savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Hafif Yağmurlu
9°C
Pazartesi Yağmurlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
9°C
Çarşamba Yağmurlu
8°C

Trump’ı Zafere Götürecek Tek Yol

Trump’ı Zafere Götürecek Tek Yol
A+
A-

Yasal Olasılıklar Henüz Tükenmedi!

Trump’ı Zafere Götürecek Tek Yol

Joe Biden, varsayılan başkan, beklenen başkan ve hatta olası başkan olabilir, fakat yasal ve anayasal açılardan bakıldığında henüz resmi olarak seçilmiş başkan değildir.

Yazar: Alan M. Dershowitz, The Gatestone Institute, 18 Kasım 2020

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 19 Kasım 2020


Başkan Donald Trump’ı önümüzdeki günlerde zafere götürebilecek sadece tek bir yol var ve bu yol, şu anda pek de olası görülmeyen kusursuz bir fırtına gerektirmektedir. Trump’ın yasal ekibinin hedefi; müşterileri için 270 delege oyunu elde etmek değildir. Bunun gerçekleşmesi neredeyse tamamen olasılık dışı gibi görünmektedir. Trump ekibinin hedefi; Başkan Yardımcısı Biden’e, Seçiciler Kurulunda başkan seçilmesi için gereken 270 oyu sorgulamaktır. Peki, bu, taraflardan sadece birinin kazanacağı bir oyun olduğuna göre, Trump bu rakama ulaşmadan Biden’in 270 seçici kurul üyesine ulaşmasının engellenmesi nasıl mümkün olabilir?

Bu sorunun yanıtı, Trump’ın yasal ekibinin aslında ne yapmaya çalıştığı hakkında ipuçları vermektedir. Aralık ayı ortalarına kadar yeterli sayıda seçmen oyu hâlâ tartışmalı durumda olursa ve o tarihe kadar eyaletleri tarafından onaylanan, başkanı seçecek olan seçici delege sayısı 270’den az olur ise o zaman Biden, teorik olarak başkan seçilmesi için gereken 270 oydan mahrum kalabilir. Bu durum gerçekleştiği takdirde, başkanı seçmek; 19’uncu yüzyılda birkaç kez olduğu gibi Temsilciler Meclisine kalacaktır.

19’uncu yüzyılda birkaç kez adaylardan hiç birinin başkanlığı kazanacak kadar delege elde edemediği seçimler olmuştur. Resimde; Temsilciler Meclisi üyeleri, senatörler ve Yüksek Mahkeme yargıçlarından oluşan Seçici Komisyon, 1876 seçimleri sonrasında tartışmalı Seçici Kurul oyları hakkında görüşürken. 16 Şubat 1877. Komisyon bütün tartışmalı oyların Rutherford B. Hayes lehine olduğuna karar vermiş ve Hayes sadece bir delege oyu farkla başkan seçilmiştir. Kaynak: Leslie’s Illustrated Newspaper via Library of Congress.

Anayasaya göre Temsilciler Meclisinde yapılan başkanlık oylaması, bireysel üyeler tarafından değil, eyalet delegeleri tarafından yapılmaktadır. Her eyaletin tek bir oyu bulunmaktadır, yani başkan seçilebilmek için 26 eyaletin oyunu almak gerekmektedir. Temsilciler Meclisindeki Demokratların sayısı Cumhuriyetçilerden fazla olsa da Cumhuriyetçi temsilcilerin çoğunlukta olduğu eyalet sayısı daha fazladır. (ÇN: Birleşik Devletler eyalet sayısı 50’dir. Her eyaletin, nüfusu ne olursa olsun, Temsilciler Meclisi’ne en az bir üye göndermesi Anayasa ile güvence altına alınmıştır.) İşte bu nedenle; başkanlık seçiminin Temsilciler Meclisine kalması durumunda, bir sonraki başkanı belirleyen taraf Cumhuriyetçiler olacaktır.

Bu stratejiyi savunmuyor ve onaylamıyorum. Bir anayasa analizcisi olarak sadece Anayasanın sağladığı bir olasılığı açıklıyorum. Bu olasılık; Trump’ın yasal ekibi tarafından izlenen stratejiyi de dikte ettirmektedir.

Bu stratejiyi uygulamak isteyen Trump’ın avukatlarını da suçlamıyorum. Kısa bir süre önce, benden Başkan Trump’ın avukatlarının yaptıkları savunma nedeniyle barodan çıkarılmasını talep eden bir dilekçe imzalamamı isteyen bir e-posta aldım. Bu bal gibi bir cadı avıdır. Avukatlar, hizmet ettikleri müşterilerinin çıkarlarını savunmak maksadıyla, bütün makul ve etik olarak izin verilen stratejileri uygulama hakkına sahiptir. Başkan Trump’ın avukatlarının yaptığı da budur. Onlar, hiç şüphesiz hukuk ve ahlak kurallarına bağlı kalmak zorundadır, fakat aksi yönde hareket ettiklerine yönelik hiçbir kanıt görmüyorum.

Başarı şansı az olan bu stratejinin başarılı olabilmesi için, lehte mahkeme kararları, birkaç bakanın tatminkâr faaliyetleri ile yeniden oy sayımları ve itirazlardan lehte rakamların geldiği tam bir kusursuz fırtına gerekmektedir. Pennsylvania dâhil herhangi bir eyaleti kazanmak yeterli olmayabilir. Seçiciler Kurulu başkan için oylama yaptığında 35’ten fazla delegenin kendi eyaletleri tarafından henüz onaylanmamış olması gerekmektedir. Bu gerçekleşmesi son derece zor bir olasılıktır, fakat teorik olarak imkânsız da değildir.

Kusursuz fırtına senaryosu Başkan Trump’ın neden hâlâ seçim yenilgisini kabullenmediğin ve yasal iddialarından vazgeçmediğinin açıklaması olabilir. Fakat Trump yönetiminin bugüne kadar neden Biden’in geçiş ekibiyle işbirliği yapmadığının nedenini açıklamamaktadır. Özellikle COVID-19 ve ulusal güvenlik meselelerinde böyle bir işbirliği yapılmaması için ortada geçerli hiçbir neden bulunmamaktadır. Trump yönetimi, Başkan Trump yenilgiyi kabullenmeden ve yasal itirazlarını sona erdirmeden de Biden geçiş ekibiyle işbirliğine başlayabilir.

Unutmayalım ki yasalar ve anayasal açıdan bakıldığında Joe Biden henüz seçilmiş başkan değildir. Medya, politikacılar ve birçok Amerikalı tarafından ona başkanlık tacı giydirilmiştir. Fakat resmi olarak başkan olabilmesi için ona oy verecek en az 270 delegenin eyaletler tarafından onaylanması gerekmektedir. Bu henüz gerçekleşmemiştir. Ve rakibi de henüz yenilgiyi ve geri çekilmeyi kabul etmemiştir. Joe Biden varsayılan başkan, beklenen başkan ve hatta olası başkan olabilir, fakat yasal ve anayasal açılardan bakıldığında o henüz resmi olarak seçilmiş başkan değildir.

Kusursuz Fırtına – Fotoğraf: Mikey Cee.

O halde bırakalım yeniden oy sayımları devam etsin. Mahkemelerdeki adli itirazlar sonuçlansın. Bırakın başkan seçim hakkında ne isterse onu söylesin. Bütün bunlar bizim demokratik seçim sistemimizin bir parçasıdır.

Fakat Trump yönetiminin Biden geçiş ekibiyle işbirliği yapmasını sağlayarak geçiş sürecinde de ilerleyelim. Bu da bir Amerikan tarzıdır.

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve yazar Alan M. Dershowitz’in görüşleridir. Orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

ABD Başkanı Donald Trump’ın avukatları birkaç eyalette 20’den fazla yasal itirazda bulunmuş ve bazı diğer eyaletlerde de oyların yeniden sayılmasını talep etmiştir. Birleşik Devletler Adalet Bakanı William P. Barr, federal savcılara iddia edilen bütün usulsüzlükleri soruşturma yetkisi vermiştir.

Seçim sahtekârlıkları ve hileleriyle ilgili iddiaların merkezinde, Colorado merkezli Dominion Voting Systems firması tarafından imal edilen ve Başkan Trump için kullanılan yüz binlerce oy pusulasını Biden lehine değiştirdiği ileri sürülen oylama makineleri yer almaktadır. Ve Başkan Donald Trump’ın avukatları tarafından kanıtlara dayandığı ileri sürülen iddialar da yenilir yutulur cinsten değildir.

Alan M. Dershowitz’in Joe Biden için ifade ettiği ‘‘henüz seçilmiş başkan olmadığı’’ yönündeki sözlerine katılıyorum. Birleşik Devletler başkanlık seçiminin, organize bir  örgütlenmeyle Donald Trump’tan çalınıp çalınmadığıyla ilgili iddiaları da başka bir yazıya bırakalım.

https://www.gatestoneinstitute.org/16771/trump-road-to-victory

 

Yorumlar
  1. ercancanerblog dedi ki:

    Trump, her ne kadar henüz yenilgiyi kabullenmese de geçiş ekiplerinin çalışması için yolu açtı.

    “In the best interest of our Country, I am recommending that Emily and her team do what needs to be done with regard to initial protocols, and have told my team to do the same,” Mr Trump tweeted, referring to GSA Administrator Emily Murphy, a loyalist who had been keeping the keys to Joe Biden’s transition under lock and key.