Bilimsel, Siyasal Değil!
Para biriktirmeyi kendinize bir oyun haline getirin! İhtiyacınız olmayan şeyleri satın! Mümkün olan her zaman kullanılmış ürünleri satın alın! Bozulan ev aletlerinizi değiştirmek yerine tamir etmeye başlayın!
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 11 Şubat 2021
Süpermarketler tüketiciliği özendirmenin merkezleridir. Süpermarketler; tüketicileri satın almaya ve daha fazla para harcamaya teşvik etmek için yapılan milyonlarca değerindeki araştırma sonuçlarından faydalanan mükemmel pazarlama ortamlarıdırlar. Bunun anlamı ise tüketicilerin bazı karşı hamleleri öğrenmeleri gerektiğidir.
Market harcamalarınıza ne kadar para harcadığınızı hiç hesapladınız mı? Market harcamaları birçok aile ve ev için önemli bir maliyettir, fakat bu harcamalara daha iyi katlanabilmenin çeşitli yöntemleri bulunmaktadır.
Alışveriş arabaları çok ürün almalarının yanı sıra size eşlik eden çocuklarınızın taşınması maksadıyla da kullanılabilir. Büyük olmaları ne kadar güzel değil mi???
Kırmızı et hem pahalı hem de sağlıksızdır, taze görünmelerini sağlayan kırmızı renginin cazibesine sakın kapılmayın!
İş sonrası zaten çok yorgunsunuz, beyninize boş yere daha fazla yük bindirmeyin ve alışveriş esnasında bir hesap makinesi kullanın!
Yukarıdaki 25 alışveriş tavsiyesi size çok uzun geldiyse ve sadece tek bir tavsiye istiyorsanız; pişirmeyi düşündüğünüz yemekleri bir hafta önceden planlayın ve bu plana göre bir alışveriş listesi hazırlayın. Yemek planını hazırlarken evde neler olduğunu mutlaka kontrol edin ki gereksiz alışveriş yapmayın.
AMPUL SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİDİR! Akkor Ampul ömrü ortalama 750-2000 saattir ve enerjisinin %90’ını ısı olarak verir. Floresan ampulün ortalama ömrü ise 8.000-10.000 saattir ve geleneksel akkor ampule göre %75 oranında daha az elektrik kullanır. LED ampulün ortalama ömrü ise 30.000-50.000 saat arasındadır ve geleneksel akkor ampule göre %75-80 oranında daha az elektrik kullanır.
Hâlâ yeteri kadar para kurtardığınızı düşünmüyorsanız; daha ucuz bir eve taşınabilir, ısınma maliyetlerinizi düşürebilir, elektrik, su ve doğal gaz giderlerinizi azaltabilirsiniz. Elektrik tüketimini azaltmak için işe konvansiyonel ampulleri LED ampuller ile değiştirerek başlayabilirsiniz. Dışarıda yemek yemeyi de unutun, evde yenen yemekler hem çok daha sağlıklı hem de hesaplıdır. Buzlu çay, soda ve diğer içecek alışkanlığınız var ise en kısa zamanda bu kötü ve pahalı alışkanlıklarınızdan kurtulun ve bol bol su için. Sağlığınız ve bütçeniz açısından çok daha iyidir.
Biraz da Psikoloji
Müzik
Süpermarkette çalan ağır ve sakinleştirici müziğin etkisinden uzak durun, bu tür müzik kalp atışlarınızı yavaşlatır, rahatlamanızı sağlar ve daha yavaş alışveriş yapmanıza neden olur. Araştırmalara göre yavaş alışveriş, insanların daha fazla para harcamalarına neden olmaktadır. Profesör Ronald E. Milliman tarafından yapılan ‘‘Süpermarket Müşterilerinin Davranışlarını Etkilemede Müziğin Kullanılması’’ konulu çalışmaya göre ağır ve sakinleştirici müzik çalan marketlerin satışları %40 oranında artmıştır.
Aşırı sürat felaket getirir! Trafik kurallarına lütfen uyunuz!
Bangor Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, şok edici sonuçlara ulaşılmıştır: alışverişe başladıktan yaklaşık 23 dakika sonra, insanlar artık beyinlerinin mantık yerine duygusal bölümünü kullanmaya başlamakta, 40 dakika sonra ise beyin artık mantıksal düşünme yeteneğini tamamen kaybetmektedir. Bunun anlamı ise markette ne kadar uzun süre kalırsanız o kadar fazla gereksiz ürün alacağınızdır.
Süpermarketlerin kendileri açısından akıllıca olan bu taktiğinden kurtulmak çok basittir: kulaklığınızı takın ve mesela ‘‘Erik Dalı’’ şarkısını dinleyin. Kalp atışlarınız hızlanacak, bu da alışveriş işine çok daha fazla odaklanmanızı sağlayacaktır.
Özel Fiyat
Üzerinde renkli ve büyük harfler olan bir etiket mi gördünüz? Kendinize hâkim olun, sakın acele etmeyin ve satın alma kararı verirken iki kez düşünün. Bu tür etiketler yanıltıcı olabilirler. Üzerinde ‘‘İndirim ve En İyi Fiyat’’ yazan etiketler o ürünün en ucuz olduğu anlamına gelmez. Süpermarketler için bu yola başvurmak oldukça akılcı ve yapmaları için de çok güzel bir gerekçeleri var: müşterilerin %37’si üzerlerinde bu tür etiketler olan ürünlerin fiyatını dahi kontrol etmeden, otomatik olarak en hesaplı olduklarını kabul ediyormuş. Alışverişe başladıktan 23 dakika sonra mantıklı seçenekler yapma yeteneğinizi kaybettiğinizi hatırlayın. Örnek verelim mi?
‘‘10 tanesi 10 lira’’, ‘‘5 tanesi 5 lira’’ ve ‘‘Tanesi 1 lira’’.
79,50’ye satılan bir ürünün fiyatında%85 indirim yapılır ise yeni fiyat 11,56 mı eder?
Benzer etiketleri gördüğünüzde, hiç acele etmeyin ve kendinize, o ürüne gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını sorun. Aynı ürün, farklı mağazalarda yukarıdaki üç farklı etiketle satışa sunulmuş ve aslında fiyat aynı olmasına rağmen, tahmin edebileceğiniz gibi insanlara en cazip ve popüler gelen teklif ‘‘10 tanesi 10 lira’’ olmuştur.
Sakın şimdi 10 tane alayım da bir dahaki sefere daha az alırım yanılgısına düşmeyin. Aldığınız 10 ürünü kullanmış olabileceğinizden bir sonraki alışverişinizde aynı numarayı bir kez daha yeme olasılığınız oldukça fazla olacaktır.
Örnek verelim; haftada altı şişe soda içme alışkanlığınız varsa ve hesaplı olduğunu sanarak (!) 12 şişe soda almışsanız, büyük bir olasılıkla soda içme alışkanlığınızı değiştirecek, o 12 sodayı bir haftada tüketecek ve bir sonraki alışverişinizde yine 12’lik soda alacaksınızdır.
Beynin alışveriş başladıktan 23 ve 40 dakika sonra ne durumlara düştüğünü yukarıda anlattık. Öyleyse basit hesaplamaları dahi yapmak için beyninizi değil bir hesap makinesi kullanın. Yanınızda artık bir hesap makinesi taşımaya da gerek yok, bırakın akıllı telefonunuz bu küçük hesaplamaları sizin için yapsın.
Daha pahalı olan ürünler daima göz seviyesindeki raflara yerleştirilir. Fotoğraf: Justin Tallis/WPA Pool/Getty Images
Göz Seviyesi
Alışverişi gözlerinizle yaptığınızı süpermarket işleticileri çok iyi bilmektedir. Almanızı istedikleri ürünleri raflarda göz hizanıza yerleştirirler. Bunların ille de en pahalı ürünler olması gerekmez, markete en fazla kâr getiren ürünlerdir bunlar. En ucuz ürünler genellikle en alt raflara yerleştirilir. Neden mi? Oralara bakmak ve hatta bazen eğilmek müşteriler için zordur da ondan.
Sizin göz seviyenizle en alt raf arasında kalan seviyeler de çocukların göz seviyesidir ve çocukların da bu süpermarket hilesinden kurtulma şansları yoktur. Bir daha alışverişe gittiğinizde dikkat edin, o seviyede sağlıksız ve parlak ambalajlar içinde çocuklarınıza yönelik ürünleri kolaylıkla fark edeceksiniz.
Her gördüğünüze hemen atlamayın ve her yere dikkatlice bakın. Sadece gözünüzün hizasındakilere bakmak süpermarket işleticilerinin sizin bakmanızı istedikleri yerlere bakmanıza neden olacaktır. Çocuklar mı dediniz? Onları alışverişe getirmeyin, getirmek zorunda iseniz, göz seviyelerinde gördükleri ürünleri alma talepleriyle savaşmaya da hazır olun.
Açlık Oyunları
Süpermarket işleticilerinin satış hileleri; sadece ağır tempolu müzikle alışveriş hızımızı yavaşlatmak ve satmak istedikleri ürünleri göz seviyemize yerleştirmek değildir. Onlar kendimizi ‘‘AÇ’’ hissetmemizi de isterler.
Nedenini açıklamaya sanırım gerek yok, aç iken daha fazla alışveriş yapıyoruz. Buraya kadar her şey normal gibi görünüyor. Peki, aç olmanın genel karar verme mekanizmasını olumsuz etkilediğini de biliyor musunuz?
Southern California Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre açlık, yiyecek haricindeki ürünleri satın alma kararlarını dahi etkilemektedir. Aç insanlar gereksiz ürünleri almanın yanı sıra ihtiyaçları olan ürünleri de gereğinden daha fazla satın almaktadırlar. Açken hissedeceğiniz sadece daha fazla yiyecek istiyorum hissi değildir, şaşırtıcı bir şekilde, aç iken yaptığınız alışverişte bu his ‘‘İSTİYORUM’’ hissine dönüşmektedir.
Çözüm ise tahmin edebileceğiniz gibi çok kolaydır: açken kesinlikle alışveriş yapmamalısınız. Alışverişe çıkmadan önce bir şeyler yiyin ve açlığınızı bastırın. Eğer yapabiliyorsanız alışverişi öğle veya akşam yemeği gibi bir ana öğün sonrasına planlayın. Çok yoğunsunuz ve alışveriş öncesi yemek yemeye vaktiniz mi yok? Sorun değil, hafif bir şeyler atıştırın. Ne? Ona da mı vaktiniz yok? O zaman sadece bir elma yemeniz yeterli olacaktır. Cornell Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre alışveriş öncesi bir adet elma yiyenlerin bisküvi yiyenlere nazaran %25 daha fazla meyve ve sebze satın aldıkları belirlenmiştir. Benzer sonuçlar, alışveriş öncesi şekerli yiyecekler yerine sağlıklı yiyecekler atıştıranlarda da görülmüştür.
Büyük Alışveriş Arabaları
Marketlerde alışveriş yaparken marketin küçüldüğü hissine mi kapılıyorsunuz? Yanlış! Market eskisi gibi, büyüyen ise alışveriş arabalarının boyutları, giderek daha da büyümeye devam ediyorlar.
Neden mi? Bu da başka bir süpermarket hilesidir. Market alışveriş arabası 1938 yılında Sylvan Goldman tarafından Oklahoma’da icat edilmiştir ve günümüzde dünyanın her yerindeki marketlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Çok masum görünüyor olsalar da sizin markette daha fazla alışveriş yapmanızı sağlayan bir araçtır.
Pazarlama danışmanı Andrew Lindstrom bir araştırma yapar ve müşterilere normal büyüklüğünden iki kat büyük alışveriş arabaları verir. Ve sonuçları karşılaştırır: daha büyük arabalarla alışveriş yapanlar, normal arabalarla alışveriş yapanlara oranla %40 daha fazla alışveriş yapmıştır. Neden mi? Tamamen psikolojik. Boş görünen alışveriş arabasını doldurma içgüdüsünden başka bir şey değil.
Çözüm ise oldukça basit, araba yerine bir alışveriş sepeti kullanın. Alacaklarınızın bir sepete sığacağını düşünüyorsanız hiç durmayın, araba yerine sepet kullanın. Ne mi olacaktır? Doldukça içine yeni ürünler koyma içgüdünüze karşı koymanız çok daha kolaylaşacaktır.
Fakat dikkatli olun! Uzmanların yaptığı bir araştırmaya göre, elinde sepetle alışveriş yapanlar, onu gereksiz sağlıksız yiyeceklerle doldurmaya çok daha eğilimli oluyorlarmış. Neden mi? Tamamen psikolojik; kollarınıza yaptığı iş için verdiğiniz bir bilinçaltı mükâfatı.
Dondurulmuş Yiyecekler
Yemek pişirmek zor iştir. Meyve ve sebzeleri yıkamak, soymak, doğramak oldukça uzun zaman alabilir ve yorucu olabilir. Aslında yemek hazırlama işine daha az zaman ayırma isteğinizde hiçbir problem yok. Bu nedenle marketler size geniş bir taze hazırlanmış yiyecek seçeneği sunmaktadır. Ne de olsa hayatlarımızı bizim için biraz kolaylaştırmak istiyorlar değil mi?
Değil! Bu yiyecekler, manav bölümünden aldığınız aynı ağırlıktaki emsallerine göre beş kat daha pahalı olabilirler.
Üstüne üstlük sağlıklı da değildirler. Sebze ve meyveler doğrandıktan hemen sonra tüketildiğinde besleyici özelliklerini korurlar. Bu nedenle hazırlanmış dondurulmuş ürünler kesinlikle tazeleri kadar besleyici ve sağlıklı değildir.
Yani kısaca hem paranıza hem de sağlığınıza mal olurlar. Çözüm ise çok basittir; zorunlu olmadıkça dondurulmuş hazır yiyecekleri satın almayın.
Devamlı Değişen Labirent
Her zaman gittiğiniz markette alışveriş yapıyorsunuz ve her zaman aynı yerde olan bir ürün şimdi orada değil, kendinizden o kadar eminsiniz.
Marketi avucunuzun içi gibi biliyorsunuz ve bugüne kadar aradığınız her şeyi elinizle koymuş gibi bulup hızlı alışveriş yapabiliyordunuz. İşte market işletmecileri için sorun buradadır. Yukarıda izah edildiği gibi, sizin alışverişi süratle tamamlamanızı istemezler ve ürünlerin yerlerini kasten değiştirirler.
Bazı ürünlerin yerleri ise asla değiştirilmez. Hatırlayın, girişte genellikle sizi çiçekler, meyveler ve sebzelerin parlak renkleri karşılar. Neden mi? Bu güzel ve parlak renkler sizi olumlu bir havaya sokarlar. Müşterilerin, çalışma gününün yorgunluğundan ve yükünden arındırılarak hoş bir vahada olumlu bir havaya sokulması ise geleneksel psikoloji ve pazarlamanın köşe taşlarından bir tanesidir.
DAHA GEÇEN GÜN BURADAYDI???
En çok ihtiyaç duyulan süt, yumurta ve ekmek gibi ürünler ise mağazanın en uzak köşesine yerleştirilirler ki onlara ulaşabilmek için mağazanın neredeyse tamamını aşmanız gerekir. Market işleticilerinin amacı; size sattıkları azami sayıda ürünü göstermektir.
Ürünlerin ara sıra yerlerinin değiştirilmesi müşterilerin alışveriş hızının yavaşlatılması için güzel ve etkili bir taktiktir. Ancak bu işlemin dengeli yapılması gerekmektedir. Müşteriler ürün aramaktan sıkılıp başka marketleri de tercih edebilirler.
Ne yazık ki müşteri olarak marketlerin ürün yeri değiştirme taktiklerine karşı yapabileceğiniz fazla bir şey yok. Siz en iyisi bir alışveriş listesi yapın, bu alacağınız ürünlere odaklanmanızı sağlayacaktır.
O ne? Yoğurtta indirim mi var? Peki, yoğurt alışveriş listenizde var mı? Hayır. Hiç durmayın ve devam edin. İtalya’da yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, alışverişe çıkmadan önce evde yapılan hazırlık, sizi çekici ürünleri almaktan caydıran en büyük etkendir.
Bedava Tadımlıklar
Herkes bedava yiyeceği sever. Ancak bir araştırma sonucuna göre bedava yiyecek teklifini geri çevirmeyip tadanların %75’i o ürünü alıyormuş, market işleticilerinin bedava ürünleri çok sevmelerinin nedeni işte tam da budur.
Bedava yiyecekler, satın alma kararınızda neden mi bu kadar etkili? Bilinçaltınızda size gülümseyen karşınızdaki insana güzel bir karşılık vermek istiyorsunuz da ondan. O size bedava yiyecek verdi ya, siz de karşınızdaki gülümseyen insana karşılığında sattığı ürünü alarak tepki gösteriyorsunuz. Bedava yiyeceklerin bir handikabı da iştahınızı artırarak satın alma güdünüzü tetiklemesidir. Dikkatli olun!
Tamamen bilimsel olan bu yazıdaki bütün fotoğraflar ‘‘ALAMAYAN DA VAR’’ gerçeğinden hareketle siyah beyaza dönüştürülmüştür. Bu yazının güncel siyasi tartışmalarla ilgili hiçbir bağlantısı yoktur.