Suudi Arabistan’a derhal karşı tedbir uygulanmalı ve Suudi kaynaklı her şey derhal boykot edilmelidir.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 15 Ekim 2020
Financial Times gazetesinde yer alan bir haberde; Suudi Arabistan tarafından Türk mallarına, Türkiye’de üretilen her türlü mala ve Türkiye üzerinden ülkeye giren bütün mallara uygulanan Suudi yasağının, Türk-Suudi savaşının ilk işareti olabileceği iddia edilmiştir. Suudi Arabistan’ın Türk mallarının yanı sıra Türkiye’de üretilen bütün mallara boykot uygulaması ise işin boyutunu uluslararası arenaya taşımıştır.
Financial Times gazetesinde yer alan habere göre; Türkiye’de üretim yapan bazı ünlü Avrupalı giyim markaları, Suudilerin Türkiye’de üretilen malları da boykot kapsamına almasından son derece olumsuz etkilenmiş durumdadır.
Türk ihracatçılarının geçen ay Suudi Arabistan gümrüğünde yaşanan uzun bekleme süreleri nedeniyle büyük sıkıntı çektiği vurgulanan haberde; iş insanlarının problemin kaynağının, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE), Arap dünyasındaki istikrarı bozduğunu düşündükleri Türkiye’yi cezalandırma girişimi olduğunu değerlendirdikleri iddialarına yer verilmektedir.
Financial Times gazetesi, ticarette yaşanan bu anlaşmazlığın, bölgesel rakipler arasındaki gerilimin başka bir boyuta taşındığının işareti olduğuna inanmaktadır. Türk malları, Türkiye’de üretilen mallar ve Türkiye üzerinden gelen hiçbir malın ülkeye girişine izin verilmediği ifade edilen haberde, Suudi Arabistan hükümetinin resmi olarak Türk mallarına herhangi bir kısıtlamanın söz konusu olmadığını söylediğinin de altı çizilmektedir.
AT YARIŞI OYNAYAN AÇ ÖLÜR (Fransa’da bir hipodromun kapısına yazılan yazı). At yarışları İngiltere’de ‘‘Kralların Sporu-Sporların Kralı’’ olarak nitelendirilmektedir. At yarışlarında doğru tahmin ve öngörülerde bulunmak çok önemlidir. Kazanmak için yarışa katılan bütün atlar ve jokeyler çok iyi tanınmalı ve sürekli takip edilmelidir. Atın kilosu, hangi zemini sevdiği, havanın durumuna göre performansının yanı sıra, onu kullanan jokerin dürüstlüğü ve atı yönetim yeteneği de çok önemlidir. ‘‘AT KOŞAR BAHT KAZANIR’’ deyimi yanlıştır.
Hükümet İletişim Ofisinden yapılan açıklamada, her ne kadar Suudi yönetiminin serbest ticaret ve uluslararası ticaret anlaşmalarına bağlılığının sürdüğü ifade edilse de Riyadh Ticaret Odası başkanı yaptığı açıklamada; Suudi liderliği, ülke ve vatandaşlarına sürekli saldırıları nedeniyle ‘‘Türk olan her şeye’’ boykot çağrısı yapmıştır.
Türkiye’nin Körfez’in en büyük iki ekonomisi olan Suudi Arabistan ve BAE ile arasındaki ilişkiler, Riyadh ve Abu Dhabi’nin Ankara’yı Arap meselelerine karışmak ve İslami grupları desteklemekle suçlaması sonrasında iyice gerginleşmiş ve endişe verici boyutlara ulaşmıştır.
Birbirlerine rakip olan bu ülkeler, Libya’da farklı grupları desteklemekte; Türkiye Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümetine askeri destek sağlarken, Suudi Arabistan ve BAE ise ülkenin doğusunu kontrolü altında tutan isyancı General Khalifa Haftar’ı desteklemektedir.
Suudi Arabistan ekonomik gücünü diplomatik baskı aracı olarak kullanan bir ülkedir. 2017 yılında BAE ile birlikte komşusu Katar’a hava, deniz ve karadan uygulanan bir boykota liderlik etmiştir. Bu çatışmada Recep Tayyip Erdoğan Katar’daki Türk askeri üssüne ilave kuvvet göndererek Katar’ın yanında yer almıştır.
Suudi Arabistan’ı öfkelendiren iki olay; solda Türk yetkililerin Katar’daki askeri üssü ziyareti, sağda ise İstanbul’da Suudi konsolosluğunda acımasız katiller tarafından hunharca katledilmesi, Türkiye tarafından Veliaht Prens Mohammed bin Salman’ın küçük düşürülmesi maksadıyla istismar edildiği iddia edilen Jamal Khashoggi.
İki ülke arasındaki gerginlik Suudi Arabistan’ın, iki yıl önce İstanbul’daki konsolosluğa gazeteci Jamal Khashoggi’yi infaz etmek üzere ajanlar göndermesi üzerine iyice gerilmiş, Suudi yetkililer Türkiye’nin gazetecinin öldürülmesini politize etme ve cinayete karışmakla suçlanan Veliaht Prens Mohammed bin Salman’ı küçük düşürme girişimlerinden büyük rahatsızlık duymuştur.
Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu’da hazır giyim sektöründe önde gelen üreticilerden bir tanesidir. Türkiye 2019 yılında 17,7 milyar ABD doları tutarında hazır giyim ihracatı gerçekleştirmiştir. Geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan ile yapılan ticarette Türkiye’nin dış ticaret fazlası vardır; Suudi Arabistan’a gerçekleşen toplam ihracat 3,2 milyar ABD dolar, ithalat ise 1,9 milyar ABD doları olmuştur. Financial Times gazetesinin iddialarına göre Suudi Arabistan’da 50 adet mağazası olan Mango Firması yetkilileri, üretim tesislerinin farklı yerlerde ve esnek olması nedeniyle boykotun önemli olmadığını ifade etmekte ve Suudiler ile ticareti sürdüreceklerini ifade etmektedir.
İsveç ‘‘H&M’’ firması ise yorum yapmak için henüz çok erken olduğunu ifade ederken, Suudi Arabistan’da mağazaları olan ve bazı mallarının üretimini Türkiye’de yaptıran İngiltere’nin Marks & Spencer ve İspanya’nın Inditex firmaları ise gelişmelerle ilgili yorum yapmaktan kaçınmıştır. Birleşik Krallık merkezli Boohoo firması da Türkiye’de üretilen mallarının boykottan etkilenip etkilenmeyeceğini araştırmaktadır.
Türkiye’nin başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleriyle yaşanan gerginliklerden olumsuz etkilenen çeşitli ekonomik dernek ve kurumlar ise Türk iş insanları adına ortak bir metne imza atmıştır. Metinde; Türkiye ve Türk firmalarına giderek artan olumsuz tutum nedeniyle duyulan endişe dile getirilmiş ve diyalog çağrısında bulunulmuştur.
Kaynak: ILKHA
‘‘Türk iş insanları olarak Suudi Arabistan ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizin sorunsuz bir şekilde sürdürülmesine büyük önem veriyoruz.
Birbirini tamamlayıcı nitelikte olan Türk ve Suudi ekonomilerinin kalkınması ve büyümesinin, ülkelerimiz arasındaki ticaretin kazan-kazan ilkesi çerçevesinde sürdürülmesiyle mümkün olduğuna inanıyoruz.
Zira ticaretin halkları zenginleştiren ve refahı artıran en önemli unsur olduğunu biliyoruz.
Tüm bunlara rağmen, Suudi Arabistan’da ülkemiz firmalarına yönelik giderek artan bir menfi tutum sergilenmeye başladığını üzülerek takip ediyoruz.
Firmalarımızdan aldığımız ve basına da yansıyan şikâyetlerde, Suudi yetkililer tarafından Türkiye’den ithalat yapılmamasının ifade edildiğini görüyoruz.
Ayrıca, firmalarımızdan mal tedarik eden birçok Suudi firmasına, Türkiye’den ithalat yapılmaması için taahhütname imzalatıldığı da ifade edilmektedir.
Yine son dönemde küresel lojistik firmaları da, Suudi Arabistan’da Türk ürünlerine karşı uygulanan engeller hususunda müşterilerini uyarmakta, Suudi gümrüklerinde sadece Türkiye’den gelen ürünler için çok uzun süre bekletilmeye hazır olmalarını ve hatta Türkiye’den ithalatın engellenebileceğini belirtmektedir.
Dolayısıyla bu konu ikili ekonomik ilişkilerin boyutunu da aşarak küresel tedarik zincirleri açısından da sorun haline gelmiştir.
Son olarak, Suudi Ticaret Odaları Konseyi Başkanı Ajlan bin Abdul Aziz Al-Ajlan’ın 3 Ekim 2020 tarihinde kendi sosyal medya hesabında Türk ürünlerini boykot etmenin tüm Suudi vatandaşların görevi olduğuna dair paylaşımı her iki ülke iş insanlarında da büyük hayal kırıklığına neden olmuştur.
Yukarıda dikkat çektiğimiz tüm bu olumsuz gelişmeler, yıllardır Suudi Arabistan ekonomisine katkı sağlayan ve bugüne kadar ülkede yüzlerce önemli projeyi başarıyla tamamlamış bulunan Türk müteahhitlik firmaları için de geçerlidir. Müteahhitlerimiz uzunca bir süredir açılan önemli ihalelere davet edilmemekte, kendilerine yeni büyük proje verilmemektedir.
Firmalarımızın Suudi Arabistan’da maruz kaldığı ayrımcı muameleler nedeniyle derin üzüntü içindeyiz.
Ülkelerimiz arasında ticareti engellemeye yönelik resmi veya gayri resmi uygulamalar, aramızdaki ticari ilişkilere menfi yansıyacak, her iki ülke ekonomisine ve halkına zarar verecektir.
Türkiye’den mal tedarikinin azaltılması, Suudi firmaların da iş hacimlerini ve gelirlerini düşürecek, kalite, fiyat ve güven anlamında Türk ürünlerini tercih eden Suudi Arabistan vatandaşlarının alım gücünü olumsuz etkileyecektir.
Bu çerçevede Türk iş insanları olarak, ticari ve ekonomik ilişkilerimizdeki sorunları çözmek için Suudi yetkililerden somut adımlar atmasını bekliyoruz.
Yapıcı diyalog ve karşılıklı işbirliği ile her türlü sorunu çözebileceğimize ve tüm engelleri birlikte aşabileceğimize içtenlikle inanıyoruz.’’
Gazetenin iddialarına göre Türkiye ile Suudi Arabistan ve BAE arasındaki gerginlik ticaretin yanı sıra hava trafiğini de etkilemiş durumdadır. Arap yetkililerin korona virüs salgınının arkasına sığınarak, resmi bir boykot olmadığı yönündeki açıklamalarına rağmen işin renginin öyle olmadığı ve ülkeler arasındaki gerginliğin tırmanmasından birçok firma ve iş insanının zarar gördüğü açıktır.
Bu resmi olmayan boykottan en çok etkilenenlerin başında da hiç şüphesiz fiyat olarak Türk ürünlerini seçen zavallı Suudi Arabistan vatandaşları olacaktır. İhtiyaç maddeleri için daha fazla para ödeyecekleri için alım güçleri düşecek olan Suudi vatandaşlarının içler acısı durumuna Veliaht Prens Mohammed bin Salman bir an önce çözüm bulmak zorundadır.
Solda Katar krizinin elebaşı olan ve öldüğünde Türkiye’de BİR GÜN MİLLİ YAS (24 Ocak 2015) ilan edilen Suudi Arabistan’ın eski kralı, iki kutsal caminin koruyucusu Abdullah bin Abdulaziz el-Suud, sağda ise Suudi Arabistan milli günü nedeniyle hazırlanan ve İstanbul’a inşa edilen son havalimanında ilan levhalarına asılan bir kutlama afişi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Katar’daki Türk askerlerinin Körfez ülkelerindeki istikrara katkı sağladığı yönündeki açıklaması sonrasında Türk mallarına boykot çağrısı yapan Suudi Prens Abdulrahman bin Musa’nın Erdoğan’ın Twitter mesajına yanıt olarak; ‘‘Bu nedenle; Türk ekonomisinin istikrarını korumak ve desteklemek maksadıyla Türk mallarına tam boykot çağrısında bulunuyorum’’ mesajını da kınıyorum.
Suudi Arabistan Suudi Ticaret Odaları Konseyi Başkanı Ajlan bin Abdul Aziz Al-Ajlan’ın; ‘‘Türk olan her şeyi; ihracat, ithalat ve turizmi boykot edin. Bu her Suudi vatandaşı ve ticaret erbabının sorumluluğudur’’ çağrısını da şiddetle kınıyor ve uluslararası serbest ticaret kanunlarına saygı göstermeye davet ediyorum.
Bir Türk gazetecinin iddialarına göre; yıllık toplam 176 milyar ABD doları civarı ihracat gelirine sahip olan ve bu tutarın sadece 6-8 milyar dolarını Suudi Arabistan’dan elde eden Türkiye bu boykottan olumsuz etkilenmeyecek ve kaybeden taraf olmayacaktır.
Kardan adam yapan bir Suudi vatandaşını ölüm cezası ile cezalandıran (https://www.sunsavunma.net/kardan-adam-yapan-suudi-olum-cezasina-carptirildi/), mini etek giydiği için tutuklanan Suudi vatandaşını baskılar karşısında serbest bırakan (https://www.sunsavunma.net/suudi-arabistan-mini-etek-giydigi-icin-tutuklanan-kadini-serbest-birakti/), Kral Salman’ın kararnamesi ile 37 insanı kafalarını keserek öldüren (https://www.sunsavunma.net/suudi-arabistan-37-insani-kafalarini-keserek-oldurdu/), Suudi asıllı gazeteciyi acımasızca katletmek maksadıyla İstanbul’a ölüm timi gönderen (https://www.sunsavunma.net/kasikci-cinayetinin-korkunc-ayrintilari/), İsviçre’deki doktoruna gitmek üzere Türkiye üzerinden İsviçre’ye uçmak isteyen Suudi Prenses Basmah’ı kaçıran ve hâlâ gözaltında tutmayı sürdüren (https://www.sunsavunma.net/suudi-arabistanda-guc-ve-miras-kavgalari/), gaddar Yemen savaşını sürdüren (https://www.sunsavunma.net/veliaht-prens-gaddar-yemen-savasini-sonlandirarak-ulkesine-haysiyetini-yeniden-kazandirmalidir/) Suudi Arabistan’a derhal karşı tedbir uygulanmalı ve SUUDİ OLAN HER ŞEYE (!) BOYKOT UYGULANMALIDIR. 176 milyar ABD doları ticaret geliri olan Türkiye 6-8 milyar dolara pabuç bırakacak ülke değildir…