Bugün kendilerini Kudüs’ün sahibi sananlar, yarın arkasına saklanacak ağaç dahi bulamayacaklarını bilmelidirler. 11 Aralık 2017, AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 04 Kasım 2022 – Güncelleme: 4 Kasım 2023
İsrail devletiyle bir sorunumuz yok ama İsrail’in uyguladığı mezalim devlet yerine örgüt gibi hareket etme tarzını asla tasvip etmedik etmeyeceğiz. Tüm batı Hamas’ı terör örgütü olarak görüyor. Ey İsrail, sen bir terör örgütü olarak görebilirsin çünkü bu batının sana borcu çok. Ama Türkiye’nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
ABD’li bazı senatörler, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’e gönderdikleri mektupta; Hamas’ın operasyonlarını destekleme ve kolaylaştırmadaki rolü nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti’nin sorumlu tutulması yönünde kararlı adımlar atılmasını şiddetle tavsiye etmektedir.
Başkan Biden’in İsrail’e verdiği açık desteği alkışladıklarını yazan senatörler, ABD yönetimine de, Türkiye ile Hamas arasındaki, terör örgütünün İsrail’e korkunç terör eylemleri gerçekleştirmesine olanak sağlayan her türlü siyasi, lojistik ve mali bağlantıları koparması için bütün diplomatik ve ulusal güvenlik araçlarını kullanma çağrısında bulunmuşlardır.
Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hamas’a uzun süredir sağladığı siyasi, lojistik ve mali desteğin çok iyi bilindiğini iddia eden ve bunun ciddi bir endişe kaynağı olduğunu vurgulayan senatörlerin Blinken’e yazdıkları mektuptan alıntılar aşağıdadır.
Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Hamas’ın içinden çıktığı Müslüman Kardeşler ile ideolojik bağlantılarını sürdürmektedir. Erdoğan sürekli olarak Yahudi karşıtı söylemleri desteklemektedir ve Başbakan Netanyahu’ya ‘‘Hamas bir terör örgütü değildir’’ demesi de dâhil olmak üzere açıkça Hamas’ı savunmaktadır. 2017 yılında İstanbul’da düzenlenen bir konferansta Hamas liderinin İsrail’in ‘‘dünyadan silineceği’’ ve ‘‘yok edileceği’’ sözünü verdiği konuşmasında Erdoğan; ‘‘Bugün kendilerini Kudüs’ün sahibi sananlar, yarın arkasına saklanacak ağaç dahi bulamayacaklarını bilmelidirler’’ ifadelerini kullanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 01 Şubat 2020 tarihinde İstanbul’da düzenlenen toplantı öncesinde HAMAS hareketi lideri İsmail Haniyeh ile tokalaşırken.
Hamas’ın masum İsraillilerin öldürülmesindeki rolüne rağmen Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas’ı kucaklamaktadır. Yıllardır Erdoğan ve Türk hükümet yetkilileri üst düzey Hamas liderleriyle sık sık bir araya gelmektedir. Ağustos 2020’de Erdoğan ve istihbarat teşkilatı başkanı, ikisi de ABD tarafından Özel Olarak Tanımlanmış Küresel Teröristler olarak tanımlanan Hamas lideri İsmail Haniyeh ve Saleh al-Aruri ile görüşmelerde bulunmuştur. Ayrıca Türk hükümeti Hamas militanlarına vatandaşlık ve pasaport vererek bölgenin her yerinde serbestçe hareket etmelerini ve terör operasyonları planlamalarını kolaylaştırmıştır. Buna, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından başına 5 milyon dolar ödül koyulan al- Aruri de dâhildir.
Diplomatik ve siyasi desteğin yanı sıra Türkiye Hamas’a finansal ve maddi destek de sağlamaktadır. ABD Hazine Bakanlığı Dış Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC – Office of Foreign Assets Control), aralarında Hamas, İslami Devlet ve İran Devrim Muhafızları’nın da bulunduğu çeşitli cihatçı gruplara mali ve seyahat kolaylaştırma hizmeti sağlayan Türkiye merkezli çok sayıda kişi ve kuruluşa yaptırımlar uygulamaktadır.
Temmuz 2023 ayında Gazze Şeridi’ne gitmekte olan bir gemide, gübre ve maya yapımında kullanılan 16 ton amonyum klorür bulunmuş ve İsrailli yetkililer tarafından sevkiyatın Türkiye’den yapıldığı, nedense aradan en az 1,5 ay geçtikten sonra, 14 Eylül 2023 tarihinde açıklanmıştır. Fotoğraf: İsrail Vergi ve Gümrük Otoritesi
2020 yılında ABD’li bir yargıç, Türkiye’de bulunan Kuveyt Türk Bankası’na, Hamas’a yardım ve yataklık yaptığı gerekçesiyle açılan davanın devam edebileceği kararını vermiştir. Ayrıca İsrail, geçen ay, Türkiye kaynaklı ve Gazze’ye giden 16 ton roket üretim malzemesi bulduğunu açıklamıştır. Hamas’ın İsrail’e fırlattığı roketlerin yapımında kullandığı çift kullanımlı bir madde olan amonyum klorür içeren bu malzemeler, Türkiye’nin bu operasyonlara katılımının ele alınmasının aciliyetini daha da öne çıkarmaktadır.
Her iki olayda da Türkiye’nin doğrudan rolü belirsizliğini korumaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’nin bu faaliyetlere doğrudan müdahil olması veya bilerek görmezden gelmesi affedilemez ve Türkiye, kendi topraklarında bu tür operasyonlara olanak sağlayan diğer müttefiklere uygulandığı gibi sorumlu tutulmalıdır.
Nazi Soykırımı’ndan bu yana Yahudi halkı açısından en ölümcül gün olan İsrail’e yapılan son saldırı, Hamas’ın hedeflerine ulaşmak maksadıyla ne kadar ileri gidebileceğinin açık bir göstergesidir. İsrail’in güvenliğine olan kalıcı bağlılığımızın bilincinde olarak, Hamas’ı güçlendiren her türlü siyasi, lojistik ve mali bağları koparmak için mevcut her türlü aracı kullanmak bizim ahlaki ve stratejik vazifemizdir. Bu doğrultuda, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Türk hükümetinden aşağıdakileri talep etmesini istiyoruz:
Çocuk ve kadınları öldüren İsrail’i ve böylesine tek taraflı bir mektubu, İsrail’in yaptıklarını görmezden gelerek, kaleme alan bazı ABD’li senatörleri şiddetle kınıyorum.