Birleşik Devletler Senatosu, Türkiye’nin Rus silahları almaktan vaz geçmesini istiyor!
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 21 Haziran 2018
NATO müttefikini, Rus yapımı S-400 füze bataryaları tedarik planı nedeniyle ağır bir dille eleştiren ABD Senatosu, Türkiye’ye F-35 satışlarını engelleme yönünde oy kullandı. Ankara ise anlaşmanın iptal edilmesi durumunda ‘‘alternatif’’ konusunda uyarıda bulundu.
Toplam 100 adet F-35 savaş uçağından ilkinin 21 Haziran 2018 günü Türkiye’ye teslim edilmesi planlanmıştı, fakat ABD Senatörleri satışın iptal edilmesi yönünde oy kullandığından şimdi bütün anlaşma geçersiz hale gelebilir. Henüz Başkan Donald Trump tarafından onaylanmayan anlaşma, Pazartesi günü yapılan oylamada 10’a karşı 85 oyla kabul edildi.
ABD senatörleri iki neden öne sürerek Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması yönünde oy kullandılar:
Bilindiği gibi Türkiye, Rusya’dan S-400 modeli hava savunma sistemleri tedarik etmeyi planlamaktadır. Senato tarafından onaylanan yasa tasarısı, Türkiye’nin bu kararının mevcut Birleşik Devletler yasasına göre yaptırımlara tabi olabileceğini ifade etmektedir. Türkiye ile Moskova arasında geçtiğimiz yıl imzalanan ve sonuçlanan anlaşmaya göre; önemli bir NATO müttefiki olan Türkiye’nin iki adet S-400 bataryası tedarik planı ABD’li politikacıları oldukça öfkelendirmiştir.
İkinci neden ise papaz Andrew Brunson’un Ankara tarafından alıkoyulmasıdır. ABD vatandaşı olan Brunson, casusluk ve başarısız 2016 askeri darbe komplocularına yardım etmekle suçlanmaktadır. Ankara’yı hedef alan yasa tasarısını kaleme alan senatörlerden Jeanne Shaheen’e göre; Brunson bütün iddiaları reddetmektedir ve yargılaması yasadışı ve haksız bir şekilde sürmektedir.
ABD Senatosu’nun kararı Türkiye’nin ağır eleştirilerine maruz kalmıştır. Başbakan Binali Yıldırım yasa tasarısını, iki ülke arasındaki ilişkiler açısından ‘‘çok talihsiz bir gelişme’’ olarak nitelendirmiştir. Salı günü yaptığı açıklamada Türk başbakan; ‘‘Yıllarca NATO’da müttefikimiz olan Amerika Birleşik Devletleri stratejik ortaklığımız olan bir ülke. Türkiye’ye karşı savunma konularında Temsilciler Meclisinin böyle bir bakış içinde olmasını dostluğumuza zarar verecek bir girişim olarak görüyoruz. Bu Amerikan yönetimine gidecek, uygulayacak veya uygulamayacak, o ayrı bir konu. Şu anda o safha yapılmış değildir. Yani yönetim, kongreye bir rapor verecek, diyecek ki ‘siz böyle bir karar aldınız ama bu uygun bir karardır veya değildir’ şeklinde yönetimin de bir cevap verme hakkı var. Bu süreçler biraz daha devam edecek. Bunların F-35’lerin teslimini etkilemesi söz konusu değil… Türkiye alternatifsiz değil, silahlarımızı da yerli mühimmatımızı da geliştiriyoruz. Yetmedi kiminle iş birliği yapacağımıza da kendimiz karar vereceğiz. Rusya ile belirli konularda müşterek çalışmalarımız var.” ifadelerini kullanmıştır.
Türk medyasının sorularını yanıtlayan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise yaptığı açıklamada, Ankara’nın pozisyonunu teyit ederek, Rusya Federasyonu ile anlaşmanın imzalandığını ve S-400 füzelerini tedarik edeceklerini açıklamıştır.
Türkiye ile ABD arasındaki uyuşmazlık konuları sadece silah alımı ve papaz Brunson davası değildir. Ankara, halen Pennsylvania’da sürgünde yaşayan ünlü imam Fethullah Gülen’in iade edilmesini de talep etmektedir. Türkiye, imam ve destekçilerini iki yıl önce hükümeti yıkmaya teşebbüs eden teröristler olarak görmektedir.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir, orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.
Bugün (21 Haziran 2018), Fort Worth, Teksas’da iki F-35 uçağı Türkiye’ye törenle teslim edilecektir. Tören sonrası uçaklar Türkiye’ye gelmeyecek, Türk personelin eğitimlerinde kullanılmak üzere Arizona’daki bir askeri üsse uçacaklardır. İki F-35 savaş uçağının en az bir yıl ABD’de kalacağı öngörülmektedir.
ABD Senatosu, Pazartesi günü, Başkan Donald Trump’ın daha büyük ve güçlü bir ordu yönündeki çağrısına arka çıkarak, 716 milyar dolar tutarındaki savunma bütçesini onaylamıştır. Aynı savunma bütçesi, Türkiye’ye savaş jetlerinin satılmasını engelleyen değişiklikler içermektedir.
Amerikan vatandaşı Sayid Reza Yasa, 16 Mayıs 2017 günü
Washington’da Türk korumalar tarafından tekmelenirken. Foto: AMERİKANINSESİ
Senato tarafından geçmişte, Recep Tayyip Erdoğan’ın özel korumalarına silah satışları engellenmiştir. Erdoğan’ın korumalarının resmi bir ziyaret esnasında Washington’da protestoculara saldırması ABD Senatörlerini öfkelendirmiştir.
Bu arada, kapsamlı politik çerçeve kapsamında Münbiç kentinde ABD ve Türkiye ‘‘ortak devriye’’ görevlerine başlamıştır.
New Hampshire Demokrat Senatörü Jeanne Shaheen geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada; ‘‘Türk hükümeti bu uçakları vurmak için tasarlanan bir hava savunma sistemini aldığını iddia etmektedir. NATO ortakları F-35 savaş uçaklarına, Rusların faaliyetlerine karşı koymak için ihtiyaç duymaktadır. Eğer Türkiye’ye bu savaş uçaklarını verirsek bu teknolojiyi Kremlin’e vermiş olacağız ve Kongre bunun arkasında durmayacak’’ ifadelerini kullanmıştır.
Senato tarafından alınan karar; Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump, Türkiye’nin NATO’yu tehdit etmediğini, Rusya’dan savunma donanımı almadığını veya ABD vatandaşlarını alıkoymadığını kanıtlamadığı sürece, Türkiye’ye F-35 savaş jetlerinin verilmesini engellemektedir.
ABD’li senatörler yasa tasarısına onay vererek Ankara’nın, Recep Tayyip Erdoğan zamanında Moskova ile giderek artan ilişkileri ve onun Birleşik Devletler vatandaşları ile konsolosluk personelini tutuklaması hakkındaki endişelerini de dile getirmişlerdir.
Sputnik’in iddiasına göre ise Türkiye’ye F-35 satışını engellemek isteyen ülke İsrail’dir. İsrail’den üst düzey bir savunma yetkilisine göre Yahudi devleti, bölgedeki niceliksel üstünlüğünü korumak maksadıyla, F-35 savaş uçaklarına sahip olan tek ülke konumunda olmak istemektedir.
Birleşik Devletler ile İsrail arasındaki görüşmelerin, savaş jetlerinin performansını artıran yazılım konusunu da içerdiği bildirilmektedir. Türk Hava Kuvvetleri tarafından tedarik edilecek olan F-35’lerin performansı, İsrail envanterinde olan savaş jetlerinden daha yüksek olacaktır ve İsrail tarafı, doğrulanmayan iddialara göre buna karşı çıkmaktadır.
ABD’deki Ermeni ve Rum lobileri uzun süreden beri ABD’nin Türkiye’ye daha düşmanca bir tutum sergilemesi için çabalarını sürdürmektedir. Ermeni lobisi 1915 olaylarının Ermeni Soykırımı olarak kabul edilmesi için bastırırken, Rum lobisi de 20’nci asrın başlarında Batı Anadolu’daki çatışmaların Pontus Soykırımı olarak tanınması için Washington’un ikna etmeye çalışmaktadır. Rum lobisi bunun yanı sıra, ABD’nin Kuzey Kıbrıs konusunda da Türkiye’ye karşı daha sert bir tutum takınması için çaba göstermektedir. Bugüne kadar federal seviyede bu lobi faaliyetleri başarılı olamamıştır.
Birleşik Devletlerdeki Yahudi lobisi, Ermeni ve Rum lobilerine nazaran çok daha güçlüdür. Recep Tayyip Erdoğan’ın Filistin için daha geniş kapsamlı bir İslamcı hareket çağrısı yapması ve İsrail’i terörist devlet olarak nitelendirmesi sonrasında Yahudi lobisi ve İsrailli yöneticiler de geleneksel Türk düşmanları arasına katılmışlardır. İsrail’in Türk düşmanları arasına katıldığını gösteren en güzel örnek, Yunanistan ve Kıbrıs ile olan askeri işbirliğini artırmasıdır.
Önümüzdeki günlerde Ermeni ve Rum lobisi ile birleşen Yahudi lobisinin faaliyetleri nedeniyle ABD-Türkiye ilişkilerinde daha da olumsuz gelişmeler yaşanabilir. Zaman ‘‘BİRLİK OLMA’’ zamanıdır.
ABD’li Üç Senatör Türkiye’ye F-35 Transferini Engellemek İçin Harekete Geçti