2017 yılının Aralık ayı başlarında İsrail; Leviathan dâhil, doğal gazı Doğu Akdeniz’deki rezerv sahalarından Avrupa’ya taşıyan potansiyel bir boru hattını kapsayan EastMed Boru Hattı Projesi anlaşmasını Kıbrıs, Yunanistan ve İtalya ile imzalamıştır. Bununla birlikte bu projenin uygulanabilirliği hâlâ soru işaretleri taşımaktadır.
Yazar: Shira Efron, RAND Corporation- The Future of Israeli-Turkish Relations, 2018
Çeviren: Ercan Caner, Sun savunma Net, 05 Eylül 2020
Mayıs 2018’de, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF-Israel Defense Forces)’nin Gazze’de meydana gelen şiddetli protesto eylemlerinde düzinelerce Filistinliyi öldürmesi ve 2,000’den fazlasını da yaralaması nedeniyle İsrail ile Türkiye arasında yeni bir diplomatik kriz patlak vermiştir. Türkiye, İsrail büyükelçisini sınır dışı etmiş, İsrail de karşılık olarak Kudüs kentindeki Türk konsolosu ülke sınırları dışına çıkarmıştır. Bu diplomatik anlaşmazlık; Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump’ın 2017 yılı Aralık ayında Kudüs’ü İsrail devletinin başkenti olarak kabul etmesinin ardından ABD büyükelçiliğinin Kudüs kentinde açılması ile ilişkilendirilmiştir. Trump’ın Kudüs kenti hakkında yaptığı duyuru, uluslararası toplum tarafından oluşturulan yılların teamülünü yok etmiş ve İsrail ile Türkiye arasındaki gerginliği tırmandırmıştır.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Müslüman liderleri İstanbul’da toplamak maksadıyla acil bir toplantı çağrısında bulunmuş ve İsrail’i ‘‘terörist’’ ve ‘‘çocuk katili’’ devlet sıfatları ile ağır bir şekilde eleştirmiştir. Aralık 2017 ve Mayıs 2018’de İsrailli politikacılar Erdoğan’a çok sert bir dille yanıt vermişlerdir. Başbakan Benjamin Netanyahu; Erdoğan’ın Kürt köylerinin bombalanmasından sorumlu olduğunu ve Gazze dâhil masum insanları katleden teröristlere yardım ettiğini ifade ederek karşı saldırıya geçmiştir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Netanyahu savunmasız bir halkın topraklarını BM kararlarını ihlal ederek 60 yıldan fazladır işgal altında tutan ırkçı devletin başbakanıdır. Netanyahu’nun elinde Filistinlilerin kanı vardır ve bunu Türkiye’ye saldırarak saklayamaz. İnsanlık dersi istersen 10 Emir’i oku” sözlerine İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun verdiği yanıt aşağıdadır:
‘‘Kuzey Kıbrıs’ı işgalini sürdürmek için binlerce Türk askeri gönderen ve Suriye’yi istila eden bir adam, kendimizi Hamas’ın bir teşebbüsüne karşı savunduğumuzda bize vaaz veremez. Elleri Türkiye ve Suriye’deki sayısız Kürt vatandaşının kanlarıyla lekeli olan bir adam bize savaş ahlakı konusunda vaaz verecek son kişidir.’’
RAND raporunun ‘‘Türkiye-İsrail İlişkilerinin Geleceği’’ bölümünün tamamını PDF formatında okuyabilirsiniz.
PDF formatındaki dökümana BURADAN ulaşabilirsiniz.