Yazar: David Swindle
Çeviren: Ercan Caner
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR: Council on American-Islamic Relations) liderleri ve sözcüleri, başkan seçilen Donald Trump’ın seçim sürecindeki alışılmadık adaylığını, genel iddiaları olan bağnaz İslamofobik Amerika söylemini körüklemek için insafsızca kullandılar.
Bununla beraber, CAIR liderleri ve sözcülerinin aşırı heyecanlı söylemlerinin altında, Trump’ın zaferinin kesinleşmesi sonrasında görülen İslamcı sosyal medya faaliyetleri, onların Trump’ın başkan seçilmesinde bazı umut ışıkları gördüklerini ortaya koymaktadır.
İlk olarak, İslamcılar seçimi bağış toplamak için büyük bir fırsat olarak görmektedirler. Trump’ın zaferinin henüz kesinleşmediği anlarda, CAIR Fort Worth/Texas direktörü Alia Salem tarafından atılan bir tweet, destekçilerine sadece CAIR-National’a değil, yerel ofislere de bağış yapmaları çağrısında bulunmaktadır.
CAIR-Dallas/Fort Worth direktörü Alia Salem, Trump’ın seçilmesini, bağışları artırmak için bir fırsat olarak görmüştür. (Woke Cyber Auntie – Şimdi @CAIRNational’a bağış yapma zamanıdır arkadaşlar. Alia Salem – Yerel ofislere de.)
İkinci olarak CAIR’e göre seçim; Amerika’nın doğal bir ırkçı ülke olduğu ve İslamofobinin aynı ilkel kafa yapısının bir ürünü olduğu söylemini desteklemektedir. CAIR Michigan direktörü Dawud Walid’in, bütün haberleri değerlendirmede daima ‘‘‘Malcolm X ne derdi?’’ paradigmasını kullandığı bilinmektedir. Bu seçim döneminde de aynı şey olmuş ve Walid, ‘‘Milyonlarca üstünlükçü ve ulusalcı beyazın Trump’ı zafere ulaştırdığı ve gerçek Amerika’nın bu olduğu’’ yorumunu yapmıştır.
CAIR-Michigan direktörü Dawud Walid seçimleri ‘‘Amerika’nın gerçekte ne olduğunun göstergesi’’ olarak tanımlamıştır. (David Duke – Bu hayatımın en mutlu gecesi. Bununla ilgili bir hata yapmayın. Halkımız Trump’ın seçilmesinde ÇOK BÜYÜK bir rol oynamıştır. Dawud Walid – Büyük dostum David Duke haklı. Milyonlarca üstünlükçü ve ulusalcı beyaz Trump’ı zafere taşıdı. İşte Amerika budur.
Üçüncü olarak; seçim sonuçları en soldaki İslamcıların tercihini de açıkça göstermiştir. CAIR Connecticut direktörü Mongi Dhaouadi, Donald Trump’ın başkanlık seçimini kazanmasında suçu, Clinton’u aday gösteren Demokratlara yüklemiştir.
CAIR-Connecticut direktörü Mongi Dhaouadi, seçimi Demokratların itibarını düşürme fırsatı olarak görmüştür. (Mongi Dhaouadi – Bu gece olanlardan alınacak çok ders var. Hillary Clinton’da ısrar eden ve onu bize tek seçenek olarak sunan Demokratlar bunu sahiplenmek durumundadırlar).
Clinton’u ve sol görüşlü rakibi Bernie Sanders’i destekleyen İslamcı iki grubun yaptığı bağışlara bakıldığında ortaya apaçık bir gerçek çıkmaktadır. Sanders küçük miktarda çok daha fazla bağış almış, 242 bağışta Sanders’e toplam 9.485 dolar verilmiştir, kişi başına ortalama bağış miktarı sadece 39 dolardır. Clinton ise kendisine yapılan 163 bağışta toplam 67.656 dolar almıştır, kişi başına ortalama bağış miktarı 415 dolardır.
Sahaya inen ve taban üzerinde çalışan İslami liderler bir adayı tercih ederken, geri planda kampanyayı destekleyecek parası olan İslami kurul üyeleri ve CAIR ofisleri diğer adayı tercih etmişlerdir.