Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 28 Şubat 2023
Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden çok uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli bir olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine, mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
Gaipliğine karar verildikten sonra kişinin cesedi bulunursa, aile kütüklerine ölümü işlenir.
Kişinin hakkında gaiplik kararı verilmesi ölümün hukuki sonuçlarını doğurur.
Türk Medeni Kanunumuza göre gaiplik, mahkeme tarafından hükme bağlanması gereken bir karardır. Kanunda sayılmış olan gaiplik şartlarının mevcut olması halinde, yine kanunda sayılan ilgililer tarafından açılacak olan gaiplik davası, hakkında gaiplik kararı istenilen kişinin kişiliğini, hukuken sona erecek nitelikte bir statü içerisine dahil ettiği için büyük bir titizlikle yürütülmeli ve usuli gereklilikler hatasız bir şekilde yerine getirilmelidir. Bu nedenle özellikle aşağıda detaylı bir şekilde açıkladığımız şartlara, sürelere, ilan usulüne, kimlerin dava açabileceğine ve husumet olgusuna dikkat edilmelidir. En ufak bir hata halinde hak kaybına uğranılabileceği veya en azından zaman kaybedileceği dikkate alınmalıdır. Bu nedenle mutlaka alanında uzman bir aile avukatı ile görüşülmesini ve hukuki danışma ile dava temsil desteği alınmasını tavsiye etmekteyiz. (Delil Avukatlık & Danışmanlık).
TÜRK MEDENİ KANUNU C.
Madde 28- Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder. II.
Madde 29- Bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse, iddiasını ispat etmek zorundadır. Birden fazla kişiden hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat edilemezse, hepsi aynı anda ölmüş sayılır.
Madde 30- Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat edilebilir. b.
Madde 31- Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır.
III. Gaiplik kararı
Madde 32- Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir. Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye’deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye’de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir.
Madde 33- Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir. Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır. Bu süre, ilk ilânın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır.
Madde 34- Gaipliğine karar verilecek kişi, ilân süresi dolmadan ortaya çıkar veya kendisinden haber alınırsa ya da öldüğü tarih tespit edilirse gaiplik istemi düşer.
Madde 35- İlândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır.
Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur.