Darbe girişimi, kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak adlandıran, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup tarafından gerçekleştirilmiştir.
Kaynak: AFP, 13 Temmuz 2017
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 14 Temmuz 2017
15 Temmuz 2016 tarihinde, gece yarısından kısa bir süre önce, baskı altında olduğu açıkça belli olan ve gözyaşlarını zor tutan bir TV spikeri, Türkiye devlet televizyonundan ordunun yönetime el koyduğunu duyurmuştur.
TV spikerinin, Silahlı kuvvetler adına okuduğu bildiriden kısa bir süre sonra, toplam 249 kişinin hayatını kaybettiği şiddet gecesinde, savaş uçakları Ankara’yı bombalamaya ve tanklar İstanbul’un caddelerini doldurmaya başlamışlardır.
Fakat 12 saat sonra Başbakan Binali Yıldırım, başbakanlık binası önünde yaptığı açıklamada, yönetime el koyma yönündeki rezil teşebbüsün yenilgiye uğratıldığını ifade etmiştir.
Darbecilerin yenilgiye uğratılması süratle gerçekleşmiş, sonuçları acımasız olmuş ve Türkiye tarihinde gerçekleşen en büyük ezme harekâtı, darbeyle ilgili suçlamaları reddeden, ABD’de sürgünde yaşayan imam Fethullah Gülen taraftarlarını hedef almıştır.
15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleşen olayların akış sırası hakkında hala cevaplandırılması gereken sorular mevcuttur ve muhalefet bu soruların cevaplarını bulmak için titizlikle çalışmalarını sürdürmektedir.
Patlak veren darbe, Türkiye’nin büyük istihbarat servisi tarafından nasıl oldu da fark edilmemiş ve sonrasında bu kadar kısa bir sürede nasıl bastırılmıştır?
15 Temmuz 216 günü ciddi bir şeyler olabileceği yönünde elde edilen bilgi neden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmamıştır?
Ve neden kilit personel, parlamento tarafından başarısız darbeyi soruşturmak üzere kurulan komisyona bilgi vermemiştir?
Silk Road Studies Program’den İstanbul’da görevli Gareth Jenkins AFP’ye yaptığı açıklamada, açık bir soruşturma olmadığını, komisyon tarafından yürütülen soruşturmanın tam bir hayal kırıklığı ve hatta korkutucu olduğu açıklamasını yapmıştır.
Hükümet tarafı ise, hiçbir şey saklamadığını iddia etmekte ve darbenin örtülü olduğu yönündeki iddiaların, hayatlarını kaybedenlerin hatıralarına hakaret olduğunu ileri sürmektedir.
Parlamento komisyonu ve sürmekte olan davalardaki ifadelerden Türk medyasına yansıyan bilgilere göre, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, darbenin olacağını 15 Temmuz günü öğle saatlerinde bilmektedir.
Binbaşı O.K. olarak nitelendirilen kara havacılıktan bir pilot, saat 14.20’de Ankara’da bulunan MİT karargâhına gitmiş ve yetkilileri, en azından Milli İstihbarata Teşkilatına yönelik bazı faaliyetler hakkında uyarmıştır.
Binbaşı O.K. verdiği ifadesinde; ‘‘Kitlesel bir faaliyet ve hatta bir darbe olabilir. Darbe kelimesini kullandığımı çok iyi hatırlıyorum’’ sözlerini kullanmıştır.
Darbe olabileceği yönündeki uyarı, Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) saat 16.30 civarında verilmiş, sonrasında da MİT Başkanı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı bilgilendirmiştir.
Fakat Erdoğan darbeyi, 15 Temmuz akşamında, gizli servis üyesi olmayan eniştesinden öğrendiğini iddia etmiştir.
Genelkurmay Başkanı Akar, bütün gece boyunca darbeciler tarafından esir tutulmuştur. Ankara’nın merkezine, sonradan darbenin kilit yöneticilerinden olma iddiasıyla tutuklanan, kendisine eşlik eden Tümgeneral Mehmet Dişli ile helikopterle dönmüştür.
Özel Kuvvetler Komutanı General Zekai Aksakallı’nın ise üst düzey komutanları, Türk hava sahasını bütün uçuşlara kapatmaması ve darbe gecesi askerleri kışlalarda mesaiye devam ettirmemesi nedeniyle eleştirdiği bilinmektedir.
2016 yılı Ekim ayında, parlamentodaki siyasi partilerin milletvekillerinden oluşturulan bir komisyon, başarısız askeri darbe girişimini incelemeye başlamıştır.
Muhalefet hem Fidan hem de Akar’ın komisyonun huzurunda bizzat ifade vermelerini talep etmiş, fakat bu talep komisyondaki iktidar partisi milletvekilleri tarafından reddedilmiştir.
Ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu konu hakkında AFP’ye yaptığı açıklamada; ‘‘Biz ne savcı ne de hakimiz. Biz kimseyi mahkûm etmeyeceğiz. Biz sadece sorularımıza cevap almak istiyoruz.’’ ifadelerini kullanmıştır.
Parlamentoda kurulan soruşturma komitesinin üyesi olan Tanrıkulu, sözlerine ‘‘Maalesef bu fırsatı kendi ayakları ile teptiler, bu nedenle soru işaretleri devam edecek.’’ şeklinde sürdürmektedir.
Eski ordu komutanları, bir istihbarat şefi ve bürokratlar ile tanıkların dinlenmesi sonrasında, planlanan süreden bir ay önce 2016 yılı Aralık ayında, komiteye raporunu tamamlaması talimatı verilmiştir.
Jenkins, hükümetin gizlediği sinsi bir planı olabileceğini, belki de darbeye karşı gösterdiği tepkideki beceriksizliğini gizlemeye çalışıyor olabileceğini ifade etmektedir. Jenkins’e göre darbe girişimi, karmakarışık ve çok iyi organize edilmemiş bir faaliyettir.
Jenkins açıklamasını ‘‘İnşallah bir gün gerçekler ortaya çıkacak’’ sözleri ile tamamlamaktadır.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yetkililerin darbeyi önceden bildikleri ve sonradan sonuçlarından yararlanmak için yapılmasına müsaade ettikleri yönündeki iddiası ve ‘‘Kontrollü Darbe’’ söylemi hükümeti öfkeden deliye döndürmüştür.
İfadelere göre, darbecilerin aslında darbeyi 16 Temmuz 2016 sabahı, saat 03.00’de başlatmayı planladıkları, fakat yetkililerin haber alması üzerine başlama saatini 22.00’ye çektikleri ortaya çıkmıştır.
Darbenin arkasındaki gerçek ismin kim olduğu ve başarılı oldukları takdirde darbecilerin hangi siyasi liderleri ele geçirecekleri ve kontrol altına alacakları hakkındaki sorular da henüz cevaplandırılmamıştır.
Hükümet, darbenin, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak adlandırdığı, Gülenciler tarafından, yönetime el koymak maksadıyla yapılan basit bir girişim olduğunu söylemektedir.
Fakat bazı gözlemciler gerçeği biraz farklı görmektedirler. Avrupalı diplomatik bir kaynak, darbe girişiminin muhtemelen Gülenciler, Kemalist (laik) subaylar ve fırsatçılar tarafından kötü bir şekilde hazırlanan ve uygulanan bir girişim olduğunu ifade etmektedir.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve AFP’nin görüşlerini yansıtmaktadır. Yazının çevrilmesi, Sun Savunma Net sitesi ve çevirenin AFP’nin görüşlerini paylaştığı anlamına gelmemektedir. Yazının orijinaline aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.
http://www.sbs.com.au/news/article/2017/07/12/first-anniversary-turkeys-failed-coup-approaches
(FILE) People attend to a wounded person in Ankara, Turkey, July 2016.