Ömre, yenileştirmeye tabi ve durumlu hava aracı parçaları hakkında bilgiler içeren bu yazı, ‘‘Yaşlı Hava Aracı’’ üzerindeki tartışmalara açıklık getirmek maksadıyla hazırlanmıştır.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 08 Ağustos 2021
Hava araçları üzerinde bulunan bütün ana parça ve diğer donanımların üretici firmalar tarafından belirlenen belli bir teknik ömrü vardır. Bu parçalara belirli bir yük ve gerilim uygulanması sonucunda her bir ana parça ve diğer donanımlara, yine üretici firmalar tarafından belirlenen sürelerde bakım, onarım ve yenileştirme işlemleri, o sistemin teknik bilgi paketine uygun olarak yapılmaktadır.
Hava araçlarının bakım programı, Türkiye’de sivil havacılık otoritesi olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından denetlenmektedir. Hava araçlarının bakımları da en az uçuş operasyonu kadar önemlidir ve hava araçlarının bakımları sadece EASA Part-145 (European Aviation Safety Agency- Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı) yetkili bakım merkezleri ve EASA Part-66 lisansına sahip yetkilendirilmiş bakım personeli tarafından gerçekleştirilmektedir.
Bunların nedeni; emniyet faktöründen asla ödün vermeden uçuş ve bakım faaliyetlerinde emniyetin sağlanması, hava araçlarının sürekli uçuşa elverişli durumda bulunmasının sağlanması ve bakım işletme maliyetlerinin minimum düzeye indirilmesidir.
Hava araçları üzerinde kullanılan bütün sistem ve parçalar, kullanım amacına uygun olarak tasarımlanır. Esas olarak, kullanıcı, hava aracının hangi maksatlarla ve ne kadar süre ile kullanacağını belirler. Hava aracının nasıl kullanacağı, birtakım parametrelerin göz önüne alınarak tasarım işlemi esnasında değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu parametreler; sürat, hareket sığası, havada kalış, yük ve diğerleridir. Bu parametreler göz önüne alınarak istenen görevleri yerine getirebilecek hava aracı tasarlanır. Tasarım işleminin işlevlerinden bir tanesi de hava aracı üzerine binecek yükleri, hava aracının hizmette kalacağı süreyi de dikkate alarak hesaplamak ve bu hesaplama sonunda hava aracının aerodinamiğini ve teknik özelliklerini belirlemektir.
Aynı işlem dinamik ana parçalar için de geçerlidir. Göz önünde tutulması gereken önemli iki nokta vardır;
Hava aracı üzerinde kullanılan bütün parçalar esas olarak üç kategoriye ayrılmaktadır. Bunlar: Ömre tabi, yenileştirmeye tabi ve durumlu parçalardır.
Ömre Tabi Parçalar
Ömre tabi veya ömürlü parçalar belli bir zaman sonunda hava aracından sökülerek atılması gereken, belirli bir kullanım limitine sahip parçalardır. Ömre tabi parçalar kendi içinde; Saat/Zaman Esaslı ve Takvim Esaslı olmak üzere iki alt kategoriye ayrılırlar. Ömre tabi sistem ve parçaların özelliği; uçuş saati ve takvim olarak üretici firma tarafından çeşitli testler sonucu belirlenen uçuş ömürleri dolduğunda hava aracından sökülmesi ve yerlerine yenilerinin takılması zorunluluğudur.
Gövde ana parçalarının ömürleri belirli bir süreye değil kullanım zamanlarına bağlıdır. Parçalara her yük uygulandığında bir zorlama ve gerilim söz konusudur. Bu zorlama ve gerilim belirli bir seviyenin altında kaldığı sürece parçanın kalıcı bir hasara uğraması söz konusu değildir. Parça üzerindeki zorlama ve gerilim belirli bir seviyenin altında tutulursa ve bu seviye hiç aşılmaz ise parçanın sınırsız bir ömrü olur ve değiştirilmesine gerek kalmaz. Bununla beraber zorlama ve gerilim seviyesi aşıldığında, seviyenin aşınma sıklığı ve süresi ile doğru orantılı olarak parçanın ömrü belirli bir miktar azalmaktadır. Parçaların, neden gerektiği kadar dayanıklı yapılmadığı sorusu akla gelebilir. Bunun nedeni dayanıklılığın ağırlıkla doğrudan ilişkisi olması ve ağırlığın bir hava aracının performansının en büyük doğal düşmanı olmasıdır.
Hava araçları üzerinde bulunan bütün ömre tabi sistem ve parçaların kullanım süreleri, sicil kayıtları (AFML-Aircraft Flight and Maintenance Log) vasıtası ile gövde uçuş saati üzerinden takip edilir ve üretici firma tarafından belirlenen kullanım süreleri dolduğunda uygun sistem ve parçalarla değiştirilirler.
Yenileştirmeye Tabi Parçalar
Yenileştirmeye tabi parçalar, yenileştirme zamanlarının sonunda hava araçlarından sökülerek yenileştirmeye alınırlar. Bir ana parçanın yenileştirmeye tabi olması en az bir veya daha fazla parçanın ömürlü malzeme olması anlamına gelmektedir. Yenileştirme işlemi; genellikle ana parçanın sökülmesi, muayenesi ve değiştirilmesi zorunlu olan ömürlü parçalarının yerine yenilerinin takılmasını kapsar. Bu işlem sonunda ana parça tekrar birleştirilerek gerekli testler yapılır ve kullanılmaya hazır hale gelir. Ana parça, artık yeni bir yenileştirme dönemi için kullanıma hazırdır.
Ömre Tabi parça ve yenileştirme gereksinimlerini gösteren bir form
Hava araçları üzerinde bulunan yenileştirmeye tabi sistem ve parçaların kullanım süreleri de sicil kayıtları vasıtası ile gövde uçuş saati üzerinden takip edilir ve üretici firma tarafından belirlenen kullanım süreleri dolduğunda yetkili bakım kuruluşları tarafından yenileştirme işlemine tabi tutulurlar.
Durumlu Parçalar
Son grup ise, durumlu parçalardır. Bu parçalar, hizmete elverişlilik kriterlerini sağlayabildikleri sürece kullanılırlar. Bu kriterler, muayene ve izlemedir. Muayene, hava araçlarının teknik bilgi bakım verilerine göre yapılan kontrol ve ölçme işlemleridir. İzleme kriterleri ise, hava aracındaki ısı, basınç, sarsıntı seviyesi ve metal parçası gibi parametrelerin çeşitli yöntemler ile izlenmesidir. Bu izleme, pilot ve teknisyenleri ileride olabilecek arıza ve hasarlar konusunda yeteri kadar önceden uyarmaktadır. Durumlu malzeme politikası, halen kullanılabilir durumdaki bir parçanın belirli bir zamana bağlı kalmaksızın hava aracında muhafazasını ve tasarruf imkânı sağlar.
Durumlu bir parçaya Tahribatsız Muayene (NDI) uygulayan bir bakım personeli. Kaynak: SKYSERVICE
Bütün havacılık şirketleri envanterlerinde bulunan hava araçlarının bakım ve onarım işlemleri ile ömre ve yenileştirmeye tabi sistem ve parçaların takip ve kontrolünü, kuruluşlarında bulunan Sürekli Uçuşa Elverişlilik Organizasyonu (CAMO-Continuous Airworthines Management Organisation – Sürekli Uçuşa Elverişlilik Yönetim Kuruluşu) vasıtası ile EASA/SHGM onaylı bakım kuruluşlarına yaptırmaktadır. EASA/SHGM onaylı bakım kuruluşlarında çalışan bütün teknik personel de yine SHGM tarafından yetkilendirilmiş personeldir.
Sivil havacılık otoritesi olarak SHGM, havacılık şirketlerini, sürekli uçuşa elverişlilik organizasyonlarını ve yetkili bakım kuruluşlarını denetlemekte ve bakım kuruluşlarında çalışan teknik personelin lisans işlemlerini yürütmektedir.
EASA/FAA/SHGM tarafından kurulan ve işletilen bu sistemin tek hedefi; uçuş emniyetini aksatılmadan havacılık faaliyetlerinin yürütülmesidir. Bu sistem içinde; ticari veya ticari olmayan faaliyetlerde kullanılan bütün hava araçları, hizmette kaldıkları süre boyunca sürekli olarak kontrol ve denetim altındadırlar.
Hava araçları üzerinde bulunan ömre ve yenileştirmeye tabi malzemelerin, üretici firmalar tarafından çeşitli testler sonucu belirlenen uçuş ve yenileştirme ömürleri dolduğunda gerekli değiştirmelerin yapıldığı ve durumlu parçaların da yine üretici firmalar tarafından belirlenen zaman aralıklarında çeşitli tahribatsız muayene ( NDI – Non-Destructive Inspection) yöntemleri ile kontrol edildiklerinde ve uygun durumda olmayan parçaların değiştirildikleri göz önüne alındığında, hava aracının gövde imal tarihinin (yaşının) bir önemi kalmamaktadır.
İlk ticari uçuşunu 25 Mayıs 1970 tarihinde yapan Boeing 737 modeli yolcu uçağı halen kullanımda olan en eski ticari hava aracıdır.
Havacılık şirketleri, sürekli uçuşa elverişlilik organizasyonları, bakım kuruluşları ve hava aracı sicil kayıtlarının sürekli olarak Türkiye’nin sivil havacılık otoritesi olan SHGM tarafından denetlendiği de dikkate alındığında, hava araçlarında esas olan; gövde imal tarihi değil (yaşı), kullanıma başlandığı andan kullanımdan çıktığı ana kadar bakım ve onarım faaliyetlerinin teknik bilgi paketine uygun ve uçuş emniyetini aksatmayacak şekilde yürütülmesidir.
Son olarak; kısıtlı ülke kaynaklarının maliyet-etkin bir şekilde kullanılması, çeşitli hizmetlerde kullanılmak üzere yurtdışından tedarik edilen hava araçlarının, uçuş emniyetini ihlal etmeden azami süreyle envanterde tutulmasını gerektirmektedir.
Hava araçlarının uçuş emniyetini aksatmadan kullanılmasında; en başta sivil havacılık otoritesi olan SHGM olmak üzere, sistemde yer alan bütün havacılık işletmeleri, havacılık işletmelerinin kalite kontrol birimleri, hava aracı sahipleri, sürekli uçuşa elverişlilik organizasyonları, bakım kuruluşları ve kullanıcılar üzerlerine düşen sorumlulukları tam olarak yerine getirmektedirler.