Yazar: Dawn Perlmutter, 8 Eylül 2013
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 5 Temmuz 2017
Orta Doğu’daki protesto ve gösteri yürüyüşleri ile sosyal medya ağlarında sıkça rastlanan yeni bir İslami sembol ortaya çıkmıştır. Dört parmaklı el işaretini gösteren sembolün ilk kez, Morsi taraftarı protestocular tarafından Mısır’ın Rabia al-Adawiya Meydanında kullanıldığı iddia edilmektedir. El işareti, genel olarak parlak sarı zemin üzerinde siyah el olan bir imaja dönüşmüş durumdadır. Bu sembol, R4BİA İşareti olarak adlandırılmaktadır. İngilizce lisanında büyük harflerle yazılmaktadır ve ‘‘A’’ harfi ‘‘4’’ rakamı ile değiştirilmiştir. Bu işaret, Morsi taraftarlarının, 14 Ağustos 2013 tarihinde Rabia al-Adawiya Meydanında katledilmelerinin sembolü haline gelmiş durumdadır. Bu yeni işaretin zaten bir tarihi, efsanesi ve gizemi vardır ve İslamcıların özellikle şehitlik olmak üzere benimsedikleri bütün nitelikleri içermektedir.
Sembolün tasarımı İslam dinindeki kutsal karakteristikler esas alınarak yapılmıştır: sarı renk, Kudüs kentinde bulunan Kubbet-üs Sahra binasının sarı renkli kubbesini, siyah renk ise Kâbe’nin üstündeki örtünün rengini simgelemektedir. R4BİA web sitesine göre işaretin anlamı:
Bu Rabia işaretidir. Rabia Arapça’da dört veya dördüncü anlamına gelmektedir. Bu meydan adını, Allah’ın dindar hizmetkârı olan kutsal kadın Rabia al-Adawiya’dan almıştır. Bu kutsal kadına, ailenin dördüncü çocuğu olduğu için Rabia ismi verilmiştir. Onun hatırasını yaşatmak için bu işareti kullanıyoruz. Bu işaretin, neden önem taşıdığının diğer bir nedeni de Mohamed Morsi’nin, Gamal Abdel Nasser, Anwar Sadat ve Hosni Mubarak sonrasında Mısır’ın dördüncü başkanı olmasıdır. Bu işareti, insanlara onun başkan olduğunu hatırlatmak için yapıyoruz. İlave olarak, Tahrir meydanında askeri darbeyi desteklemek üzere toplananlar ‘‘V’’ zafer işaretini tercih etmişlerdir. Biz o insanlarla aynı olamayız. Biz, kendimizi onlardan ayırmak maksadıyla Rabia işaretini kullanıyor ve yayıyoruz.
R4BİA web sitesine göre sembolün anlamını açıklayanlar, çadır kentte haftalarca kamp kuran diğer Müslüman Kardeşler taraftarları ile birlikte öldürülmüşlerdir. O vahşi olay ve onu simgeleyen işaret doğaüstü nitelikler ile donatılmıştır. Dört rakamına, meydanın adını, Mısır başkanlarının sırasını ve Rabia al-Adawiya’nın ailenin dördüncü çocuğu olmasını gösteren mistik çağrışımlar kazandırılmıştır. Katledilen Morsi taraftarlarına kahraman ve şehitlik statüsü verilmiştir ve onlar şimdi Rabia Şehitleri olarak anılmaktadırlar. Acımasızca katledilen Mısırlı protestocuların dökülen kanlarından yeni bir İslami Efsane doğmuştur.
R4BİA işaretinin anlamını Türkiye’de ve şimdilerde bağımsızlık referandumu için hazırlanmakta olan Irak Kürt Bölgesel Yönetiminde bazı kesimler; TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK DEVLET olarak kabul etmektedirler. www.R4BİA.com sitesi ise dünyadaki bütün Müslümanların yorumlarından yapılan derlemelere göre R4BİA kelimesinin anlamlarını aşağıdaki şekilde sunmaktadır:
R4BİA bir özgürlük sembolüdür, özgürlük ve adalet için yeni bir hareketin doğuşudur.
R4BİA yeni bir dünyanın doğuşudur, Müslümanların dünya sahnesine dönüşüdür.
R4BİA adalet, özgürlük ve bilinç demektir, Batının sözde değerlerinin çöktüğü yerdir.
R4BİA Mısırlı kahramanların ölerek özgürleşmesi demektir.
R4BİA Mısır, Filistin, Suriye ve bütün İslam coğrafyasıdır.
R4BİA ölümleri ile İslam dünyasını ayağa kaldıranların adıdır.
R4BİA insanların ölümün yeniden canlanma olduğunu gösterdikleri yerdir.
R4BİA kızımız Esma’dır, Hasan Al Banna’nın torunudur.
R4BİA dünyayı değiştirecek çocuklarımızın yeni adıdır, insanlık için yeni nefestir.
R4BİA çürümüş Batı değerlerine karşı çıkanlar için adalettir.
R4BİA özgür bir erkek ve kadının ruhudur, adam gibi bir adamdır.
R4BİA üzüntü ve ağlamanın göz yaşlarıdır, neşedir, mutluluktur, iyi haberdir.
R4BİA katliamları destekleyen münafıkların sonudur.
R4BİA birlik olmaktır, kardeşliktir, yeni dünyadır, İslam Dünyasının birleşmesidir.
R4BİA şeyhlerin, kapitalistlerin, Siyonistlerin ve ahlaksız medyanın sonudur.
RABIA şehitlik arenasıdır, şehitlerin anasıdır, gülümseyen şehitliktir.
Sosyal medyada birçok insan, R4BİA işaretinin ilk kez Mısır’daki askeri darbeye resmi olarak itiraz eden Türkiye’de görüldüğünü iddia etmektedir. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, sembolün yayılmasına, halka hitap ettiği bir konuşması esnasında işareti yaparak katkıda bulunmuştur. Türk futbol oyuncularının da gol attıktan sonra işareti kullanması sembolün sosyal medyada kısa sürede popüler olmasını sağlamıştır.
Bir işaretin sembol haline gelmesi normal olarak yıllarca sürerken günümüzde İnternet ve sosyal medya sayesinde bu süreç oldukça kısalmıştır. Orijinal olarak katledilen protestocuları simgelese de sembolün anlamı süratle radikalleşerek İslamcı propagandanın temel konseptleri olan İslami halifelik kurmak için şeref, kahramanlık ve şehitlik haline dönüşmüştür. R4BİA sembolünde artık, parmakların yerini alan tüfeklere, elde siyah renkli cihat bayrağına ve İslami Halifelik çağrısı yapan yazıya rastlamak ta mümkündür.
Belki de afişlerde, tişörtlerinde R4BİA işareti olanlar ve parmakları ile bu işareti yapanlar radikal anlamların içeriğini bilmiyorlar. Tıpkı Filistin kurtuluş hareketinin sembolü olan ve film yıldızları ve öğrenciler tarafından giyilen Arap başlığı gibi R4BİA işaretini de güzel ve dayanışma sembolü olarak görüyor olabilirler. Fakat Müslüman kardeşler gerçek İslamcı ajandasını gizlemenin öneminin farkında ve bu nedenle adını Adalet ve Özgürlük Partisi yaparak logosundaki Kuran ve çapraz kılıçları çıkarmıştır.
R4BİA işareti tehlikesiz bir barış sembolü değildir, bu sembol; direnişin, İslamcılığın, şehitliğin sembolüdür. Sarı zemin üzerindeki siyah renk bize otoyollarda uyaran TEHLİKE ikaz işaretlerini anımsatmaktadır.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve tamamen yazarın düşüncelerini yansıtmaktadır. Yazının çevrilmesi, kesinlikle çevirenin ve Sun Savunma Net sitesinin yazarın düşüncelerini paylaştığı anlamına gelmemektedir.
Türkiye ziyaretinde ayağının altına kırmızı halılar serilen ve bağımsız Kürdistan bayrağı altında ölmek istediğini söyleyen Barzani de yürüttüğü referandum propagandasında R4BİA’nın Türkçe versiyonu olan TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK DEVLET sloganını kullanmaktadır. Barzani’nin istediği sloganı kullanma hakkı vardır ve bu sloganı tercih etmesinin de mutlaka bir nedeni vardır.
Fakat Barzani’ye yakınlığı ile bilinen RUDAW televizyon kanalı, yukarıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi hava durumunu sunarken, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin tamamını ve Doğu Anadolu bölgesinin tamamına yakınını ‘‘Kürdistan’’ haritasına dahil etmekte, yayınlanan haritada; Erzurum, Sivas, Ağrı, Van, Malatya, Hatay ve Mersin kentlerimiz Kürdistan sınırları içinde yer almaktadır.
‘‘Petrolün Laneti’’ başlıklı makaleden. http://sunsavunma.net/:26 Şubat 2017 tarihinde Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve beraberindeki heyet İstanbul Havalimanına inerler. Barzani Türkiye’yi birçok kez ziyaret etmiştir. Fakat ilk defa IKBY bayrağı Türk semalarında Türk bayrağının yanında dalgalanmaktadır. Hem havalimanında hem de Başbakan Binali Yıldırım ile olan görüşmesinde.
Eleştiriler ağırdır. Başbakan Binali Yıldırım, bayrağın asılmasını savunur. Savunur ama aynı bayrak, Barzani’nin Recep Tayyip Erdoğan ile olan görüşmesinde nedense Türk semalarında görülmez.
Kerkük Eyaleti mahalli meclisi, 28 Mart 2017 günü bir araya gelir, 16 Arap ve Türkmen üye oturumda yoktur. Oturuma katılan 25 Kürt üye oybirliği ile bir karar alırlar; IKBY bayrağı Irak bayrağı ile birlikte resmi binalarda göndere çekilecektir. 1 Nisan 2017 günü Irak parlamentosu bu kararı reddeder, oylama öncesinde Kürt üyeler parlamentoyu terk etmişlerdir.
Türk Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yapar: “IKBY bayrağının vilayetteki tüm resmi dairelerde Irak bayrağıyla birlikte asılmasına ilişkin kararın kabul edilmesini doğru bulmuyor ve endişeyle karşılıyoruz. Vilayet Meclisi’nin Türkmen ve Arap üyelerinin boykot ettikleri oylamada alınan kararı doğrudan Kerkük’ün ihtilaflı statüsüyle ilgili ve Irak anayasasına aykırı tek taraflı bir tasarruf olarak değerlendiriyoruz. Farklı kimliklere mensup Irak vatandaşlarının ortak varlığı olan Kerkük’ün statüsüyle ilgili tek taraflı adımlarda ısrarcı olunması uzlaşı, diyalog ve anayasal süreçlere bağlılık kavramlarına zarar verecektir. Bu tür yaklaşımlar, ülkede kalıcı güvenlik ve istikrar çabalarını da olumsuz etkileyecektir. Irak’ın geçmekte olduğu kritik süreçte ilgili tüm tarafların sağduyu, sorumluluk ve itidal içinde hareket etmesi gerekmektedir.”
Barzani kendisini ziyaret ederken IKBY bayrağını astırmayan Erdoğan, Kerkük’te mili bayrağın dışında ikinci bir bayrağın asılmasını “bölücülük” olarak tanımlar. Zonguldak’ta konuşan Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimine seslenir; “Hemen o bayraklarınızı indirin, yoksa bedeli ağır olur” der.
Türkiye’de IKYB bayrağı astırdığında, ağır eleştirilere cevap olarak; ‘‘Bugünlerde bir bayrak hikâyesidir, gidiyor. Irak anayasasına göre, Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır. Parlamentosu vardır, başbakanı, bakanları, ayrı bayrağı vardır. Dünyada da bu şekilde tanınır. Sanki yeni bir teamülmüş, yeni bir uygulamaymış gibi bunu gündeme getirmenin iyi niyetle izahı mümkün değildir. Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğüne sonuna kadar saygı duyar. Irak anayasasının gereği neyse ona da saygı duyar. Bizim bunun dışında başkaca bir diplomatik teamül geliştirmek, buna göre yeni usuller ortaya koymak gibi bir uygulamamız olmadı, olamaz” diyen Başbakan Binali Yıldırım fikrini değiştirerek bu sefer de:
“KERKÜK TÜRKMEN YURDUDUR”. Irak Kuzey Bölgesel Kürt yönetimi durup dururken kendi bayraklarını çektiler. Bu yanlış bir şey. Bu Irak anayasasına aykırıdır. Kerkük Türkmen yurdudur. Arapların, Türkmenlerin itirazına rağmen bu kararı aldılar. Irak merkezi yönetimi bunu tanımıyoruz dedi’’ açıklamasını yapar.
Yurt dışındaki düşünce kuruluşları ise, Türkiye’nin de artık istikrarlı ve daha otonom bir Kürdistan’ın gerekliliğini anlama noktasına geldiğinden bahsetmektedirler. Almanya’dan sonra en fazla dış satım yapılan yerin Irak Kürdistan’ı olduğu ve giderek çok daha fazla petrolün buradan alındığı iddia edilmektedir. Ve sıkı durun; yavaş yavaş oluşturulacak bağımsız bir Kürdistan’a Türkiye’nin karşı çıkmayacağı öne sürülmektedir.
Açıklamalar şöyle: ‘‘Türkiye, Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmasına olan itirazından; kendi iç politikaları, enerji ihtiyacı, ekonomik zorunluluklar ve Irak ile Suriye’de giderek artan belirsizliklerden kaynaklanan nedenlerden ötürü vaz geçmiştir.’’
Sivil Türk hükümeti, geçmişte askerlerin hâkim olduğu rejimler gibi Türkiyeli Kürtleri artık bir tehdit olarak görmemektedir. Kürt liderler de bağımsızlık yerine artık otonom bir Kürt bölgesi talep etmektedirler. Bu gelişmeler nedeniyle Ankara, bağımsız bir Irak Kürdistanı’nın kendi Kürt nüfusu içinde ayrılıkçı akımları körükleyeceği korkusunu artık bırakmış durumdadır.
RAND Raporuna göre; ‘‘Türkiye, Haziran 2015 seçimlerinde, Kürtlerin hâkim olduğu bir partinin başarı kazanarak, iktidardaki partinin çoğunluğu kaybetmesine neden olması sonrasında geri adım atmıştır.’’ Türkiye’nin bölgeye yaptığı yatırımlar nedeniyle Irak Kürdistan’ı giderek artan oranda önemli bir ekonomik ortak konumuna gelmiştir. Türkiye’nin büyüyen ekonomisi petrol ve doğal gaza ihtiyaç duymaktadır. Güney sınırlarında istikrarlı bir Kürdistan Türkiye’nin yararınadır ve Türkiye Bağdat’taki Şiilerin hâkim olduğu hükümete güvenmemektedir.’’
RAND raporunda, bağımsız Kürdistan devletinin aniden ilan edilmemesi, yavaş ve dikkatli hareket edildiği takdirde Türkiye’nin buna itiraz etmeyeceği, hatta bu durumun Türkiye’ye çok büyük ekonomik ve politik avantajlar sağlayacağı iddia edilmektedir.
Bakmayın Türkiye’de IKBY bayrağı astırıp da şimdi açıklama üstüne açıklama yapan yetkililere. Kürtlerde bu kadar petrol ve para olduktan sonra, yakında bağımsızlık ilanını da ‘‘ağır eleştiriler ve ciddi endişeler’’ ile geçiştiririz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Binali Yıldırım’ın dediği gibi, Kürtler bayrağı durup dururken çekmediler ki.
8 Nisan 2017 günü yaptığımız değerlendirmeler bu şekilde. Küstah Barzani bağımsızlık için referandum kararı aldı ve R4BİA’nın Türkçe versiyonu olan TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN, TEK DEVLET sloganıyla propaganda faaliyetlerine başladı bile… Türkiye olarak, bayrak astıklarında ağır eleştiriler yapmış ve ciddi endişeler taşıdığımızı açıklamıştık. Şimdi referandum kararı sonrası yine ağır eleştiriler yapıyor ve ciddi şekilde endişe duyuyoruz. Korkarım bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde de çok ağır eleştiriler yapacağız ve çok ciddi endişeler içinde olacağız…