Lider’’ olarak saygı gösterilen, fakat ülke dışında kötülenen ve aşırı zihinsel ve bedensel yorgunluktan kaynaklanan kalp krizi nedeniyle 69 yaşında hayatını kaybeden babası Kim Jong-il’den iktidarı devraldığı günden bu yana ülkesi dışına çıkma cesaretini gösterememiştir.
Toplantı yeri için güçlü bir olasılık, yalnızca bu olağanüstü bir araya gelişin dramına katkı sağlayacak olan iki Kore arasındaki askersizleştirilmiş bölge olabilir.
Önümüzdeki haftalarda Trump yönetimi, neredeyse her şeyi en baştan ele alacağı bir görüşme stratejisi belirmek zorunda kalacaktır. Daha önceki yetkililer, yaptırımların tasarlanması ve uygulanması ile askeri seçeneklerin planlanması maksadıyla oldukça fazla zaman ve emek harcanırken, görüşmeler için bir plan ortaya koyulması hususunda bugüne kadar hiçbir şey yapılmadığını ifade etmektedirler.
Birleşik Devletler Kuzey Kore özel temsilcisi Joseph Yun, geçtiğimiz hafta görevinden istifa ederek, yönetimi Kuzey Kore ile temasta olan tek diplomatından mahrum bırakmıştır. Bir süredir emekli olmayı düşünen Joseph Yun’un çalışma arkadaşlarından biri, Beyaz Ev’in gayretlerine ilgi duyması durumunda, onun bir süre daha görevinin başında kalabileceğini ifade etmiştir.
Birleşik Devletler Dışişleri Bakanlığı geçmişte, Kuzey Kore politikasının geliştirilme safhasında birkaç kritik noktada devre dışı bırakılmıştır.
Kore politikasını belirlemede liderlik etmek görevi beyaz Ev’e doğru kaymış durumdadır. Zirveye doğru giden yolda, önümüzdeki günlerde bu alanda öne çıkabilecek anahtar konumdaki kişi, Kuzey Kore hakkında ilk elden deneyimli, kalan tek yetkili olan Allison Hooker olabilir.
Allison Hooker, ulusal güvenlik konseyinde Kore masası direktörlüğü görevini yürütürken, 2014 yılında Kuzey Kore’ye gitmiş ve Birleşik Devletler istihbarat şefi James Clapper, Amerikalı tutukluların serbest bırakılma görüşmeleri için Pyongyang’a gittiğinde ona eşlik etmiştir.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. Orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.
Trump-Kim talks: US signals hardline stance as it scrambles to define position
Donald Trump will take a hardline position at his planned summit with the North Korean leader Kim Jong-un, the White House said on Friday, as US officials scrambled to keep pace with the president after his sudden acceptance of Kim’s offer to talk.