1995 yılında bir köyde yaşayan akrabalarını ziyarete gider. İki kuzeniyle birlikte bisikletlerine biner ve yakınlarda yaşayan amcasını ziyarete giderler. Çocuklar tozlu bir yolda ilerlerken üzerlerine yakın mesafeden ateş açılır. Oracıkta can veren İqbal sadece 12 yaşındadır.
Çalınan Hayaller
1995 yılında bir köyde yaşayan akrabalarını ziyarete gider. İki kuzeniyle birlikte bisikletlerine biner ve yakınlarda yaşayan amcasını ziyarete giderler. Çocuklar tozlu bir yolda ilerlerken üzerlerine yakın mesafeden ateş açılır. Oracıkta can veren İqbal sadece 12 yaşındadır.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 02 Mayıs 2020
Haftada altı gün, her sabah yaşları 4-14 arasında olan yarım milyondan fazla çocuk güneş henüz doğmadan kalkmakta ve karanlık yollarda Pakistan’ın halı dokuma fabrikalarının yolunu tutmaktadır.
Bu çocukların çoğu sabah saat altıdan önce işlerinin başında olmak zorundadır. Geç kalmaları durumunda bambu sopasıyla dövülmekte ve bazen de ayakları sıkıca bağlanarak başaşağı asılmaktadır. Halı dokuyan bu çocuklar günde 14 saat köle gibi çalıştırılmakta, günde sadece yarım saat öğle yemeği molası verilmektedir.
İqbal Masih de bu çocuklardan bir tanesidir. Halı dokuma tezgahlarında çalışmaya başladığında henüz dört yaşındadır. Pakistan’ın en büyük kenti olan Lahore yakınlarında yaşayan fakir bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Çocuklarını besleyecek ve onlara giysi alacak yeterli parası olmayan ebeveynleri çok zor bir karar vermek zorunda kalır. Dört yaşındaki İqbal’i sadece 16 ABD dolar karşılığında yakınlardaki bir halı dokuma fabrikasına verirler. İqbal’e günde üç sent ödenecek ve zavallı çocuk ailesi parayı geri ödeyene kadar çalışacaktır.
Her dokuma tezgahının başında bir çocuk oturmaktadır. El halısı dokuma işinde dünyanın her yerinde olduğu gibi Pakistan’da da küçük parmaklı genç kızlar ve çocuklar çalıştırılmaktadır. Köle gibi günde 14 saat çalıştırılan çocukların birbirleriyle konuşmalarına izin verilmemektedir. Çalışma şartlarından şikayet etmenin cezası da dayaktır.
Bir gece, İqbal henüz 10 yaşındayken patronu gece saat üçte onu yatağından kaldırır ve bazı halıları onarmasını emreder. İqbal kaçar, yerel polise şikayete gider ve patronunun ona yaptıklarını anlatır. Polisler ona şikayet etme hakkının olmadığını söyler, işine dört elle sarılması ve söylenenleri yapması tavsiye edilir. Ve polislerden birisi sıkıca kolundan tutarak onu halı dokuma tezgahına geri götürür ve küçük çocuğun patronuna da bir daha böyle bir şey yapması durumunda İqbal’i tezgaha zincirlemesi tavsiyesinde bulunur.
10 yaşına geldiğinde hâlâ 120 santimetre boyunda ve yaklaşık 25 kilogram ağırlığındadır. Yıllarca halı dokuma tezgahında oturmaktan kamburlaşmış ve ihtiyarlar gibi iki büklüm haline gelmiştir. Ailesinin patronundan aldığı 16 ABD dolarlık borcu ne kadar sıkı çalışırsa çalışsın bir türlü geri ödeyemez. Babası evi terk etmiş ve annesi patronundan daha fazla borç para almak zorunda kalmıştır. İqbal 11 yaşına geldiğinde, patrona olan borçları 419 dolara yükselmiştir. İqbal bunu öğrendiğinde kaçmaktan başka çaresi olmadığını anlar.
1992 yılının yazında, yakınlardaki bir kasabada bir toplantı yapılacağını öğrenir. Essan Ulla Khan adlı bir adam halı fabrikalarında çocuk işçi çalıştırılmasını yasaklayan yeni bir yasayı anlatacaktır. İqbal bu toplantıya katılmaya karar verir. Toplantının yapılacağı gün neredeyse 16 saat çalışmıştır. Çalıştığı yerde açık pencere ve vantilatör yoktur ve yaz aylarında sıcaklık 50 dereceye kadar çıkmaktadır.
Toplantı yerine vardığında yorgunluktan bitkin durumdadır, ön sıralarda yerini alır ve yere oturur. Khan, Köle Emekçilere Özgürlük Cephesi (BLLF-Bonded Labor Liberation Front) adlı bir organizasyondan bahsetmektedir. Organizasyonun hedefi Pakistan’da köle gibi çalıştırılan emekçileri özgürlüklerine kavuşturmaktır. Pakistan’daki tekstil, dericilik, çelik ve tuğla sektöründe, İqbal gibi binlerce çocuk işçi çalıştırılmaktadır.
Khan konuşmasını bitirdiğinde birkaç kişi soru sorar. Khan en sonunda soru sormak için küçük elini kaldıran İqbal’i görür ve kalabalığa çocuğun konuşmasına müsaade etmesini söyler. Biraz duraklayan İqbal, çalışmayı bırakıp nasıl okula gidebileceğini sorar ve Khan’dan yeni yasaya göre buna hakkı olduğunu öğrenir.
Ertesi gün, elinde doldurduğu belgelerle patronunun karşısına çıkar ve artık çalışmayacağını ve ona olan borcunu da ödemeyeceğini söyler. Öfkeden deliye dönen patron ona lanetler okur ve iyice döver. İqbal kaçarak evine gider, yeni dostu Khan’ın arkasında olduğunu bilmektedir. Khan’ın tehditleri işe yarar ve tutuklanmaktan korkan patron sonunda İqbal’den vazgeçmek zorunda kalır.
Khan’ın yardımıyla Köle Emekçilere Özgürlük Cephesi sponsorluğunda bir okulda eğitime başlar. Avukat olmak ve çocuk haklarını savunmak için mücadele etmek istemektedir. Fakat diğer çocuklar onun kadar şanslı değildir, birçoğunun yeni yasadan haberi dahi yoktur. Khan’la birlikte seyahat etmeye ve yeni yasayı anlatmaya başlarlar.
İqbal henüz 12 yaşındayken Pakistan ve Hindistan’da büyük kalabalıklara konuşma yapmaya başlamıştır. Yaklaşık 3.000 çocuğun onları köle gibi çalıştıran patronlarından kaçmalarına ilham kaynağı olmuştur. Çocukların yanı sıra yetişkinleri de daha iyi çalışma şartları talep etmeleri konusunda cesaretlendirmiştir.
Avrupa ve Birleşik Devletler’e davet edilen İqbal, yaptığı konuşmalarda insanlara satın aldıkları renkli halıların köle gibi çalıştırılan çocuklar tarafından dokunduğunu anlatır. İnsanlar halıların nasıl ve hangi şartlarda dokundaklarını öğrendiğinde satın almamaya başlar. 1992 yılında, Pakistan’dan yabancı ülkelere satılan halı sayısında düşme görülür. Satışlar giderek düşer, fabrika sahipleri öfkelidir. Pakistan Halı Dokumacıları ve İhracatçılar Birliği, yıkıcı faaliyet yürüttüklerini iddia ettikleri organizasyonları ve çocuk devrimlerini suçlarlar. Sadece 12 yaşındaki İqbal artık ölüm tehditleri almaktadır.
Bir gün Kasur köyündeki bir halı dokuma fabrikasına giderler, İqbal o kadar küçüktür ki kapıdaki muhafızlar onu çocuk işçilerden biri sanıp girmesine izin verirler. İqbal içerde bilgileri toplar ve Khan da bir rapor hazırlar. Polis fabrikayı basar ve orada işkence gören ve dövülen yaşları 4-12 arasında 300 çocuk bulur.
Hiç kimse tam olarak ne olduğunu veya İqbal’i kimin öldürdüğünü bilmemektedir. Bazıları bir kaza olduğunu, bazıları da halı üreticileri tarafından düzenlenen bir cinayete kurban gittiğini söyler. Ölümünün arkasındaki sır hiçbir zaman açığa çıkmayabilir. Birçok insan hakları savunucusu grup tam bir soruşturma yapmadığı için Pakistan polisini suçlar.
İqbal’in toprağa verildiği küçük köy mezarlığındaki cenazesine 800 kişi katılır. Bir hafta sonra, yarısı 12 yaşın altında olan 3.000 protestocu Lahore sokaklarında yürüyüş yapar. İqbal Masih, çok zor şartlar altında köle gibi çalıştırılan çocukların sesi olmuştur.
Yukarıdaki bilgiler, David L. Parker tarafından kaleme alınan ve ilk kez 1998 yılında yayımlanan ‘‘Stolen Dreams: Portraits of Working Children’’ adlı kitaptan derlenmiştir.