Ercan Caner, Sun Savunma Net, 5 Ekim 2017
Yurt İçi ve Yurt Dışı Seçmen Kütüğü dahil Ülke Geneli; 58.291.898 kayıtlı seçmenden 49.798.855’inin oy kullandığı, buna göre Halkoylamasına katılma oranının % 85.43 (Katılmayan: % 14.57) olduğu, kullanılan oylardan 48.936.604 oyun geçerli, 862.251 oyun geçersiz sayıldığı, geçerli oylardan 25.157.463 oyun “EVET” oyu, 23.779.141 oyun “HAYIR” oyu olduğu, “EVET” oylarının geçerli oylara oranının % 51.41, “HAYIR” oylarının geçerli oylara oranının % 48.59 olduğu birleştirme tutanağı ile (Anayasa Değişikliği Halkoylaması Sonuç Tutanağı) tespit edilmiştir.
YSK’nin yukarıdaki bildirgesinde, %14,57 olarak örtülü şekilde anılan 8.493.043 Türk vatandaşı, nedendir bilinmez, son Anayasa Referandumunda sandığa gitmeyerek oylarını kullanmamıştır. Depolitizasyon ve sandıktan soğutma, dünyanın her yerinde rastlanan, bilinçli olarak yapılan ve yönetilen bir olgudur. %14,57 oranı, Batıya nazaran oldukça iyi bir durum da olsak da Türkiye’de de depolitizasyon ve sandıktan soğutma çabalarının başarılı olduğunu göstermektedir.
Bu yazının konusu; başlıkta da geçen 865,251 kayıtlı Türk seçmenidir. Bu kadar çok sayıda seçmen, Anayasa Halkoylamasında oyunu kullanmak için sandığa gitmiş fakat aşağıda gösterilen tercih pusulasında, kendisine verilen mührü, tam ortadan EVET/HAYIR şeklinde ikiye ayrılan oy pusulası üzerine basmakta ne yazık ki başarısız olmuştur.
Anayasa Referandumu ve 2017 YGS sonuçlarını karşılaştıralım. 2017 yılında YGS’ye giren ve puanı hesaplanan aday sayısı 2,124,412. Bu kadar adaydan SIFIR çekenlerin sayısı 37,000 olarak medyada yer almıştır. Oran hesabı yapınca 2017 YGS adaylarının %1,72’si sınavda tam başarısız olmuştur.
Ne büyük tesadüftür ki, seçimde oy kullanmak maksadıyla sandık başına giden ve oyunu kullanan 49.798.855 kayıtlı seçmenden, geçersiz oy kullanan 865,251 sayısının, kullanılan oy sayısına oranı da %1,73 olarak karşımıza çıkmaktadır. Tablo ile gösterelim anlaşılması kolay olsun.
Eğitim açısından bakıldığında sonuçlar arasında ilginç bir tutarlılık görülmektedir. YGS öncesi eğitim süresine bakıldığında, isteğe bağlı anaokulu ve lise dengi bazı okullarda verilen, bir yıllık İngilizce hazırlık süresi hariç olmak üzere, üniversiteye girmek isteyen adaylar 12 yıl eğitim görmektedirler. Ne yazık ki 12 yıllık eğitim süresi sonunda, YGS’de SIFIR çekenler %1,72 oranındadır.
Oyunu kullanmak maksadıyla sandığa gittiği halde, mühür, tercih pusulası ve EVET/HAYIR problemini çözemediği için oyları geçersiz sayılan seçmen sayısının seçimde oy kullananlara oranı da %1,73 seviyesindedir.
Öküzün altında buzağı aramaya gerek yok! Rakamlara bakıldığında sorunun eğitim yetersizliğinden kaynaklandığı, %1,73 oranındaki Türk vatandaşına, seçimde nasıl oy kullanacağını öğretemeyen bir eğitim sistemine sahip olduğumuz gerçeği apaçık ortadadır.
Yoksa %1,73 sayısının ihmal edilebilecek kadar küçük olduğunu mu düşünüyorsunuz? Ben öyle değerlendirmiyorum ve yıllardır seçimlerde arzu ettikleri başarıyı gösteremeyen siyasi parti yöneticilerine, bire bir markajla ve uygulamalı olarak seçmenlere oy kullanma eğitimi vermelerini tavsiye ediyorum.
%50 oranının çok önemli olduğu Cumhurbaşkanlığı seçiminde %1,73 oldukça değerli ve büyük bir orandır.
Yüksek Öğretime Geçiş Sınavında %1,72 oranında SIFIR çekenler mi? Onlar için gereken tedbirleri de artık iktidara geldiklerinde alırlar.