savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,7403
EURO
36,5512
ALTIN
2.948,63
BIST
9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
8°C
Perşembe Az Bulutlu
9°C
Cuma Az Bulutlu
9°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Yaşlanma Bilimi & İhtiyar Liderler

Yaşlanma Bilimi & İhtiyar Liderler

Yaşlanma Bilimi & İhtiyar Liderler

Kalp krizleri, felçler, bunama; Bay Biden ve Bay Trump bütün bu zorlukları yenebilir mi? Lider seçimi hakkında yaşlanma bilimi ne diyor?

 

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 11 Ocak 2024

İllüstrasyon: Chantal Jachchan

Akıl yaşta değil baştadır atasözünü hepimiz biliriz; yaşlanmanın bilgelik getirdiği söylenir, ancak yaşlanmak, bilgeliğin yanı sıra yıpranmayı da beraberinde getirmektedir. Ve yıpranma bilgeliğe ağır basmaya başladığında, belki de en hırslı insanların dahi emekli olup terliklerini giyerek bir köşeye çekilme ve çok daha rahat bir ortama geçme zamanı gelmiştir.

Joe Biden ya da Donald Trump böyle bir emekliliği akıllarından geçirmiş olsalar dahi, ikisi de bu fikri açıkça reddetmektedir. Emekli olup rahat etmek yerine, her ikisi de kendilerini dünyadaki en zorlu işlerden bir tanesi olan Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı görevine aday olarak önermektedir. Bay Trump şu anda 77 yaşındadır ve başkanlık seçimleri geldiğinde 78 yaşına girmiş olacaktır. Bay Biden ise 81 yaşındadır ve kazanması durumunda, başkanlık görevini devrettiği yıl 86 yaşında olacaktır.

Yaşlanmayı açıklayan en popüler teori olan ve organizmaların büyüme, üreme ve DNA onarım bakımı arasında evrimsel bir değiş tokuş nedeniyle yaşlandığını öne süren ‘‘DST – Disposable Soma Theory’’ teorisinde; doğal seleksiyonun, genlerin bir sonraki nesle aktarılması görevine en iyi şekilde hizmet etmesi nedeniyle, yaşlanma pahasına üremeye ağırlık verdiği savunulmaktadır. İki aday için de DST geçerlidir. Bay Biden’in dört çocuğu ve yedi torunu, Bay Trump’ın ise beş çocuğu ve 10 torunu vardır. Ancak birçok gözlemci ve yorumcuya göre madalyonun evrimsel diğer yüzü, özellikle Bay Biden’in yaptığı sözlü gaflar ve fiziksel aksaklıklarda net bir şekilde görülmektedir. Bazıları, artık ikisinin de terliklerin çağrısına uyarak bir köşeye çekilme zamanının geldiğini dahi ileri sürmektedir.

Yaş söz konusu olduğunda, yukarıdaki grafikte de görüldüğü gibi, hem Bay Biden hem de Bay Trump, diğer ABD başkanları ve diğer ülkelerin mevcut liderleriyle karşılaştırıldığında gerçekten sıra dışı uç değerlerdedir. Bay Trump, 2017 yılında başkan seçildiğinde, 70 yaşıyla, bunu başaran en yaşlı kişi unvanını almış, ancak 2021 yılında bu rekorunu, 81 yaşında başkan seçilen Bay Biden’e kaptırmıştır.

Amerikan İstisnacılığı

Geçtiğimiz yıl, Washington DC’deki bir düşünce kuruluşu olan Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir analize göre; yine yukarıdaki grafikte görüldüğü gibi, verilerin mevcut olduğu 187 ülkeden sadece sekizinin lideri Bay Biden’den daha yaşlıdır (Dünyanın en yaşlı lideri 90 yaşında olan Kamerunlu Paul Biya’dır).

Gerçekten de, OECD ülkelerinin zengin demokrasilerinde, 1950 yılından bu yana hükümet başkanlarının gençleşmesi yönünde bir eğilim bulunmaktadır ve geride bıraktığımız yarım yüzyılda liderlerin göreve başlama yaş ortalaması 60,2’den 55,5’e düşmüştür. Bütün bu gerçekler ışığında sorulması gereken soru; Bay Biden ya da Bay Trump’ın daha ne kadar bu yarışı sürdürebilecekleridir.

Solda; Haziran 2022, bisikletten düşen Başkan Joe Biden’e yardım eden gizli servis ajanları, Delaware. Fotoğraf: Daily News. Sağda; Air Force One uçağının merdivenlerinde tam üç kez düşen Başkan Biden görülmektedir. Beyaz Ev tarafından yapılan açıklamada başkanın %100 sağlıklı olduğu, düşmesinin nedeninin ise saatte 19 mph şiddetinde esen rüzgâr olduğu ifade edilmiştir. Mart 2021. Kaynak: Daily Mail Online

Bu çok değişkenleri olan bir meseledir. İlgili kişisel verilerin tamamı kamuya açık değildir. Ve yaşlanma bilimi de belirsizlikler içermektedir. Örneğin bazı araştırmacılar, bir ülkeyi yönetmenin bir bedeli olduğunu ileri sürmektedir. Harvard Tıp Fakültesi ve Case Western Reserve Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları, 2015 yılında, 1722 yılından o tarihe kadar ülkelerini yöneten 17 zengin ülke lider seçimleriyle ilgili ulaştıkları sonuçları paylaşmıştır.

Foreign Policy sitesinde 01 Ekim 2021 tarihinde Steven A. Cook tarafından kaleme alınan ‘‘Erdogan Might Be Too Sick to Keep Leading Turkey – Erdoğan Türkiye’ye Liderlik Edemeyecek Kadar Hasta Olabilir’’ başlıklı bir makale paylaşılmıştır. Makalede, son aylarda Türkiye cumhurbaşkanının iyi olmadığını gün ışığına çıkaran bir seri videonun ortaya çıktığı, bu videolarından bir tanesinde merdivenlerden inerken eşinin yardımına ihtiyaç duyduğu, bir başkasında Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yattığı Anıtkabir’de ayaklarını sürüdüğü ve yürümekte güçlük çektiği ve son olarak da Temmuz 2021’de yayınlanan bir bayramlaşma mesajında uyuya kaldığının görüldüğü söylenmektedir.

Rapor, seçimi kazananların, son seçimlerden sonra kazanamayan rakiplerinden 4,4 yıl daha az yaşadıklarını ortaya çıkmıştır. Öte yandan liderler sosyal hiyerarşinin en tepesinde yer almaktadır. Londra Üniversitesi’nden  Michael Marmot tarafından 1967 ile 1988 yılları arasında İngiliz memurları üzerinde yürütülen Whitehall çalışmalarının yanı sıra çok sayıda araştırmanın ortaya koyduğu gibi bu yaşam süresini uzatabilmektedir.

Muhtemelen etkiler birbirini dengelemektedir. Illionis Üniversitesi’nden gerontolog (yaşlanma bilim insanı) Jay Olshansky, 2011 yılında paylaştığı bir çalışmanın sonuçlarında, Amerikan başkanlarının çağdaşı olan erkeklerin beklenen ortalama ömrünün, o döneme ait verilere dayanarak 73,3 yıl olduğunu tahmin etmiştir. Doğal nedenlerle ölen ABD başkanlarının ortalama yaşam süresi de 73,0 yıldır. Bu durum, ya Harvard/Case Western Reserve araştırmasıyla çelişecek şekilde, yapılan işin ortalama yaşam süresiyle ilgisinin olmadığını ya da görevdeki başkanların ortalama yaşam süresinden daha fazla ömrü olduklarına işaret etmektedir.

Hiperoksik-Hipoksik ParadoksuYüksek yerlere tırmandığımızda, bulunduğumuz yere göre vücudumuzdaki oksijen yoğunluğu göreceli olarak azaldığında ve bu azalma 0,16 ATA seviyesinin altına düştüğünde, vücudumuz bu durumu hipoksi olarak algılar ve hipoksi tepkisi tetiklenir. Bu olayın aynısı, oksijen seviyesi çok yüksek olan bir hiperbarik bölmede, normal oksijen seviyelerine dönüldüğünde de görülür. Vücut, oksijen seviyesindeki bu göreceli azalmayı, gerçekte hiçbir oksijen eksikliği olmamasına rağmen hipoksi olarak yorumlar. Hipoksi tepkisi tetiklenir ve başka hücrelerin yanı sıra kök hücrelerini, hücreleri onarma ve yeniden inşa etmek üzere devreye sokar. (https://www.sunsavunma.net/israilli-bilim-insanlari-yaslanma-surecini-tersine-cevirdiler/)

Dr. Olshansky, başkanların ortalama yaşam süresinin daha fazla olduğunu savunmakta, bunun nedenini de genellikle ayrıcalıklı bir geçmişten gelmelerine bağlamaktadır. Dr. Olshansky’e göre başkanların 10’u dışında hepsinin üniversite mezunu olması ve ayrıcalıklı kökenleri onlara sağlıklı yaşlanma avantajları sağlamıştır.

Ancak ölüm de, görevdeki liderlerin maruz kalabileceği tek süre kısaltan tıbbi olay değildir. Hastayı zayıf düşüren bir kalp krizi veya felç, başkanın istifasını ve Amerikan anayasasındaki başkanlık yetersizliğini ele alan 25’inci Madde’nin uygulanmasını gerektirebilir. Genel olarak bakıldığında, felç veya kalp krizi, her geçen on yılda iki katına çıkmaktadır ve bu bir endişe kaynağı olmalıdır.

Her lider adayının fiziksel sağlığının yanı sıra zihinsel sağlığı da çok önemlidir. Kalp krizlerinin yanı sıra hızla geçen yıllar beyne iki tehdit oluşturmaktadır, bunlar; son araştırmalarda örtüşebilecekleri öne sürülen Alzheimer gibi spesifik bunama ve  metabolizmanın yavaşlamasıdır.

Amiloid amorf agregatlarda daha yüksek olan hücresel toksisite, protein katlama kimyasındaki küçük değişikliklerin şekil ve toksisitede farklılıklara neden olabileceğini göstermektedir.Kaynak: Ashutosh Tiwari

Tıbbi görüntüleme cihazları, demans belirtileri olmayan kişilerin beyinlerinde, Alzheimer’ın özelliklerinden bir tanesi olan şekilsiz protein kümelerinin incelenmesini mümkün kılmaktadır. Londra Üniversitesi’nden nörolog Jonathan Schott ve meslektaşları tarafından 2019’da yapılan bir çalışma, bu tür plakların resmi olarak Alzheimer tanısı koyulmamış kişilerde dahi hâlâ zarara yol açtığını göstermiştir.

Bunun aksine, Chicago’daki Northwestern Üniversitesi’nden bir ekip tarafından 2022’de yayınlanan çalışmada, bir başka Alzheimer belirteci olan nörofibriler yumaklar incelenmiştir. Çalışmada; DST piyangosunda sağlıklı bedenlerde sağlıklı zihinleri muhafaza edecek kadar şanslı olan sözde “süper yaşlıların”, görünüşe göre hastalıksız, süper yaşlı olmayanlara göre bu düğümlerin daha azına sahip olduğu ortaya koyulmuştur.

Nedeni ne olursa olsun, özellikle bilişsel gerileme, her iki adayın da herkesin ortasında sergilediği unutulmaz anlar bağlamında, adaylar hakkında en çok tartışılan yaşa bağlı semptomların başında gelmektedir. Örneğin 2021 yılında Bay Biden, Beyaz Ev’de yaptığı ve iki kadın generali muharip birlik komutanlıklarına aday gösterdiği konuşmada, kendi savunma bakanı Lloyd Austin’in adını unutmuştur. Henüz başkanlık görevine başlamadığı Aralık 2020’de, duştan sonra köpeğinin arkasından koşarken halıya takılıp ayağını kırma hikâyesi de gerçekten anlamsızdır. Koskoca adam acaba dört yaşında bir çocuk gibi köpeğin kuyruğunu mu çekmiştir? Bütün bunlara rağmen basın, Bay Biden’in akıl sağlığına tamamen ilgisiz görünmektedir. Aksine dili sürçtüğünde mazeretler üretmekte ve onun erken yatması ve video oyunları oynamasını çeşitli güzellemeler ile yüceleştirmektedir.

Rakibi Bay Trump ise, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i Kuzey Kore’yi yöneten Kim Jong Un ile karıştırmıştır. Ve aynı basın, ona karşı bu kadar nazik olmamış ve USA Today, The New York Times gibi basın organlarında, Trump’ın akıl sağılığının yerinde olmadığına yönelik birçok iddialara yer verilmiştir. Ve hatta Başkan Trump’ın yetkilerinin alınması ve görevden uzaklaştırılması için, başkan ya da başkan yardımcısının görevini yerine getiremeyecek durumda olması durumunda kabine ya da Kongre’ye müdahale yetkisi veren ABD Anayasası 25’inci maddesinin uygulanabilirliği dahi tartışılmıştır.

Gaf makinesi olduğunu kabul eden ABD Başkanı Joe Biden, 02 Aralık 2021. Fotoğraf: Kevin Lamarque/Reuters

Araştırmalar, insanın zihinsel güçlerinin yaşlanmayla birlikte farklı şekillerde değiştiğini, bazılarında azalırken,  bazılarında ise en azından bir süreliğine de olsa geliştiğini göstermektedir. Harvard Genel Hastanesi’nden Joshua Hartshorne ve Massachusetts Genel hastanesi’nden Laura Germine’nin çalışmaları, bilgeliğin gerçekten de yaşlanmayla birlikte arttığı fikrini bir dereceye kadar desteklemektedir. Yukarıdaki grafikte de görüldüğü gibi insanların aritmetik, kavrama/anlama becerileri ve kelime dağarcığı 50 yaşına kadar gelişmekte, ancak daha sonra giderek azalmaya başlamaktadır.

Bununla birlikte kısa süreli hafıza (sunumdan hemen sonra) ve çalışma hafızası (yarım saat sonra) içeren görevlerde, 20 yaş civarından itibaren azalma yokuş aşağıdır. Bazı skorlar ise, insan 85 yaşına ulaştığında nüfus ortalamasının yarısı kadar standart sapmanın altına düşmektedir.

Bütün İnsanlar Eşit Yaratılmamıştır

Bütün bunlar yaşlı adaylarla karşı karşıya kalındığında neden dikkatli olunması gerektiğine zemin olabilir. Ancak Illinois Üniversitesi’nden Dr. Olshansky iki nedenden ötürü aynı fikirde değildir. Bunlardan birincisi, çoğu adayın ayrıcalıklı geçmişinin onlara sağlıklı büyüyüp gelişecekleri bir ortam sağlamasıdır. Bay Biden ve Bay Trump özelinde geçerli olan diğeri ise her ikisinin de diğerlerinin çoğundan daha sert bir genetik yapıya sahip olduklarını, başka bir ifadeyle süper yaşlanan olduklarını düşünmesidir.

Solda; İsrail merkezli B-Shoe Technologies Ltd şirketi kurucusu ve CEO’su Abraham Stamper ve diğer kurucular Yonatan Manor ile Aharon Shapira, yaşlı insanların düşmesini engelleyen bir ayakkabı geliştirmiştir. Elbit Systems ARGE bölümünde uzun yıllar çalışan Stamper geliştirdiği ayakkabıya B-Shoe (Balance Shoe – Denge Ayakkabısı) adını vermiştir. Sağda: bir okul ziyareti esnasında ayağına denge ayakkabıları giydiği iddia edilen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görülmektedir. Kaynak: RT

Bay Trump tartışmasız olarak ayrıcalıklı bir çocuktur. Babası dolar milyoneri bir iş insanıdır. Bay Biden’ın ailesinin kaderi daha karışık olsa da, gençliğinde özel bir okula gönderilme şansına sahiptir. Şu ana kadar çok tipik ve süper-yaşlanma argümanı daha doğru gibi görünmektedir. Dört yıl önce, bir önceki Biden-Trump yarışması sırasında, Dr. Olshansky ve beş meslektaşı, iki adamla ilgili hangi verileri toplayabileceklerini analiz etmiştir.

İki adam da seksenli ve doksanlı yaşlarına kadar yaşayan ebeveynleri olan uzun ömürlü ailelerden gelmektedir. Bu durum, ikisinin de uzun ömürlü olacağına dair bir göstergedir. Ancak Bay Trump’ın kardeşleri 42 ve 71 yaşlarındayken ölmüş ve babası da Alzheimer hastalığına yakalanmıştır. Bay Trump kilo ve egzersiz açısından karşılaştırıldığında Bay Biden’in gerisindedir.

Dr. Olshansky, bu tür veriler ve iki ihtiyar adamın tıbbi kayıtlarına ilişkin kamuya açık bilgilerden yararlanarak, her ikisinin de sonraki dört yıl içinde hayatta kalma olasılıklarının ortalamanın üzerinde olduğu sonucuna varmıştır. Bay Biden’ın, kendi yaşındaki tipik bir erkek için %82’lik bir şansa kıyasla %95’lik bir şansa sahip olduğunu hesaplamıştır; Bay Trump için bu oran %90 iken çağdaşları için bu oran %86’dır. Dikkate değer bir şekilde, o zamanki değerlendirme ve hesaplamalara göre daha genç olan Bay Trump’ın durumu daha kötüdür.

Telomerler, yukarıda görüldüğü gibi hücre çekirdeği içinde bulunan kromozomların uç kısmındaki DNA proteinlerinden oluşan koruyucu başlıklardır. Telomerler, kromozomu hücre bölünmesi esnasında korumak için tampon görevi gören, kodlanmayan DNA’ların tekrarlanan dizilerinden oluşmaktadır. Her hücre bölünmesi gerçekleştiğinde bu tamponlar telomerlerden bir parça koparır ve onları giderek kısaltır. Telomer belli bir uzunluğu ulaştığında, hücre artık bölünemez, bu da hücrelerin yaşlanmasına, yani ihtiyarlığa neden olur, işlevsiz hücreler de nihayetinde bilişsel veya yaşlanmayla ilgili yetersizliklere ve hatta kanser gibi hastalıklara neden olur.

İki adamın olası yeniden başkanlık yarışı öncesinde konuyla ilgili henüz tam bir açıklama yapılmasa da, Ancak Dr Olshansky, 07 Ocak’ta Washington merkezli bir gazete olan Hill’de yayınlanan bir makalesinde: “Bugün Bay Biden’ın ikinci dönem görevde kalma şansı %75’e yakındır ve bu oran ortalama insanlara göre %10 daha iyi seviyededir. Benzer şekilde, biraz daha az olsa da, Bay Trump’ın da kazanması durumunda ikinci başkanlık döneminde hayatta kalma şansı mevcuttur.

İki adamın da kameralar önünde yaptıkları gaflar ve yaşadıkları çok ilginç anlara gelince, Dr. Olshansky onların en azından bir kısmını acımasız incelemelere dayanan örnekleme hataları olarak değerlendirme eğilimindedir. Örneğin Haziran 2022’de Bay Biden’in bisikletten düştüğü olayda, başkanın düşme nedeni dengesini kaybetmesi değil, ayağının pedal kayışına takılmasıdır ve bu herkesin başına gelebilecek bir kazadır. Dr. Olshansky’e göre çok daha önemli ve üzerinde durulması gereken şey ise, 79 yaşındaki bir adamın hâlâ bisiklete binebiliyor olmasıdır.

 

Çevirenin Notları: The Economist haber sitesinde 09 Ocak 2024 tarihinde paylaşılan ‘‘Heart attacks, strokes, dementia—can Biden and Trump beat the odds? – Kalp krizleri, felçler, bunama – Biden ve Trump zorlukları yenebilecek mi?’’ başlıklı yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. https://www.economist.com/science-and-technology/2024/01/09/heart-attacks-strokes-dementia-can-biden-and-trump-beat-the-odds linki üzerinden orijinal metne erişebilirsiniz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.