ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri tarafından yayımlanan VAERS (Aşı Yan Etki Bildirim Sistemi) verilerine göre; 14 Aralık 2020 ile 05 Kasım 2021 tarihleri arasında COVID-19 aşısı sonrası, bütün yaş gruplarında, aralarında 18,461 ölüm ve 135,000 ciddi hasar da olmak üzere toplam 875,653 yan etki görülmüştür.
Yazar: Megan Redshaw, The Defender CHILDREN’S HEALTH DEFENSE NEWS & VIEWS, 12 Kasım 2021
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 18 Kasım 2021
VAERS (Vaccine Adverse Event Reporting System), Birleşik Devletler’de aşıların yan etkilerinin rapor edildiği, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ile Gıda ve İlaç Dairesi (FDA- Food & Drug Administration) işbirliğinde hayata geçirilen ve yönetim tarafından finanse edilen temel sistemdir. Birleşik devletler topraklarında kullanım lisansı alan BÜTÜN aşıların olumsuz yan etkilerinin takip edilmesini ve aşı kaynaklı sorunların erkenden tespit edilerek tedbir alınmasını hedefleyen bir sistemdir.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri tarafından yayımlanan verilerine göre; 14 Aralık 2020 ile 05 Kasım 2021 tarihleri arasında, COVID-19 aşısı sonrası bütün yaş gruplarında, aralarında 18,461 ölüm ve 135,000 ciddi hasar da olmak üzere toplam 875,653 yan etki görülmüştür.
Rapor edilen ölüm ve vaka sayılarında önceki haftaya göre artışlar yanşamıştır. ABD’li ilaç firmalarının yabancı alt kuruluşlarından aldığı rakamlar çıkarıldığında, ABD’deki bildirim sayısı 643,957’dir. Bu bildirimler arasında 8,456 ölüm ve 53,780 ciddi yan etki bulunmaktadır. ABD Gıda ve İlaç İdaresi düzenlemelerine göre; bir üretici firma yurtdışından, ürünün etiketinde görülmeyen ve ciddi bir bildirim aldığında bunu VAERS’e raporlamak zorundadır.
ABD’de görülen toplam 8,456 ölüm vakasının %5’i aşılanma sonrası 24 saat içinde, %15’i 48 saat içinde ve %26’sı aşılanma sonrası 48 saat içinde semptom başlangıcı yaşayan insanlarda yaşanmıştır.
ABD’de 05 Kasım 2021 itibarıyla yapılan toplam aşı doz sayısı 427.6 milyondur. Bu rakamın 250 milyonu Pfizer, 162 milyonu Moderna ve 16 milyonu da Johnson & Johnson ilaç devlerine ait aşılardır.
VAERS, her Cuma günü aşıların belirli bir döneme ait olumsuz etki raporlarını yayımlamaktadır. VAERS’e gönderilen raporlar, nedensel bir ilişkinin doğrulanabilmesi maksadıyla daha fazla araştırma yapılmasını gerektirmektedir. Tarihsel olarak, VAERS’in gerçek aşı yan etki olaylarının sadece %1’ini bildirdiği gösterilmiştir.
Yayımlanan yan etki rakamları, henüz Pfizer ilaç şirketinin 5-11 yaş grubu çocuklar için onaylanması sonrasındaki bildirimleri içermemektedir. Halen VAERS sisteminde görülen 12 yaş altındaki çocuklara dair bildiriler ‘‘uygun olmayan yaştaki hastalara uygulanan ürün’’ kategorisindedir.
ABD Gıda ve İlaç İdaresi aşı panelinin 26 Ekim 2021 tarihinde yapılan bir toplantısında viral immünolog ve biyolog Dr. Jessica Rose, 0-18 yaş arası çocuklar için Aşı Yan Etki Bildirim Sistemi’ne on binlerce bildirim yapıldığını ve 23’ü iki yaşın altında olmak üzere 60 çocuğun hayatını kaybettiğini söylemiştir.
Dr. Rose konuşmasında; uygun olmayan yaştaki hastalara uygulanan ürünün bu yaş grubu için 5.510 kez bildiriminin rahatsız edici olduğuna dikkat çekmiş ve iki çocuğun muhtemelen, normalde eğitilmiş olması gereken tıp uzmanı tarafından yanlış aşılanma nedeniyle hayatını kaybettiğini ve bunun bir görevi ihmal suçu olduğunu ifade etmiştir.
Çocuk Ölümleri
1,400’ü ciddi olarak nitelendirilen ve 29 ölüm yaşanan toplam 22,782 olumsuz yan etki bildirimi yapılmıştır. Ölümlerden ikisi intihar vakasıdır.
En son ölüm vakası Washington kentinden 17 yaşındaki bir kız çocukta (VAERS Tanımlama Numarası 1828901) yaşanmıştır. Çocuk, ikinci doz Pfizer aşısı uygulaması sonrası 29 Ekim 2021 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Ağustos 2020’de COVID-19 hastalığına yakalanan ve tam olarak iyileşen küçük kız ilk Pfizer aşısını 03 Eylül 2021, ikinci doz aşısını da 15 Eylül 2021 tarihlerinde olmuştur.
Küçük kız göğüs ağrısı ve troponin düzeyinde yükselme nedeniyle 23 Ekim 2021 tarihinde acil servise başvurmuş, anormal eko kardiyogram ve EKG tespit edilen kız giderek taşikardi olmuş ve geçirdiği kalp krizinin ardından yeniden hayata döndürülemeyerek ölmüştür. Ölüm nedeni muhtemel akut kalp kası iltihabıdır.
Diğer hayatını kaybedenler arasında South Carolina eyaletinden 12 yaşında bir kız çocuğu (VAERS Tanımlama Numarası 1784945) da bulunmaktadır. Pfizer adlı ilaç şirketinin aşısını olduktan 22 gün sonra kanama sonucu hayatını kaybetmiştir. Yine Maryland eyaletinden küçük bir kız çocuğu (VAERS Tanımlama Numarası 1815096) Pfizer adlı ilaç şirketinin ilk doz aşısını olduktan 15 gün sonra kalp rahatsızlığından ölmüştür. Texas eyaletinden VAERS Tanımlama Numarası 18152 95 olan 17 yaşındaki bir kız çocuğu da aşılandıktan 33 gün sonra akut hiperglisemik (aşırı kan şekeri yükselmesi) bir kriz sonucu hayatını kaybetmiştir.
Anafilâksi (antijene aşırı duyarlılık) rapor edilen 12-17 yaş arasındaki 59 çocukta reaksiyon yaşamı tehdit eder seviyede olmuş veya ölümle sonuçlanmıştır. Vakaların çoğu Pfizer adlı şirketin aşısıyla bağlantılıdır.
Rapor edilen toplam 552 kalp kası ve kalp zarı iltihabı vakalarının 542’si Pfizer adlı ilaç şirketinin imal ettiği aşıdan kaynaklanmıştır. Yine rapor edilen 131 kan pıhtılaşma problemlerinin tamamı Pfizer aşısı kaynaklıdır.
14 Aralık 2020 ile 05 Kasım 2021 arası dönemde bütün yaş grupları için ABD VAERS verilerine göre:
COVID-19 aşısı uygulandıktan sonra Guillain-Barré Sendromu tespit edilen 17 yaşındaki bir kız çocuk hastaneye yatırılmıştır. Shelby Allen felç olmadığı ve hayatını kaybetmediği için minnet dolu olduğunu ifade etmiştir.
17 yaşındaki Shelby Allen, aşılandıktan sonra sırt ağrıları ve kollarında karıncalanma hissetmeye başlamıştır. Semptomlar giderek kötüleşmiş ve okul arkadaşlarıyla bowling oynayan Allen, bir an kolları ve bacaklarını hissetmemeye başlamıştır. Ailesi tarafından Jackson, Tennessee’de bir doktora götürülen Allen’e Guillain-Barré Sendromu tanısı koyulmuş ve derhal yoğun bakım ünitesine alınmıştır.
Allen’e müdahale eden doktor 17 yaşındaki kızı görür görmez reaksiyonların nedeninin COVID-19 aşısından kaynaklandığını anlamasına rağmen hâlâ insanlara aşı olmalarını tavsiye etmektedir. Zavallı küçük kız, liseden mezun olacağı Mart 2022’ye kadar yeniden yürüyebilmeyi ümit etmektedir.
COVID-19 aşısı uygulandıktan sonra Guillain-Barré Sendromu tanısı koyulan ve hastaneye yatırılan 17 yaşındaki Shelby Allen. Dyer County, Tennessee. Kaynak: CHILDREN’S HEALTH DEFENSE NEWS & VIEWS.
Tayvan, kalp kası iltihaplanma endişeleri nedeniyle ikinci doz Pfizer aşı uygulamalarını geçici olarak durdurmuştur. Tayvan Merkezi Salgın Kontrol Merkezi (CECC-Central Epidemic Control Center) yaptığı açıklamada; uzmanlardan oluşan bir ekibin, kalp kası iltihaplanma riskini artırabileceği endişesiyle, Pfizer-BioNTech adlı şirketlerin imal ettiği COVID-19 aşılarının 12-17 yaş arası çocuklara ikinci doz uygulamasını durdurduğunu bildirmiştir.
Pfizer adlı şirketin imal ettiği COVID-19 aşısı uygulanan 12-17 yaş arası çocuklarda kalp kası ve kalp zarı iltihaplanma vakalarının görüldüğü bildirilmiştir. Tayvan Merkezi Salgın Kontrol Merkezi, ABD istatistiklerinin, ikinci doz Pfizer aşısı uygulanan çocuklarda kalp iltihaplarının on kat arttığına dikkat çekmektedir.
CECC’e başkanlık eden Chen Shih-chung, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bağışıklık Uygulamaları Danışma Komitesi’nin ikinci doz Pfizer aşı uygulamalarını iki haftalığına durdurduğunu açıklamıştır. Bu iki hafta içinde Hastalık Kontrol ve Önleme merkezleri uzmanları, Pfizer aşısı olduktan sonra kalp kası iltihabı görülen 16 yetişkin vakasını ayrıntılı olarak imceleyecek ve ikinci doz aşının uygulanıp uygulanmayacağına karar verecektir.
Hong Kong, 12-17 arasındaki çocuklara tek doz aşı uygularken, Birleşik Krallık da 12-18 yaş arası çocuklara sadece tek doz aşı uygulamaktadır.
Kalp kası iltihap vakaları nedeniyle birçok ülke Moderna aşılarının kullanımına sınırlama getirmiştir. Reuters’de yer alan bir habere göre; Fransa halk sağlığı yetkilileri, genç yetişkinlerde görülen kalp problemleri nedeniyle, 30 yaş altındaki insanlara, Pfizer adlı ilaç şirketinin imal ettiği aşı yerine Moderna adlı ilaç şirketinin imal ettiği aşı olmalarını tavsiye etmektedir.
Fransa sağlık sektörüne bağımsız olarak danışmanlık yapan Haute Autorité de Santé, (HAS – Yüksek Sağlık Otoritesi) ise, bir Fransız araştırması tarafından da doğrulanan, kalp kası iltihabı bağlantılı çok nadir görülen risklere dikkat çekmiştir.
Haute Autorité de Santé yaptığı açıklamada; Pfizer adlı ilaç şirketi tarafından imal edilen Comirnaty uygulanan 30 yaş altı insanlarda görülen kalp kası iltihabı vakalarının Moderna şirketi tarafından imal edilen Spikevax aşısı uygulananlara oranla beş kat daha az olduğunu ifade etmiştir.
Almanya’nın STIKO (Ständige Impfkommission – Aşı Daimi Komitesi) olarak bilinen danışmanlık komitesi de yaptığı açıklamada; daha az kalp iltihaplarına neden olduğundan, 30 yaş altındaki insanların sadece Pfizer şirketinin imal ettiği aşı olmalarını söylemiştir. STIKO, hamile kadınlara da yaşları ne olursa olsun sadece Pfizer aşısı olmalarını tavsiye etmiştir. STIKO tarafından yapılan tavsiyeler, Almanya’nın aşılarla ilgili yetkili kurumu olan Paul Ehrlich Institute tarafından açıklanan yeni güvenlik verileri ve yeni bilgilere dayanmaktadır.
STIKO’nun kararı, Kanada, Finlandiya, Danimarka ve İsveç dâhil birkaç ülkenin yaşlı insanlarda Moderna aşısının kullanılmasını sınırlandırmasının ardından gelmiştir. Fransa tıbbi düzenleme kurulu, Avrupa Birliği ilaç düzenleme kurulu geçtiğimiz ay Moderna takviye dozunu 18 yaşın üstündeki herkes için onaylamasına rağmen, 15 Ekim 2021 tarihinde takviye dozu olarak sadece Pfizer aşısının kullanılmasını tavsiye etmiştir.
Bu arada Pfizer adlı dev ilaç şirketi, Comirnaty’nin 18 yaş üstündeki bütün insanlarda takviye doz olarak uygulanması için ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ne başvurmuştur.
The Defender’in haberine göre; Pfizer ve BioNTech şirketleri, Gıda ve İlaç idaresi ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri danışma kurulları benzer bir talebi Eylül 2021’de büyük bir çoğunlukla reddetmesine rağmen, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’ne yaptıkları başvuruda imal ettikleri COVID-19 aşısının 18 yaş üstü bütün insanlarda üçüncü doz olarak kullanımına onay vermesini talep etmişlerdir.
12 Nisan 2021 itibarıyla; AstraZeneca, Pfizer ve Moderna ilaç şirketlerinin performansları. Kaynak: FactSet.
Pfizer ve BioNtech şirketleri yaptıkları başvuruda yeni taleplerinin bir çalışma sonucuna dayandığını söylemişlerdir. Ancak bu yeni çalışma ne yayımlanmış ne de bağımsız kurumlar tarafından incelenmiştir. Şirketlerin belirttiğine göre 10,000 (Acaba hangi ülkelerden?) gönüllü üzerinde yapılan deneylerde, takviye doz uygulanan insanlarda aşının COVID-19 hastalığına karşı etkinliği %95’in üzerindedir.
Pfizer adlı dev ilaç şirketi takviye doz uygulanan gönüllülerin kaçında asemptomatik enfeksiyon görüldüğünü veya klinik araştırmanın, tıpkı aynı şirketin 5-11 yaş arası klinik denemesinde olduğu gibi, geçmişte geçirdikleri SARS-CoV-2 enfeksiyonu nedeniyle doğal bağışıklığa sahip insanları kapsayıp kapsamadığını açıklamamıştır.
Çevirenin Notları: Megan Redshaw tarafından kaleme alınan ve The Defender CHILDREN’S HEALTH DEFENSE NEWS & VIEWS online haber sitesinde 12 Kasım 2021 tarihinde paylaşılan yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. Yazının orijinaline aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.
[i] Guillain–Barre Sendromu; sinir sisteminde meydana gelen, vücutta kas güçsüzlüğüne, refleks kaybına, uyuşmaya, karıncalanmaya sebep olan ve geçici felç hali yaratabilen, kesin tedavisi olmamakla beraber hastalığın etkisi azaltılabilen bir nörolojik hastalıktır.