savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Yağmurlu
6°C
Ankara
6°C
Yağmurlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
6°C
Pazar Parçalı Bulutlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Yağmurlu
9°C

Savunma Bakanının Ermeni Soykırımını Anma Töreni Basın Konferansı

Savunma Bakanının Ermeni Soykırımını Anma Töreni Basın Konferansı

Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos  Pontus Yunanlıları ve Ermeni Soykırımını Anma Töreni Basın Konferansı

 «Günaydın,

Savunma Bakanlığı, daha önce bildirildiği gibi Pontus Yunanlıları ve Ermeni soykırımlarını anmak maksadıyla 17 Mayıs – 22 Mayıs 2016 tarihleri  arasında bazı organizasyonlar düzenleyecektir.

17 – 22 Mayıs tarihleri arasında, bugün aramızda olmakla bizleri onurlandıran Profesör Konstantinos Fotiadis tarafından, Syntagma Metro İstasyonunda Pontus Yunanlılarına ait tarihi soykırım fotoğrafları ve belgeler sergilenecektir. Bu çalışma, Pontus Yunanlılarının tarihi hatıralarını canlı tutan  ve bizlere felaketler ile verilen kurbanları hatırlatan muhteşem bir sanatsal ve tarihi çalışmadır. Bu değerli tarihi belgeleri bizlere sunması nedeniyle Bay Fotiadis’e özellikle şükranlarını sunmak isterim.

21 Mayıs 2016 Cumartesi günü, saat 11.00’de Dionysiou Areopagitou caddesinde başlayacak ve Olympian Zeus Tapınağında sona erecek yürüyüş ile, geleneklerini ve kültürlerini gelecek nesillerin de katılımı ile devam ettiren ve Pontus geçmiş ve mirasını muhafaza eden Pontus Yunanlılarını anacağız. Bu organizasyon esnasında seçkin Pontus Yunanlıları ve Ermeniler saygıyla anılacaktır.

20 Mayıs 2016 Cuma günü Savunma Bakanlığında, devlet başkanının katılımı ile Küçük Asya ve Pontus Yunanlıları için Ortodoks inancın sembolü olan Virgin Mary of Sumela (Sümela Manastrı Bakire Meryem)’nın kutsal ikonunu karşılayacağız.

Bize Ortodoks Hıristiyanlığının en büyük sembolü olan bu kutsal ikonu sundukları için Virgin Mary of Sumele Vakfına, özellikle Başkan Bay Tanimanidis ve Yönetim Kuruluna teşekkür etmek istiyorum, çok büyük bir dini  yadigar olan bu ikon, halkın ziyaretine de açık olacaktır. Tarihte ilk kez Savunma Bakanlığının kapıları Virgin Mary of Sumela ikonu önünde dua etmek isteyen vatandaşlara açılacaktır.

Herşeyin ötesinde, bu organizasyonları hazırlayan Silahlı Kuvvetlere, üç genel komutanlık karargahına sıkı çalışmalarından dolayı teşekkür etmek istiyorum. Yunanistan Pontus Federasyonuna, Güney Yunanistan Pontus Halkları Birliğine ve ‘Hamazkayin’ Kültür Derneğine olduğu kadar, bireysel veya kollektif olarak katkıları olan bütün Pontus Yunanlılarına da Olympian Zeus Tapınağında organize edilen faaliyete katkıları nedeniyle teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Meçhul Asker Anıtı Tören Birliği Meçhul Asker Anıtı Tören Birliği

Organizasyonun direktörü Bayan Sofia Spyratos, sanatsal yönetmen Bay Elias Yfantidis ve yapımcı Bay Fanis Synadinos kadar, karşılık beklemeksizin Olypian Zeus Tapınağındaki organizasyonun tertiplenmesine katkıda bulunan sanatçılara ve özellikle katılımı ile bizi onurlandıran Bay Antonis Kalogiannis’e şükranlarımı arz etmek istiyorum.

Sümela Manastırı Bakire Meryem İkonu Sümela Manastırı Bakire Meryem İkonu

Her yıl olduğu gibi Meçhul Asker Anıtındaki başkanlık muhafızları bu yıl da geleneksel Pontus üniformalarını giyecekler ve Virgin Mary of Sumela ikonunu karşılamak için burada olacaklar.

Organizasyonun genel koordinasyonu Hava Kuvvetlerinden Albay Dimosthenis Georgiadis tarafından yürütülecektir.

Bu organizasyonun ağır sorumluluğunu üstlenen ve faaliyetleri düzenleyen çalışma arkadaşlarım Bayan Kalogiannis ve Bayan Tsatsaronis’e teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Sorularınızı dinlemeye hazırım’.

 

MUHABİR: Sayın Bakan, SYRIZA partisinden bakanlar da organizasyona davet edildiler mi? Bu soruyu bazı bakanların daha önce yaptıkları Soykırımın kabulüne karşı açıklamaları nedeniyle soruyorum.

  1. KAMMENOS: Herkes davet edildi, parlamento üyeleri, bakanlar, bütün parti liderleri ve şüphesiz katılmak isteyen bütün vatandaşlar ve Bay Fotiadis’in sergisi ve bu sergide sunulacak belgeler de yeteri kadar ilgi çekici.

MUHABİR: Dün Türkler bir kez daha 1996 yılında, iddialarına göre vurularak düşürülen bir Türk F16 uçağı ile ilgili iddialarını yinelediler ve Yunanistan Anayasa Mahkemesinin hukuki katkısını gündeme getirdiler. Bu konuda yorumunuzu almak istiyorum.

  1. KAMMENOS: Bir Türk F16’sının vurularak düşürüldüğü konusunda hiç bir bilgimiz yok.

    1996 F16 Olayı 1996 F16 Olayı

MUHABİR: Sayın Bakan, bugün Brüksel’de, NATO Karargahında görevli Yunan diplomatlar tarafından, Türkiye’nin NATO’nun Ege Denizi’nden çekilmesini talep eden bir belgesi açıklandı. İlk olarak bu olaydan haberiniz var mı? İkinci olarak, şüphesiz Başbakan ile koordineli olarak herhangi bir politik karşılık vermeyi düşünüyor musunuz?

  1. KAMMENOS: Benim bildiğim, NATO Savunma Bakanları seviyesinde varılan bu antlaşmanın Yunanistan’ın yararına olduğudur. Eğer böyle bir talep var ise bunun bizim açısından antlaşmanın faydasının bir kez daha doğrulanması anlamına geldiğini anlayabilirsiniz. Bu antlaşma hakkında çok eleştiriler yapıldığı için bir kez daha bahsetmenin önemli olduğuna inanıyorum; bu antlaşma işe yaramıştır. Gün başına ülkeye giren 5000-8000 insan sayısı sıfıra düşmüştür. Ortaya çıkabilecek problemlere rağmen bu antlaşma hedefine ulaşmıştır.

Bununla beraber, politik seviyede de olsa, hatırladığınız gibi Almanya Savunma Bakanı, Türkiye Savunma Bakanı ve benim aramda yapılan ilk üçlü görüşme sonrasında bu antlaşma imzalanır imzalanmaz Türkiye’deki askeri komitenin bu antlaşmaya itirazları olduğu doğrudur. Yine de bu antlaşma bütün NATO üyeleri ve Türkiyenin politik liderleri tarafından kabul edilmiştir, şu anda yürütülen faaliyetler bir bütün olarak görülmelidir – Yunanistan,Yunan karasularının kullanılması için diplomatik izni vermiştir – ve bu antlaşma işe yaramış ve uygulanmıştır. O noktadan itibaren yapılan herhangi bir itiraz diğer bir ülkenin iç işlerine karışmaktır ve ben buna karışmak istemiyorum. Bu antlaşmanın kurallarına bağlıyız ve uyguluyoruz ve bu antlaşmanın herkesin yararına olduğuna inanıyoruz, Yunanistan’ın ve Türkiye’nin olduğu kadar NATO üye ülkelerinin de.

MUHABİR: Bakanlığın, 1996 yılında öldürülen Türk pilotun ailesi tarafından yürütülen hukuki süreci izlemesi gerektiğini ve bu olayda hukuki bir boyutun olduğunu düşünüyor musunuz?

  1. KAMMENOS: Biz hiçbir şey bilmiyoruz. Yunanistan tarafından düşürülen bir uçak yoktur. Bunun da ötesinde Türk Adaletinde neler olup biitiğini bilmiyoruz. Bu onların meselesidir.

MUHABİR: Sayın Bakan yarın bir kanun tasarısı ve bütçe fonlarının kesilmesi ile ilgili bir değişiklik teklifi verilecek. Otomatik kesintilere savunma harcamaları da dahil edilecek mi? Devlet Konseyinin dördüncü  ve Denetim mahkemesinin memurların ücretlerinin ve emekli maaşlarının 2012 yılındaki seviyelere restore edilmesi yönündeki ikinci kararından sonra bakanlık çabalarını bu kararların uygulanması yönünde yoğunlaştıracak mı?

  1. KAMMENOS: Önce, benim sübap olarak adlandırdığım çünkü hiç bir zaman uygulanamayacak tedbirler olduğuna emin olduğum, şu herkesin diline düşen ‘kesintilerden’ bahsedelim. İster kullanılsın ister kullanılmasın – ki ben asla uygulamaya koyulacağına inanmıyorum -sizlerin de bilebileceği gibi savunma harcamaları bu kanun tasarısı kapsamının dışında bırakılmıştır. Savunma harcalamaları ile ilgili hiç bir sorun yoktur.

Devlet Konseyinin kararıyla ilgili olarak, biliyorsunuz ki hükümetin ve benim taahhütüm bu kararların derhal uygulanacağı yönündedir. Maliye Bakanlığı için yapmak zorunda olduğumuz şeyi yaptık. Bildiğiniz gibi son oturum esnasında bizim Devlet Konseyinde olmayışımız aldığımız politik karar için açıktı ve biz Devlet Konseyinin kararlarının derhal uygulanmasını talep ettik.

Mali hususlar göz önüne alındığında ilk andan itibaren bu paranın ülke Anayasa Mahkemesinin kesinti yapılan silahlanma bütçe kalemlerinden ödenmesi yönündeki kararına uyduk. Mümkün olur olmaz uygulanacağına inanıyoruz. Bu ayın 24’ünde bir dönemi sonlandıran bir Eurogroup kararı alacağız, Yunanistan, şimdiden hissedilmeye ve görülmeye başlayan diğer kabiliyetlere sahip bir döneme doğru gidecektir. Tabi ki Devlet Konseyinin kararına uymak zorundayız ve uyacağız.

MUHABİR: Sayın Bakan Türkiye Maliye Bakanlığı sözcüsü bugün bir açıklama yaparak Yunanistan otoritelerini, kendi ifadesine göre, Trakya’daki Türk Azınlığa karşı yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçladı. Bu, geçen sefer ve bütün zamanlarda olduğu gibi süreklilik gösteren Ankara’nın iddiaları ve provokasyonlarını yansıtmaktadır. Bu sizi endişelendiriyor mu? Bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

  1. KAMMENOS: Lozan Antlaşması açıktır. Trakya’da Türk azınlık yoktur. Lozan Antlaşması Türkiye tarafından da imzalanmıştır. Türkiye de Trakya’da bir dini azınlığı tanımaktadır ve Lozan Antlaşması gibi uluslararası bir antlaşma bir maliye veya diğer bakanlık müsteşarı tarafından değiştirilemez. Lozan Antlaşması açıktır. Trakya’da dini bir azınlığı, İmroz, Bozcaada’da, Küçük Asya ve İstanbul’da ise milli Yunan azınlığını kabul eder.

Batı Trakya Türkleri Batı Trakya Türkleri

Batı Trakya Türkleri

MUHABİR: Sayın Bakan Ege Denizinde son üç günde Türk provokasyonlarında bir artış gözlemlenmekte. Son zamanlarda Yunanistan bölgesinde son 2-3 yılda uçtuklarından çok daha fazla uçuş gerçekleştirdiler. Bunun da ötesinde ihlaller son günlerde iyice arttı ve kanaatime göre bir Türk uçağının Yunan uçağı tarafından düşürüldüğü yönündeki iddiaların tekrar ileri sürülmesi tesadüf değil. Yunanistan tarafında, Milli Savunma Bakanlığınca Ege Denizindeki Türk provokasyonlarının neden arttığı yönündeki açıklamanız nedir?

  1. KAMMENOS: Bu konu aslında Dış İşleri Bakanlığını ilgilendirmektedir. Vurgulamak istediğim husus değişken hükümet politikalarından ziyade silahlı kuvvetler tarafından belirlenen sabit kararlar ve stratejileri takip edip uyguladığımızdır. Yunan hava sahasına ne girerse girsin önleme yapılacaktır. Yunan deniz sularında seyreden ve uluslararası kanunlarla belirtilen yükümlülükleri ihlal eden her gemi izlenecektir, ilgili sinyaller değerlendirilmekte ve bu uluslararası kuralları ihlal edebilecek bütün vasıtaları kapsamaktadır.

Tabi ki artan Türk provokasyonları bizi endişelendirmektedir. Bildiğiniz gibi Dış İşleri  ve Milli Savunma Bakanlığı kanalları ile müttefiklerimizi ve tüm Birleşmiş Milletler (BM) üye devletlerini durumdan haberdar ettik. Bölgede NATO gemilerinin varlığı müttefiklerimizin bu ihlalleri kendi gözleriyle görebilmelerine imkan sağlamaktadır. Bununla beraber anladığım kadarı ile sadece son iki günü kastediyorsunuz, size söylemek isterim ki bu ihlaller sadece Yunan hava sahasına giren askeri hava araçları tarafından gerçekleştirilmemiştir. Yunanistan Milli Savunma Genel Komutanlığı tarafından bildirilen, son saatlerde meydana gelen yaklaşık olarak 80 adet ihlal, uluslararası sularda demirli bulunan gemilerden ‘White Storm’ tatbikatına katılmak üzere havalanan helikopterlerdir.

İt Dalaşı İt Dalaşı

Bu durum ihlalleri önemsemiyoruz anlamına gelmemelidir. Tekrar ediyorum, Yunan hava sahasını ihlal eden ne olursa olsun önleme yapılacaktır. Arzumuz; Türkiye’nin bu tür meydan okumaların kendisi için de problemler yarattığını ve bu tür provakatif davranışların iki ülke arasındaki iyi ilişkileri geliştirmeyi engellediğini anlamasıdır. Bunların Türkiye’de son bir kaç gündür meydana gelen politik gelişmelerle de ilgisi olduğunu düşünüyorum. Bu noktadan hareketle, bizim tutumumuz belli ve sabittir ve politik niyetler ne olursa olsun öyle kalmaya devam edecektir. Silahlı kuvvetler, planlara bağlı kalarak yapmak zorunda olduğu görevlerini yapmaktadır ve bu plan uygulanmaya devam edecektir. Sizi temin ederim ki bu tam bir kararlılıkla uygulanacaktır.

MUHABİR: Sayın Bakan, bilgilendirme ile ilgili söylediklerinize istinaden müttefiklerimiz nezdindeki diplomatik girişimleriniz sonucunda cevapları ne oldu?

  1. KAMMENOS: Size son dönemde meydana gelen ve sadece Yunan hava sahası ve bölgedeki Yunan unsurlarının yanı sıra NATO’yu da ilgilendiren bazı gerçeklerden bahsedeceğim. Müttefik gemi komutanları tarafından rapor edilen bazı olaylarda Türkiye’nin tehlikeli uygulamalar icra ettiği ve uluslararası kuralları ihlal ettiği görülmektedir. Doğu Ege Denizine müttefik savunma bakanları tarafından yapılan ziyaretler, onların Türkiye’nin bu meydan okuyan hareketleri hakkında fikir sahibi olmalarını sağlamıştır. Alçak irtifa uçuşları, milli hava sahasının ihlali ve Yunan karasularına girişler kayıt edilmekte ve bu tür hareketler müttekikler arasında Türkiye’nin politikası hakkında açık ve net bir fikir oluşmasına neden olmuştur. Ve fikrime göre bütün bunlar yıllardır muhafaza ettiğimiz Yunanistanın pozisyonunu güçlendirmekte ve çok daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır. İhlaller son zamanlarda görülen bir olay değildir. Son yıllarda sık sık şahit olduğumuz bu olayları müttefiklerimiz şimdi kendi gözleri ile görmektedirler.

MUHABİR: Sayın Bakan, geçtiğimiz son yıllar boyunca gerilimin tırmandığı anlarda Yunanistan ve Türkiye Savunma Bakanları, esas olarak genelkurmay başkanları arasında bir kırmızı telefon hattı tesis edilirdi. Hatırlıyorum da sizden öncekiler gerilim zamanlarında bu kırmızı telefon hattını kullanıyorlardı. Siz de Türk paydaşınızla aranızda bu kırmızı telefon hattını kullandınız mı, kullanmadınız ise bunun nedeni nedir?

  1. KAMMENOS: İlk olarak, genellikle paydaşlar arasında bir iletişim hattı olduğunu söylemek isterim. Geçenlerde Yunanistan Hava Kuvvetleri Komutanı ile Yunanistan Milli Savunma Genelkurmay Başkanlığı arasında bir görüşme ve aynı zamanda bir toplantı gerçekleşmiştir. Politik seviyede karşı taraf bilgilendirilmiştir. Size geçenlerde NATO Genel Sekreteri ile Dış İşleri bakanlığından gönderilen yazı sonrasında bir görüşme gerçekleştirdiğimizi söylemek isterim. Onu bilgilendirdim ve bu tür davranışların kolaylıkla bir kazaya neden olabileceğini çünkü milli hava sahası ihlalinin bir hava savaşına dönüşme ihtimali olduğunu ve böylesine yüksek süratlerde Ege Denizi üzerinde bir kaza yaşanabileceğini ifade ettim. Biz şüphesiz ülkemizin milli egemenliğini savunmayı bırakmayacağız ve askeri kuralların gerektirdiği gibi haklarımızı savunmaktan asla vaz geçmeyeceğiz.

Türkiye’nin yeni gerilimlere yol açabilecek bu provokatif hareketlerini durdurmasının gerekliliği açıktır. Yunan tarafı olarak dikkatli bir şekilde egemenlik haklarımızı koruyor, bu meydan okumalar ile uğraşıyoruz fakat aynı zamanda bu tür hareketleri derhal durdurmasını da talep ediyoruz.

MUHABİR: Bu tür meselerle ilgili karşı taraftan genelde kiminle görüşüyorsunuz?

  1. KAMMENOS: NATO Savunma Bakanlarından önce Türk bakanla görüşüyorum bu şekilde Türk Bakanı aramanın ve onunla telefonla konuşmanın hiç bir şeye çözüm olmadığını anlıyorsunuz. Bununla beraber, NATO Savunma Bakanları ile görüşmeden önce defalarca, Avrupa Birliği Bakanlar Konseyinde de yaptığım gibi, direkt olarak Türk Bakan ile görüştüm ve bunu yapmaya devam edeceğim. Unutmayın ki göçmenlik üzerinde alınan 2008 kararından sonra Yunanistan sınırları, Yunan kara suları ve Yunan hava sahası da Avrupa hava sahası ve kara suları olarak kabul edilmektedir.

Yani burada ifade etmek istiyorum ki bu tür olayların müttefiklerin gözleri önünde gerçekleşmeleri iyidir. Kişisel konuşmaların faydalı olacağına inanmıyorum, bunun yanı sıra Dış İşlerinin bu meselelerde yaptıkları oldukça yeterli ve doyurucudur.

 

Yunan Hava Kuvvetlerine ait bir Mirage 2000 Yunan Hava Kuvvetlerine ait bir Mirage 2000

MUHABİR: Sayın Bakan önlemelerden bahsederken kullandığınız ‘kaza’ kelimesi başka bir şekilde yorumlanabilir mi? Ege üzerinde bir kaza olabilir mi? Demek istediğim bir angajman esnasında silahların kullanılması mümkün olabilir mi? Bu Ankara’ya bir uyarı mı?

  1. KAMMENOS: Kesin hatlarıyla belirlenmiş bir planımız mevcut. Arzu ederseniz Hava Kuvvetleri Komutanı bunu size açıklamaktan mutluluk duyacaktır. Takip edlecek belirli prosedürler var. Silahların kullanılma noktasına gelmiyoruz.
  2. VAITSIS (HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI): Bay Sideris’in sorusunu yanıtlayan Sayın Bakanın ifade ettiklerini yorumlamama izin verirseniz silah kullanacağımız yönünde bir tehdit yok. Sayın Bakanın da daha önce ifade ettiği gibi kazayla meydana gelebileceğini kastediyoruz, böylesine küçük bir hava sahasında hava operasyonları icra eden çok sayıda hava aracının olması ve genellikle 6-8 uçaklık ve bizden de iki uçağın katıldığı görev kolları halinde uçtukları, angajmana girdikleri ve çeşitli manevralar yaptıkları dikkate alındığında kazaların meydana gelebileceğini söylüyoruz. Her zaman bir hava kazası riski mevcuttur, sadece Ege üzerinde meydana gelen angajmanlarda değil dünyanın her yerinde yürütülen günlük eğitim uçuşları esnasında da bu tür kazalar meydana gelebilir. Bu, benim düşünceme göre; özellikle de farkında olmadığınızda daima mevcut olan bir  risktir.  Eğitimler esnasında biliyoruz ki kesin angajman kurallarımız vardır, her kol uçuşu için belli irtifalar mevcuttur. Bununla beraber Türk uçağının ne tarafa yönleneceğini bilmediğimiz için kesin olarak onlarla angajmana girmek çok daha tehlikelidir ve bir kaza ihtimali her zaman vardır.Yazar Ercan Caner 


    Çeviren:
    Ercan Caner, BİTES Savunma, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Firmasında proje yöneticisi çalışmaktadır. Türkiye Hava Sahası Yönetimi alanında doktora tez çalışmalarını sürdürmektedir. İnsansız Hava Araçları (2014) ve Taarruz Helikopterleri (2015) konulu makaleleri yayımlanmıştır. TSK, BM ve NATO deneyimlerine sahiptir. 

ETİKETLER: , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.