savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Parçalı Bulutlu
9°C
Pazartesi Yağmurlu
10°C
Salı Yağmurlu
8°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
8°C

Üst Düzey ABD Ulusal Güvenlik Yetkilileri Türkiye Darbesini Kabul Ettiler

Üst Düzey ABD Ulusal Güvenlik Yetkilileri Türkiye Darbesini Kabul Ettiler
A+
A-

Üst Düzey ABD Ulusal Güvenlik Yetkilileri Türkiye Darbesini Kabul Ettiler

03 Eylül 2016

ABD'li Ünlü Dış Politika Uzmanı Profesör Zbigniew Brzezinski ABD’li Ünlü Dış Politika Uzmanı Profesör Zbigniew Brzezinski

 

Darbede ABD Parmağı

Obama Yönetimi ve CIA resmi olarak, ABD istihbaratının CIA güdümündeki Fethullah Gülen organizasyonunun Türkiye’deki başarısız 15 Temmuz askeri darbe girişimiyle ilgili masum olduğu yalanına sarılırken, gerçek bizzat ABD istihbarat yetkililerinin kendi ağızlarından açıklanmaktadır. Yapılan açıklamalar, ABD’nin önde gelen çevrelerinde yaşanan çok büyük bir iç hizip çatışmasının, Amerikan tarihinin en acayip Başkanlık seçimini şekillendirdiği gerçeğini yansıtmaktadır.

ABD istihbaratının, Erdoğan’ın NATO’dan Rusya’ya doğru önemli stratejik kayış manevrasından sadece birkaç gün sonra başlatılan, Erdoğan’ı devirmeyi hedefleyen darbede parmağı olduğu yönündeki ilk kabullenme Zbigniew Brzezinski’den geldi. ABD istihbarat sisteminin en önde gelen üyelerinden biri olan, dünyanın sayılı stratejistleri arasındaki Brzezinski, Obama’nı eski danışmanı ve 1979 yılında Jimmy Carter tarafından, Afganistan’da Sovyet kuvvetlerine karşı yürütülen terör operasyonlarını yürütmek maksadıyla kurulan Ulusal Güvenlik Konseyinin mimarlarındandır.

Kendi ‘‘Twitter’’ hesabında yaptığı bir yorumda, ‘‘The American Interests’’ isimli dergiye yazdığı yeni bir makalenin kısa özetini paylaşan Brzezinski; ‘‘Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yapılan ABD destekli darbe girişiminin çok büyük bir hata olduğunu, ABD’nin itibarına büyük bir darbe vurduğunu’’ ve ‘’15 Temmuzdan beri Türkiye’de olanlara bakıldığında bunun kesinlikle doğru olduğunu’’ ifade etmiştir.

‘Türkiye’nin, son beş yıldaki başarısız Suriye politikası sonrasında dış politikasını yeniden değerlendirme aşamasına geldiği bir anda, ABD’nin yanlış hesap yaparak darbeyi desteklemesi ve darbenin liderine (CIA tarafından ayarlanan Pennsylvania’daki malikânede sürgünde olan Fettullah Gülen) ev sahipliği yapması o kadar ciddi bir hata ki bundan sonra, bir zamanlar ABD’nin müttefiki olan Türkiye’yi ABD’ye sırtını dönmesi ve politikalarını yeniden değerlendirmesi durumunda suçlamak mümkün olmayacaktır. ‘‘Potansiyel bir Rusya-Türkiye-İran koalisyonu Suriye krizini çözmek için iyi bir fırsat ortaya çıkarabilir: Erdoğan’da birazcık akıl olsaydı, 2011 yılından beri Esad’a karşı yürütülen terörün asıl mali destekçileri olan Suudi Arabistan ve Katar gibi çürümüş ve kokuşmuş Arap ülkelerinin yardımıyla bağımsız bir güvenilirliğe sahip olamayacağını anlardı.’’

Savaş sonrası dönemde Henry Kissinger ile birlikte, en önemli ABD dış politika stratejistlerinden biri olan, David Rockefeller’in Trilateral Komisyonu’nun yöneticisi ve günümüzde hala en gizli ABD istihbarat raporlarına erişme yetkisi olan Brezezinski, Türkiye ilişkilerini yönetmedeki yetersizliği nedeniyle ABD istihbaratına olan büyük öfkesini dile getirmektedir. Özellikle de, felaketle sonuçlanan Şubat 2014 Ukrayna darbesinin yanı sıra Türkiye darbesinden de direkt olarak sorumlu olan, neocon Robert Kagan’ın karısı ABD Dışişleri Bakanlığındaki neocon, her daim savaş taraftarı şansız Victoria ‘‘Lanet olası AB!’’[1] Nuland’a öfkesini dile getirmektedir.

Brzezinski’nin samimi itirafını, Türk hükümeti tarafından hainlik ve 15 Temmuz darbesini desteklemekle suçlanan Fettullah Gülen ile ABD istihbaratı arasındaki ilişkileri daha ayrıntılı gösteren bir makale takip etmiştir. EurActiv.com isimli online dergiye yazdığı 17 Ağustos 2016 tarihli makalede Arthur H. Hughes, Gülen’in ABD’li diplomat Morton Abramovitz, CIA ajanları Graham Fuller, George Fidas ve Papaz Alexander Karloutsos’un yardımlarıyla ABD’ye kaçtığını doğrulayarak, Gülen ve CIA arasındaki gizli bağlantıları ifşa etmiştir.

Gülen ve CIA Dostu Bartholomew I

ekümenlik-fetö

Hughes’in makalesi, özellikle CIA, Gülen ve hâlihazırda Konstantinopolis Başpiskoposu ve Ekümenik Patrik olan Konstantinopolis Ortodoks Patriği Bartholomew I arasındaki gizli bağlantıları ayrıntıları ile ortaya döktüğünden birçok açıdan bomba etkisi yaratmıştır:

‘‘… Amerikan-İsrail lobisinin Kontantinopolis Patrikliğindeki üyelerinden bir tanesi, Amerika’daki Yunan Ortodoks Klisesi Başpiskoposu Demetrios’a yakın olan Halkla İlişkiler Görevlisi Peder Alexander Karloutsos’tur. Peder Karloutsos, üst düzey yetkililer ve Yunan asıllı -Amerikalı milyarderlerle olan bağlantıları sayesinde ABD Yunan Ortodokslarından İstanbul Fener Patrikhanesine para akışını kontrol eden tek kişidir ve bu ona Ekümenik Patrikhanesi üzerinde baskı kurmak için geniş olasılıklar sağlamaktadır. Diğer taraftan Karloutsos’un eski CIA Direktörü George Tenet ve Amerikan istihbaratı ile işbirliği yapan vaiz Fettullah Gülen ile de iyi ilişkileri bulunmaktadır.’’

Clinton politik sisteminin yakın müttefiki olan George Tenet, Bill Clinton ve George W. Bush dönemlerinde CIA’yi yöneten Yunan asıllı bir Amerikalıdır. Clintonların ikisi de Fettullah Gülen’i övmektedirler. CIA-Gülen- Konstantinopolis Patrikliği-Clintonlar arasında bütün finansal desteğin Yunan asıllı Amerikalılar tarafından sağlandığı çok samimi ilişkiler var gibi görünüyor.,

ABD Yetkilileri Türkiye Darbesini Kabul Etti

Arthur H. Hughes, Türkiye ve Ortadoğu olayları üzerinde uzmandır ve sıradan bir yorumcu değildir. 1990’lı yıllarda Clinton’un başkanlığı döneminde ABD Yemen büyükelçiliği görevinde bulunmuş ve Yakın doğu ilişkilerinde dışişleri yardımcılığı yapmıştır. Orta Doğu ve Güney Asya ilişkilerinde Savunma Bakanlığı yardımcılığı görevini yürütmüş ve Tel Aviv Misyonu’nda Başkan Yardımcısı olarak çalışmıştır. Hughes’in Gülen’i CIA ve Kontantinopolis Patrikliği ile ilişkilendirmesi, dünya kamuoyunda en az bilinen ve CIA tarafından yönetilen en etkin, Konstantinopolis Başpiskoposu Bartholomew I’in Moskova Ortodoks Patrikliği karşıtı örtülü ilişkiler ağına işaret etmektedir. Hughes, Erdoğan ve Türk hükümetinin, gelecekteki darbe tehditleri ile ciddi bir şekilde uğraşmak istiyorlar ise Konstantinopolis Başpiskoposluğunu mercek altına almaları gerektiğini ileri sürmektedir.

‘‘The Lost Hegemon: Whom the gods would destroy’’ isimli kitabımda yazdığım gibi, onlarca yıldır CIA’de görev yapan üst düzey elemanlar; Graham E. Fuller ve George Fidas, 1999 yılında ABD Dışişleri Bakanlığının karşı çıkmasına rağmen, Fettullah Gülen Türk yetkililer tarafından ihanet kışkırtıcılığı ile suçlanmak üzereyken, ona Saylorsburg-Pennsylvania’da olağan dışı kalıcı bir mesken sağlamayı başarmışlardır.

Geçenlerde Fuller kendi bloğunda Gülen’e ABD yeşil kartı almasında gerçekten yardım ettiğini, fakat Gülen’in başarısız 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki isim olmadığını yazmak zorunda kalmıştır. Bununla beraber Türk tarafının raporları, Fuller ve bir diğer CIA müttefiki Henri J. Barkey’in, darbe girişiminin olduğu gece, İstanbul’a 20 dakika uzaklıkta Marmara Denizindeki adalardan bir tanesindeki lüks bir otele kayıt yaptırdığını ortaya koymaktadır. Başkanlığını neocon James Woolsey III’ün yürüttüğü ‘‘Foundation for the Defense of Democracies’’ isimli düşünce kuruluşu tarafından Washington’da yapılan bir forumda neocon Barkey, Fuller ile darbe gecesi İstanbul’da olmaları ve Gülen ile olan bağlantılarıyla ilgili iddialara saçma bir şakayla karşılık vermiştir.

Rusya ile uzlaşması sonrasında Erdoğan’ı devirmeyi hedefleyen CIA-Gülen darbesi ‘‘çok büyük bir hataydı’’. Türkiye’deki Gülen ağının ve medyanın parçalanmasının ötesinde Erdoğan ve Türk hükümeti başbakanı Binali Yıldırım’ın, Rusya ve şimdi de İran’la olan Suriye savaşıyla ilgili çözüm konusundaki açık diyalogları, Beşar Esad’ın en azından geçiş döneminde bir rol oynamasını kapsayabilir.

Erdoğan’ın yönünü doğuya dönmesi Pentagon’u, Türk – Suriye sınırı yakınındaki İncirlik hava üssünde bulunan nükleer harp başlıklarını gizlice Romanya’ya taşımaya zorlamıştır. Bu arada Türk Başbakanının 20 Ağustos tarihli açıklamasında; Ankara’nın Rusya’nın İncirlik Üssü’nü kullanmasıyla hiçbir sorunu olmadığını söylemesi ‘‘Foggy Bottom’’  takma adlı [2] Langley CIA Merkezi ve Beyaz Saray’da gaz sancılarının iyice artmasına neden olmuştur.

15 Temmuz tarihin sayfaları arasında, David Rockefeller ve arkadaşları tarafından ‘‘Yeni Dünya Düzeni’’ olarak adlandırılan Amerikan küresel güç aktarımının en belirgin yenilgilerinden bir tanesi olarak yerini alabilir. Eğer öyleyse daha barışçıl bir dünya için bir an dahi vakit kaybetmemek gereklidir.

 

F. William Engdahl 

Yazar: F. William Engdahl stratejik risk danışmanı ve konuşmacısıdır, Princeton Üniversitesinden politika yüksek lisans derecesine sahiptir. Petrol ve jeopolitik alanındaki yazılarıyla en iyi satan yazar ödülüne sahiptir. Yazıları online “New Eastern Outlook.” dergisinde yayımlanmaktadır.

 Yazar Ercan Caner

Çeviren: Ercan Caner Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinin yanı sıra, uçak ve helikopter lisanslarına sahiptir. Yüksek lisans derecesini Gazi Üniversitesi’nden Avrupa Birliği – Türkiye İlişkileri alanında alan Caner, halen Türkiye Hava Sahası Yönetimi alanında Haliç Üniversitesi’nde doktora tez çalışmalarını sürdürmektedir. İnsansız Hava Araçları (2014) ve Taarruz Helikopterleri (2015) konulu makaleleri yayımlanmıştır. 39 yılı kapsayan TSK, BM ve NATO savunma sektör deneyimlerine sahiptir.  E-mail:ercancaner@gmail.com @ercancaner1963

ÇN: Metin aslına sadık kalınarak çevrilmiştir, metindeki düşünceler yazara aittir. Orijinaline aşağıdaki linkten erişilebilir.

http://journal-neo.org/2016/08/31/top-usa-national-security-officials-admit-turkey-coup/

 

[1] Brzezinski, Victoria Nuland’ı, Ukrayna kriziyle ilgili olarak, Ukrayna Büyükelçisi Geoffrey Pyatt ile yaptığı telefon görüşmesinde ‘Fuck the EU’ ifadesini kullanması nedeniyle tiye alıyor.

[2] CIA Merkezinin takma adlarından bir tanesidir. Diğerleri arasında: “The Agency,” The Company,” “Christians In Action,” Crooks In Action,” Cocaine Importing Agency,” Capitalism’s International Army,” “Capitalism’s Invisible Army“Certified Idiots of America and “Virginia Farm Boys bulunmaktadır.

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.