Pentagon tarafından yapılan bir inceleme, Irak’a gönderilen AH-64 Apache helikopterleri üzerindeki karşı tedbir sistemlerinde arızalar ve UH-60 ile CH-47 helikopter prototiplerinde daha ciddi problemler olduğunu ortaya çıkardı.
Yazar: Joseph Trevithick, 25 Ocak 2018
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 8 Mayıs 2018
Birleşik Devletler Ordusu envanterinde bulunan AH-64E Apache helikopterlerine, ısı güdümlü füzelere karşı ilave koruma sağlamak maksadıyla; yeni yönlendirilmiş kızılötesi karşı tedbir sistemlerini monte etmeye başlamış durumdadır. Oysa, Pentagon test merkezi ofisi tarafından yapılan bir inceleme, bu sistemlerden bazılarının her zaman uygun çalışmadıklarını ortaya çıkarmıştır. İlave olarak UH-60 Black Hawk genel maksat helikopterlerinin bazı modelleri ve CH-47 Chinook yük helikopterlerinde yapılan çalışmalarda yaşanılan önemli terslikler mühendisleri, sistemleri bu helikopterlere nasıl yerleştirecekleri hususunda yeniden değerlendirme yapmak zorunda bırakmıştır.
Pentagon Operasyonel Test ve Değerlendirme Direktörlüğü, 2017 mali yılı içinde ABD Ordusu envanterinde bulunan çeşitli silah sistemleri ve diğer önemli ekipman üzerinde yürüttüğü test çalışmalarının detaylarını 2018 yılı başlarında açıklamıştır. Rutin olarak hazırlanan raporda bu yıl ilk kez, resmi adı Büyük Hava Aracı Kızılötesi Karşı Tedbirler (LAIRCM- Large Aircraft Infrared Countermeasure) olan, envanterde bulunan Apache, Black Hawk ve Chinook helikopterlerine, karşı tedbir sistemlerinin entegre edilmesiyle ilgili bir kısım yer almıştır.
Raporda; operasyonların nerede yürütüldüğü hakkında bilgi verilmeden, kara havacıların, muharebe sahasında karşı koyma sistemleri üzerinde bulunan ikaz sensörleriyle ilgili birçok problemle karşılaştıkları açıklanmaktadır. ABD Ordusu, envanterinde bulunan HH/UH-60 modelleri ve CH-47 yük helikopterlerine, sensör yerleştirme ve monte sistemlerindeki hatalar nedeniyle karşı tedbir sistemlerinin entegre edilmesini durdurmuştur.
Northrop Grumman firması tarafından üretilen LAIRCM sistemi; altı adet kızılötesi ikaz sensörü, Koruyucu Lazer Göndermeç Asamblesi (Guardian Laser Transmitter Assembly) olarak adlandırılan iki adet taretli lazer karşı koyma sistemi ve bu komponentleri hava aracı üzerindeki görev sistemlerine bağlayan bir kontrol arayüzünden ibarettir. Sensörler helikoptere doğru yaklaşmakta olan ısı güdümlü bir füzeyi tespit ettiklerinde, kaçınma manevrası yapabilmeleri için pilotları görsel ve işitsel olarak uyarmakta ve üzerinde bir lazer silahı olan tareti yaklaşmakta olan tehdide doğru yöneltmektedir.
Lazer ışının görevi, yaklaşmakta olan ısı güdümlü füzeyi kör etmek ve füze üzerinde bulunan ısı arayıcı sensörleri şaşırtarak uçuş yörüngesinden saptırmaktır. Karşı koyma sistemi her seferinde sadece bir tehdide angaje olabildiğinden, tek başına kullanılmasından ziyade, saptırıcı flare’ler gibi diğer karşı koyma sistemlerinin de kullanıldığı bir savunma sisteminin alt parçası olarak kullanılmaktadır.
2017 yılı Temmuz ayında ABD Kara Kuvvetleri, 6’ncı Süvari Alayı 4’üncü Filo envanterinde bulunan AH-64E modeli Apache taarruz helikopterlerinin, muharebe sahasında neler yapabileceğinin görülmesi maksadıyla, LAIRCM takılan ilk helikopterler olduğunu sessizce açıklamıştır. Birlik, IŞİD teröristlerine karşı sürdürülen Birleşik Devletler önderliğindeki operasyonları desteklemek maksadıyla Kuzey Irak’a gönderilmiştir.
The Aviationist adlı web sitesi, 2017 Ekim ayında filodaki helikopterlerin yeni karşı tedbir sistem donanımları ile kullanılmasının önemini vurgulamıştır. Web sitesi tarafından yayınlanan fotoğraflarda, AH-64E modeli helikopterlerin kanatları ucundaki Koruyucu Lazer Göndermeç Asambleleri açık bir şekilde görülmektedir.
Sistemin diğer versiyonları, ABD Hava, Deniz ve Deniz Piyadeleri envanterindeki helikopterlerde kullanılmaktadır. Hollanda Ordusu da AH-64D Apache modeli taarruz helikopterlerinde karşı koyma sisteminin ilk modellerini yaklaşık on yıldır kullanmaktadır.
Helikopterlerin ‘büyük hava aracı’’ olarak sınıflandırılmadıkları göz önüne alındığında; farklı hava araçlarına takılmak üzere sistemde yapılan çeşitli düzenlemeler kafa karıştırıcı olabilir, fakat karşı koyma sisteminin temel özellikleri, Hava Kuvvetleri tarafından kullanılmakta olan orijinal sistemler ile aynı özellikleri taşımaktadır. Birleşik Devletler kara ordusu tarafından kullanılmakta olan sistem ise Deniz Kuvvetlerinin CH-53E modeli helikopterlerde yaygın olarak kullandığı AN/ AAQ-24(V)25 versiyonudur.
IŞİD terör örgütüne karşı yürütülen savaşta kullanılan helikopterleri, ilave savunma imkân ve kabiliyeti sağlayan karşı koyma sistemleri ile donatma kararı oldukça mantıklıdır. IŞİD terör örgütü tarafından kullanılan silahların atışa hazırlama, nişan ve ateşleme prosedürleri oldukça kolaydır ve sivil ve askeri hava araçları için büyük bir tehlike oluşturmaktadırlar. Söylendiğine göre; IŞİD terör örgütü, savaşçıları için, özellikle ısı güdümlü füzelerin koalisyon uçak ve helikopterlerine karşı kullanılmasında en iyi taktik ve teknikleri içeren bir el kitabı dahi hazırlamıştır.
Small Arms Survey adlı web sitesi, 2012 yılından günümüze kadar, yaygın olarak MANPADS olarak bilinen en az üç adet farklı tipte ısı güdümlü, omuzdan atılabilen, taşınabilir kara-hava füzesinin Irak ve Suriye’deki çeşitli terörist ve isyancı grupların ellerinde olduğunu belgelerle ortaya çıkarmıştır. Diğer bağımsız araştırmacılar da bu silah sistemlerinin giderek artmakta olduklarını propaganda fotoğraf ve videoları ile kara borsa silah listelerine dayanarak ifade etmektedirler.
Militanlar ise, taraflar inkâr etseler de bir miktar Irak, Suriye ve Rusya hava araçlarını bu füzelerle vurduklarını ifade etmektedirler. Rusların sürekli olarak President-S Sistemi gibi benzer yönlendirilmiş karşı tedbir sistemlerini Suriye’deki helikopterlerine monte etmeye başladıkları ve bu sistemleri aynı terör ve isyancı tehdidi yaşayan ülkelere teklif ettikleri söylenmektedir.
MANPADS tehlikesi sadece Irak ve Suriye ile sınırlı değildir ve çok daha geniş bölgelere uzanmaktadır. Yemen’deki Houthi isyancıları, omuzdan atılan bir füze ile Birleşik Devletlere ait MQ-9 Reaper insansız hava aracını, 2017 yılı Ekim ayında düşürmeyi başardıklarını iddia etmektedirler. Isı güdümlü füzeler, Ukrayna hükümetine karşı savaşan Rusya destekli ayrılıkçı unsurlar tarafından da kullanılan çok önemli bir silah konumundadır.
Fakat Operasyonel Test ve Değerlendirme Direktörlüğü Ofisi, Irak’a gönderilen AH-64 Apache helikopterlerine takılan yeni savunma sistemlerinin, başlangıçta arzu edilen şekilde çalışmadıklarını ifade etmektedir. İkaz sensörlerinin birçok kez görevlerini yapmaması nedeniyle, gelmekte olan füzenin helikoptere nasıl yaklaştığına bağlı olarak bütün sistem tamamen etkisiz duruma gelmektedir.
Ofis tarafından hazırlanan raporda, Northrop Grumman firmasının problemin nedenini tespit ettiği ve ordunun bu sorunu gidermek maksadıyla geçici bir çözümü uygulamaya koyduğu ifade edilmektedir. Sensör arıza bildirimleri sadece görsel olduğundan, helikopter mürettebatının arızalı sensörler ile uçma riski potansiyel olarak hala mevcuttur.
Virgina merkezli Northrop Grumman firması, problemin sensörleri sisteme bağlayan yazılımda olduğunu belirlemiştir. Ne yazık ki Northrop Grumman tarafından sisteme eklenen parça da soruna çözüm bulmakta başarısız olmuştur.
Northrop Grumman firmasının sistemle ilgili güncellemeyi, 2017 yılı Ekim ayında yapması planlanmıştır. Bununla birlikte, Operasyonel Test ve Değerlendirme Direktörlüğü Ofisi tarafından hazırlanan rapor Eylül 2017 ayında tamamlandığından, firma tarafından sisteme eklenen kodun yüklemesinin yapılıp yapılmadığı ve sistemin düzgün çalıştığına yönelik bir bilgi mevcut değildir.
Birleşik Devletler ordusunun, sistemin Black Hawk ve Chinook helikopterlerinde kullanılacak olan ilave versiyonlarıyla ilgili geliştirme gayretleri ise çok daha büyük engellerle karşılaşmış durumdadır. Her iki helikopterde de yapılan testler mühendislerin, sistemin çeşitli alt parçalarını helikopterlere nasıl yerleştireceklerini belirlemek maksadıyla, sil baştan çalışmaları gerektiğini ortaya çıkarmıştır.
UH-60L ve M modelleri üzerine takılan, Koruyucu Lazer Göndermeç Asamblesi monteleri, yapılan testler esnasında kırılmışlardır. Muharebe ortamında, mürettebat kaçınma manevrası uygularken böyle bir arızanın meydana gelmesi, taretlerin dahi helikopter gövdesinden kopmasına ve sistemin tamamen etkisiz kalmasına neden olabilir.
LAIRCM sistemi ile CH-47F Chinook modeli yük helikopterleri üzerinde, 2017 yılı Temmuz ayında yapılmaya başlanan uçuş testleri, altı adet ikaz sensörünün helikopter etrafında yeterli kaplama alanını sağlayamadığını ortaya çıkarmıştır. Irak’ta yaşanan sensör arızaları da göz önüne alındığında, bu sistemlerin helikopterlere yaklaşmakta olan füzeleri algılamaması, sistemin bütününün devreye girerek füzeyi etkisiz hale getirme şansını ortadan tamamen kaldırmaktadır.
Şüphesiz bahsedilen sorunların hiç birisi, Birleşik Devletler ordusu envanterinde bulunan helikopterlere, LAIRCM takılmasının önünde büyük bir engel teşkil etmemektedir. Omuzdan atılan, taşınabilir kara-hava füzelerinin giderek çok daha yaygın bir tehdit haline geldiği muharebe ortamında, karşı tedbir sistemleri oldukça faydalı bir imkân kabiliyettir. Bu tür füzeler giderek, saptırıcı flare gibi karşı tedbir sistemlerini üzerlerine eklenen gelişmiş sistemlerle alt edebilecek kapasiteye ulaşmaktadır, bu da hava aracı personelinin korunması maksadıyla çok katmanlı bir savunma sisteminin kullanılmasını zorunlu hale getirmektedir.
Yine de Hava ve Deniz Kuvvetlerinde uzun zamandan beri kullanılmakta olan karşı tedbir sistemlerinin, hala tam göreve hazır durumda helikopterlere takılmasında yaşanan gecikme, özellikle de Kara Ordusunun 2016 yılından beri bu konuyla ilgilendiği göz önüne alındığında gerçekten önemlidir. Ordu bu konu üzerinde çalışmaya 2016 yılında Orta Doğu’da görev yapan unsurlardan 2015 yılında aldığı acil ihtiyaç üzerine başlamıştır.
Birleşik Devletler ordusundan elit 160’ncı Özel Operasyonlar Havacılık Alayı unsurları dahil, bölgedeki özel operasyon helikopter birliklerinin LAIRCM sisteminin diğer versiyonlarını kullanmaya başladıkları hakkında elimizde kesin bilgiler yoktur. Eğer kullanıyor iseler, ordunun sistemleri Black Hawk ve Chinook helikopterlerine entegrasyonda neden sıkıntılar yaşadığı belli değildir. 160’ıncı Özel Operasyonlar Havacılık Alayı envanterinde özel olarak konfigüre edilen MH-60 Black Hawk ve MH-47 Chinook helikopterleri kullanılmaktadır.
Birleşik Devletler silahlı kuvvetlerinde yaygın olarak kullanılmasına ve derin bilgi birikimine rağmen, kara kuvvetleri envanterindeki helikopterlerde neden bu tür problemlerle karşılaşıldığı da belli değildir. ABD Hava Kuvvetleri, orijinal LAIRCM sistemini, VC-25A Air Force One jetleri dahil birçok farklı hava aracında on yıldan daha fazla bir süredir başarıyla kullanmaktadır. Deniz Piyadeleri de VH-3D Marine One ve VH-60N VIP modelleri dahil birçok farklı helikopterlerinde sistemi yıllardır etkin bir şekilde kullanmaktadır.
VH-60N modeli helikopterin diğer H-60 modelleri ile en azından bazı benzerlikler taşıdığı söylenebilir. ABD Kara Kuvvetlerinin, en azından H-60 modeli helikopter entegrasyon deneyiminden yararlanarak, bu sistemleri kendi Black Hawk helikopterlerine takmaması için hiçbir neden yoktur.
Omuzdan atılan ve diğer hafif kızılötesi kara-hava füzeleri tehlikesi giderek artmaya ve yayılmaya devam ederken, Birleşik Devletler kara kuvvetlerinin, ortaya çıkan problemleri mümkün olan en kısa zamanda gidermek ve yeni ilave karşı tedbir sistemlerini, önünde sonunda muharebe sahasında kullandığı helikopterlere takmak istediği kesindir.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir, orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.
US Army Hits Setbacks Trying to Add New Infrared Countermeasures to Its Helicopters
A Pentagon review reveals malfunctioning systems on AH-64s in Iraq and more serious problems with prototypes for the UH-60 and CH-47. US Army The U.S. Army has begun fitting new directional infrared countermeasures to its AH-64E Apaches, giving the gunships added protection against heat-seeking missiles.