Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, Suriye’de ABD’ye her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurguladığını bildirdi. 14 Ocak 2019 Gazete Haberlerinden…
Foreign Staff, The Telegraph, 14 Ocak 2019-01-14
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 14 Ocak 2019
Donald Trump, Pazar günü yaptığı açıklamada, ABD birlikleri Suriye’den çekildikten sonra Kürt kuvvetlerine saldırması durumunda Türkiye’yi ekonomik yıkımla uyarırken Kürtlere de Ankara’yı tahrik etmeme çağrısında bulundu.
ABD Başkanı, Aralık ayında yaptığı sürpriz birlik çekme açıklaması sonrasında yönetimi tarafından yapılan damla damla bilgi verme sürecindeki bazı son düşüncelerini yine bir Twitter mesajıyla açıkladı.
En üst düzey diplomatı Mike Pompeo, Washington’un İslami Devlet terör örgütüne karşı sürdürdüğü savaşta Suriyeli Kürt müttefiklerinin kaderi hakkında ABD ile Türkiye arasında artan gerilimin ortasında, müttefiklere güvence vermeyi hedefleyen bölgesel bir tura çıkmıştır.
Bay Pompeo’nun hedeflerinden bir tanesi de Amerikan birliklerinin çekilmesi sonrasında Türkiye’nin kendilerine saldırmasından korkan Washington’un Kürt müttefiklerine İslami Devlet terör örgütüne karşı yürütülen savaşta moral ve güvence vermektir.
Türkiye, Bay Trump’ın birlikleri çekme planını, Türk hükümeti tarafından terörist olarak görülen ABD destekli Kürt savaşçıların güvenliği şartına bağlamasına kızgınlıkla tepki göstermiştir.
ISIS mülki halifeliğinin geride kalan az kısmını sertçe ve birçok yönden vurmayı sürdürürken, uzun zamandır gerçekleşmesi gereken Suriye’den çekilmeyi başlatıyoruz. Yeniden toparlanmaları durumunda yakınlardaki mevcut üslerden yine saldıracağız. Kürtleri vururlar ise Türkiye’yi ekonomik olarak yıkıma uğratacağız. 20 mil genişliğinde bir güvenlik bölgesi oluşturacağız. Aynı şekilde Kürtlerin de Türkiye’yi kışkırtmasını istemiyoruz. Rusya, İran ve Suriye, doğal düşmanları olan İslami Devlet terör Örgütünü Suriye’de imha etmesinin uzun vadede faydalananları olmuştur. Biz de faydalanıyoruz, fakat şimdi birliklerimizi eve döndürme zamanıdır. BİTMEYEN SAVAŞLARI durdurun! Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump.
Bay Trump, güvenli bölgenin kim tarafından nerede oluşturulacağı ve masrafları kimin karşılayacağı konularında ayrıntılı bilgi vermemiştir.
Suriye’de İslami Devlet terör örgütüne karşı ABD liderliğindeki operasyonlar Kürtlerin ağırlıkta olduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDF) tarafından yürütülmüştür.
Ankara ise bu ittifakın temel direği olan Kürt Halkı Koruma Birliklerini (YPG), onlarca yıldır Türk devletiyle savaşmakta olan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile bağlantılı bir terörist grup olarak görmektedir.
Bölgedeki bir gözlemci, ABD destekli savaşçılar nihai saldırıya hazırlanırken, Cumartesi günü 600’den fazla insanın doğu Suriye’de hâlâ İslami Devlet terör örgütünün elinde olan bir bölgeden tahliye edildiğini açıklamıştır.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Rami Abdel Rahman, Kürt-Arap ittifakının kontrolünde olan alanlara tahliye edilenler arasında birkaç düzine cihat savaşçısı olduğunu açıklamıştır.
Abdel Rahman, Aralık ayı başından günümüze kadar geçen sürede bölgeden, aralarında 760 IŞİD savaşçısının da olduğu 160,000 kadar insanın kaçtığını, bunun da Suriye Demokratik Güçleri (SDF) ve koalisyonun ilk kez tahliye için otobüsleri sağladığı göz önüne alındığında, savaşan taraflar arasında varılan bir anlaşma anlamına gelebileceğine dikkat çekmiştir.
Birleşmiş Milletler Cuma günü yaptığı açıklamada; inatçı cihatçılar iyice küçülen ellerinde son kalan mevzilerini savunmak için savaşırken, son altı aylık sürede 25,000 kadar insanın bölgedeki şiddetten kaçtığını dile getirmiştir.
Birleşmiş Milletlere göre Hajin kasabası çevresinde halen 2,000 kadar sivil sıkışmış durumdadır.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevinin bildirdiğine göre; ABD liderliğindeki koalisyon unsurları, Cumartesi günü cihatçı mevzilerine 20’den fazla füze fırlatmıştır.
Bölgedeki gözlemciye göre; 300 kadar SDF savaşçısı nihai saldırı hazırlıkları için Sousa köyü yakınlarında yerini almış durumdadır.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir, orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.
Bay Trump’ın Suriye’den çekilme kararını açıklaması sonrasında Birleşik Devletler, Ankara’nın birlikleri çekilen ABD birliklerinin yerini alabilsin diye Türkiye ile koordineli bir çekilme anlamına gelen ‘‘organize bir çekilme’’ yapılacağını ilan eder.
Türkiye, Suriye eyaletinin sınırına binlerce asker ve vekâlet savaşçısı yığarak Münbiç ve Tal Abiad kentlerine girmeye hazırlanır. Suriye yönetimi ile YPG’li Kürtler bir anlaşma yaparlar. Bu anlaşma, Suriye ordusunun 1’inci ve 5’inci tümenlerine Münbiç’i geri alma ve kente Rusya ve Suriye bayraklarını çekme için yeşil ışık yakmıştır. Bu süratli gelişme, Türkiye ve kontrolündeki vekâlet savaşçılarının eyalete girmesini engeller. Bu karar Türkiye’ye Rusya üzerinden bildirilir.
Moskova, Türkiye’nin İdlib bölgesinde geçici bir yönetim kurmasına izin veren Astana anlaşmasına dâhil olmayan daha fazla Suriye toprağını kontrol etmesinin önünde durmaktadır. Rusya, Birleşik Devletlerin çekilmesi sonrasında Kürt kontrolündeki bölgelerin Suriye Ordusuna normal bir şekilde devredilmesinin gerekliliğine inanmaktadır. Şam ve Tahran bu hususta son derece kararlıdır, Hasaka eyaletinde geri çekilen ABD birliklerinin yerini sadece Suriye kuvvetleri almalıdır.
Rusya, ABD’nin çekilmesi ve tarafların rolleri hakkında konuşmak maksadıyla; devlet başkanı temsilcileri, Dışişleri ve Savunma bakanları ile istihbarat servis başkanlarının katıldığı Moskova’da önemli bir toplantı düzenler. Rusya, Şam ve Tahran’ın bir strateji belirlemesini ve ABD’nin çekilmesi sonrasında uygulanacak olan ve öncelikli olarak İslami Devlet terör örgütüyle savaşı ve mümkün ise Türkiye ile bir çatışmadan sakınmayı öngören bir aksiyon planı ve yol haritasının Rus ordusu ile koordine edilmesini şart koşar. Bu müttefikler arasında durum gerçekten çok hassas ve karmaşıktır. Rusya ve İran; Türkiye’nin Suriye’ye bir askeri müdahalede bulunmasını istememekte ve mümkünse Türkiye ile silahlı bir çatışmadan sakınmayı öngören bir plan üzerinde çalışmaktadır. Bunun anlamı; gerekirse Türkiye ile çatışma seçeneğinin de masada olduğudur.
Şam yönetimi, İslami Devlet terör örgütünün yenilgiye uğratılmasından sonra Türkiye ve Suriye yönetimlerinin talebi olan Kürtleri silahsızlandırmayı kabul eder. Kürtler de IŞİD terör örgütünün Suriye topraklarındaki varlığını sonlandırmak maksadıyla, yakında başlaması beklenen Fırat nehri boyunca yapılacak savaşta İslami Devlet terör örgütüne karşı savaşan Suriye ordusuna yardım etmeyi kabul etmiştir.
Sonra, ABD Savunma Bakanı James Mattis Başkan Trump ile yaşadığı görüş ayrılığını öne sürerek istifa eder. Şahin Ulusal güvenlik Danışmanı John Bolton da İsrail’de bir açıklama yapar ve ülkesinin Suriye’den çekilmesini Türkiye’nin Kürtleri koruma güvencesi verme şartına bağlar. Şahin Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton ve ABD, kendileriyle koordine etmeden Türkiye’nin Suriye’ye bir askeri müdahalede bulunmasını istememektedir.