savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5503
EURO
36,4552
ALTIN
2.965,61
BIST
9.131,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
17°C
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
17°C
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazartesi Az Bulutlu
2°C

Askeri Sağlık Sistemi Neden Gerekli?

Askeri Sağlık Sistemi Neden Gerekli?
A+
A-

Askeri Sağlık Sistemi Neden Gerekli?

Semender gibi bazı hayvanlarda, yaygın bir iyileşme süreci olarak kaybolan uzuvlar yeniden büyürler. İnsanlarda da aynı şey olabilir mi? Özellikle, yaralanmış askerlerin savaşta kaybolan uzuvlarında kas, kemik ve sinir hücre büyümesi gerçekleşebilir mi?

Defence Blog, 3 Ocak 2018

Çeviren: Ercan Caner,  Sun Savunma Net, 13 Ekim 2018

Maryland Eyaleti Fort Detrick’de bulunan, Birleşik Devletler Ordu Medikal Malzeme Geliştirme Faaliyetleri merkezinde, kol ve bacak onarıcı ürün müdürü Yarbay David Saunders; henüz bu noktaya ulaşılmadığını, fakat başarmaya çalıştıkları şeyin, fonksiyon ve yaralı kol ve bacak formlarında, uzun dönemli sonuçları geliştirecek şekilde ortaya çıkmakta olan, çeşitli rejeneratif tıbbi ürünlerden, travma ve rekonstrüktif ameliyatlarda kullanılmak üzere bir kit oluşturmak olduğunu ifade etmektedir.

Askeri Sağlık Sistemi Araştırma Sempozyumunda, daha üst düzeyli kol ve bacak rejenerasyonu üzerinde yoğunlaşan bir araştırmanın oturumuna katılan Yarbay Saunders; kas, sinir, damar ve bağlayıcı dokuların yeniden büyümesinin başlatılmasında, sentetik kıkırdak doku kullanımı alanında şaşırtıcı ilerlemeler kaydedilmesine rağmen, gelinen noktanın henüz gerçek uzuv geliştirme aşamasına ulaşamadığını ifade etmiştir. Yarbay Saunders, oluşturulmaya çalışılan uzuvların, mümkün olabildiğince eski durumuna gelebilen, enfeksiyonlara karşı koyabilen ve kalıcı olmasını hedeflediklerini açıklamıştır. Saunders açıklamasında; üzerinde çalıştıkları uzuvların daha 60-70 yıl yaşamlarını sürdürecek genç insanlara implantasyon yapılacağına dikkat çekmiştir.

Araştırmacılardan bir tanesi, hasar görmüş kemikler arasındaki boşlukları doldurma üzerinde çalışmalarını sürdürmekte ve halen kullanılmakta olan rejeneratif tekniklerle, gelecekte en ideal hedef olan, insanların kayıp uzuvlarını yenilemesi arasındaki boşluğu doldurmaya çalışmaktadır.

Texas Fort Sam Houston Birleşik Devletler Ordu Cerrahi Araştırma Enstitüsünden Stephanie Shiels, sempozyum esnasında sentetik kemik doldurucu geliştirme ve çeşitli anti mikrobiyaller aşılayarak enfeksiyonu önleme yönündeki çalışması hakkında bilgi vermiştir. Shiels açıklamasında, üzerinde çalıştığı konuyla ilgili olarak enfeksiyonu azalttığını bildiklerini ifade etmiş ve ilgilendikleri alanlar arasında kemik rejenerasyonu için dolgu maddesi kullanımı olduğunu da dile getirmiştir.

Diğer araştırmalar ise travmatik yaralanmalarda kaybedilen kasları yeniden oluşturmanın yanı sıra, tahrip olan sinirleri iyileştirme veya en azından gelecekte kullanmak maksadıyla koruma ve muhafaza etmek üzerine yoğunlaşmış durumdadır. Fakat derin hücre yaralarını tedavi etmenin yanında, deri üzerindeki çalışmalar, muharebe sahasındaki askerler için diğerlerine nazaran daha fazla gün yüzüne çıkan bir gelişmedir. İnsan derisinin kendisini yenileme özellikleri olduğu bilinen bir gerçektir. Deri üzerine yapılan araştırmalar, yara dokusunun iyileştirilmesi ve derinin kendi kendini yenilemesini çok daha iyi yapabilmesi üzerine odaklanmıştır.

Florida Üniversitesinden Jason Brant, yaralı askerlerin izlerden kurtulmasında yardım etmek için fareler üzerinde çalışmaktadır. Afrika dikenli faresi, uzun süren bir evrimle, yırtıcı hayvanlar kendisine pençeleriyle saldırdığında, derisinin büyük parçalarını bırakarak kaçmasını, iyileşmesini ve yeniden deri oluşturmasını sağlayan bir kabiliyet geliştirmiştir. Yırtıcı hayvan saldırısı sonrasında farede görülen hücre kaybının miktar ve derinliği göz önüne alındığında, hayvanın yara izinden kurtulması için geçen zaman oldukça kısadır. Brant, Afrika dikenli faresinin bunu nasıl yapabildiğini ortaya çıkarmak istemektedir.

Brant açıklamasında, savaşçılar ve sivillerin büyük yüzey kesik ve yanıklarından mustarip olduklarını ve bunların da tıbbi ve kozmetik açılardan geride problemli yara izleri bıraktığını ifade etmektedir. Yara izlerinin etkilerinin inanılmaz ölçüde sarsıcı olduğunu anlatan Brant, bunların tedavi edilmesinin sadece sağlık sisteminde değil yaralı kişilerde de çok büyük etkileri olacağını vurgulamaktadır.

Brant farelerdeki bazı proteinlerin sorunun çözümünde anahtar bir rol oynayabileceğine inanmakta ve bunun insanlara nasıl uygulanabileceği üzerinde çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürmektedir.

Yara izlerini azaltmada diğer bir yöntem de yaraların ilk tedavisidir. Üniformalı Hizmetler Sağlık Konsorsiyumunda araştırmacı olarak çalışan Birleşik Devletler ordusundan Binbaşı Samuel Tahk da sempozyuma katılanlara, deri iyileşmesine katkı sağlayarak yara izlerini azaltan, üzerinde çalıştığı biyouyumlu sünger numuneleri dağıtmıştır.

 

Binbaşı Tahk yaptığı açıklamada, biyouyumlu süngerlerin rejeneratif büyüme için zemin ve ortam hazırlayarak hasta bakımlarını basitleştirmesinin yanı sıra maliyette de azalma sağladığına dikkat çekmiştir.

Beden parçalarının yeniden oluşması alanı oldukça yeni olmasına rağmen Yarbay Saunders, yaralı askerlerin tedavilerinin geleceğinin bu olduğuna inanmaktadır.

Yarbay Saunders’e göre; vücut zırhı kullanımı ve hasar kontrol ameliyatları sayesinde kol ve bacak yaralanmaları sonrasında hayatta kalma oranı giderek artmaktadır. Bunun yanı sıra, rejeneratif tıp alanında yeni ortaya çıkan gelişmeler de yaralı askerlerin normal şekillerine dönebilmeleri ve beden fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri açısından mükemmel imkânlar sunmaktadır.

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir, orijinal metne aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.

 

Askeri Sağlık Sistemi, sadece askeri hastanelerden ziyade, birbirine entegre edilmiş; savaş alanı tıbbi hizmetlerini, yaralı askerlerin savaş alanından süratle tahliyesini, askerlerin sağlıklarının korunmasını, görevde ve emekli olan askerler ve ailelerinin sağlık hizmetlerini, tıbbi eğitim ve öğretimin yanı sıra tıbbi araştırma ve geliştirme sistemlerini içine alan bütüncül bir sistemdir. Muharebe sahasında askerlere sağlanan tıbbi hizmetin, normal yaşamlarını sürdüren sivillere sağlanan tıbbi hizmetlerle arasında dağlar kadar farklar bulunmaktadır. Askeri Sağlık Sistemi olmayan bir silahlı kuvvetler savaş alanında eksiktir. Bize askeri hastane değil, ASKERİ SAĞLIK SİSTEMİ gereklidir. Yazının çevrilerek paylaşılmasındaki amaç bu konuda bir bilinç oluşturabilmektir.

Regrowing limbs could be the future for military medicine

For some animals, such as salamanders, regrowing a missing limb is a common healing process. But what if people could do the same? Could the future of treating amputations include Soldiers regrowin…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.