Türkiye

Birleşik Devletler Ulusal Güvenliği için İzlenecek Yol

Amerika Birleşik Devletleri’nin ulusal çıkarları, Başkan Donald Trump’ın Erdoğan gibi otokratlar ile kişisel ilişkileri nedeniyle son dört yılda defalarca zarar görmüştür.

Yazarlar: Aykan Erdemir & Philip Kowalski, FOUNDATION FOR DEFENSE OF DEMOCRACIES – Demokrasileri Koruma Vakfı

Editörler: John Hannah ve David Adesnik

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 06 Şubat 2021

06 Ocak 2021 tarihinde Amerikalı isyancılardan oluşan bir çete, Washington kentindeki Kongre Binasına (Capitol) bir baskın düzenlemiştir. Meydana gelen arbedede binayı korumakla görevli bir polis ve isyancılardan dört kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olay tam bir ulusal rezalettir. Kongre’ye yapılan açık bir saldırıdır. Demokratik bir seçimin sonuçlarını zorla değiştirme girişimidir. Bütün yaşananlar; asıl hedefleri Amerikan gücü ve liderliğinin yerlerde süründüğünü, iç bölünme ve kargaşa ile paramparça olduğunu görmek olan dış güçlere bir armağandır. Ve bütün bu olayların, Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump’ın cesaretlendirmesi olmaksızın yaşanması da kesinlikle mümkün değildir.

Başarısız isyan girişimi tam da Trump’ın arkasında bıraktığı, ulusal güvenlik mirasıyla ilgili bu kapsamlı rapor yayına girmek üzereyken başlamıştır. Gerçekten de Demokrasileri Koruma Vakfı akademisyenleri, modern hafızalardaki en tartışmalı başkanın, tam da başkanlık döneminin en sarsıcı olaylarının yaşandığı esnada, tatsız dış siyaset değerlendirmelerini henüz tamamlamışlardır.

Trump’ın görev süresi sonsuza kadar 06 Ocak tarihinde gerçekleşen korkunç olaylarla hatırlanacaktır. Bunu hiçbir şey değiştiremeyecektir. Donald Trump’ın dört yıllık görev süresi, daha az ölçüde de olsa verdiği ani kararlar ile hatırlanacaktır. Trump, müttefiklerinin yanı sıra düşmanlarını da öfkelendiren, reel politiğin sınırlarını aşmak isteyen bir başkandır. Ve bu yazıyı okuyunca göreceğiniz gibi düşünce kuruluşlarını da öfkelendirmiştir.

Her şeye rağmen Trump’ın başkanlığından alınacak birçok dış politika dersleri de bulunmaktadır. Başkan Donald Trump’ın, yıllarca süren uzlaşma ve hatta yaltakçılıktan sonra Çin Komünist Partisine meydan okumak, İran’daki rejime azami baskı uygulamak veya İsrail ile en az dört Arap devleti arasında barışı sağlamak gibi kazanç hanesine yazılması gereken çok önemli başarıları bulunmaktadır.

Hatta Başkan Trump’ın NATO müttefiklerine hakaret ederek; Kim Jong Un, Xi Jinping ve Vladimir Putin gibi diktatörlere dalkavukluk yaparak, Ukrayna’ya yeniden başkan seçilmesi için baskı yaparak, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a muazzam yaptırımlardan kurtulmasına yardım etme girişiminde bulunarak, Taliban ile kötü bir barış anlaşması yaparak veya aniden ABD birliklerini Suriye’den çekerek tökezlediği anlarda dahi öğrenilmesi gereken dış politika dersleri bulunmaktadır. Şu anda Trump’ın mirası artık silinemez bir şekilde lekelendi diye onun dört yılda yaptıkları öylece reddedilmemelidir.

Amerika bu dört yıldan ders almalıdır. Mevcut siyasi iklim ve Trump’ın ardından da sürecek olan zehirli ideolojiler ve ayrışmalar göz önüne alındığında, bu hiç de kolay olmayacaktır. Ancak Demokrasileri Koruma Vakfı (FDD-Foundation for Defense of Democracies), yapılacağı kesin olan dış politika ve ulusal güvenlik müzakerelerinde bir rol oynamaya kararlıdır. Umudumuz, bu müzakerelerin sürekli olması, karşılıklı saygı çerçevesinde yapılması ve nihayetinde Amerikan demokrasisine hizmet etmesidir. Amerikan demokrasisinin belki de daha uzun sürecek olan bu dört yılda, yaralı ve yıpranmış olduğu kesindir. Ancak hâlâ dimdik ayakta durmaktadır. Ve Demokrasileri Koruma Vakfı olarak; bu şekilde kalmasına yardımcı olmak ve ulusumuzun anayasal düzenini ve ulusal güvenliğini tehdit eden bütün düşmanlara karşı koymak için; Demokratlar, Cumhuriyetçiler ve bağımsızlara kadar bütün Amerikalı dostlarımızla birlikte hareket etmek niyetindeyiz.

Raporda incelenen alt başlıklar arasında; Afganistan, Çin, Avrupa, Hindistan, İran, Irak, İsrail, Latin Amerika, Lübnan, Kuzey Kore, Rusya, Suudi Arabistan, Suriye, Türkiye, Yemen, Silahların Kontrolü ve Yayılmasının Önlenmesi, Siber Güvenlik, Savunma, Enerji, Hizbullah’ın Oluşturduğu Küresel Tehdit, İnsan Hakları, Uluslararası Hukuk, Uluslararası Organizasyonlar, Ulusal Ekonomik Güvenlik ve Sünni Cihatçılığı yer almaktadır.  

Çalışmanın ilk olarak Türkiye bölümü çevrilerek okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Türkiye ile ilgili bölümünü PDF formatında okuyabilirsiniz.