savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4954
EURO
36,2629
ALTIN
2.962,32
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
17°C
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
1°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazartesi Karla Karışık Yağmurlu
2°C

KANAYAN YARA KIBRIS

KANAYAN YARA KIBRIS

KANAYAN YARA KIBRIS

 

‘‘Kıbrıslı Türklerin kendilerine özgü ayrı bir kimliği vardı. Bu kimlik laik, demokratik ve çoğulcuydu. Biz bu kimliği sürdürmek istiyoruz. ” KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı

Atilla Aşçı, Sun Savunma Net, 10 Şubat 2020


Kıbrıs’a ilk gittiğimde sene 1989 idi. Bir daha da gitme fırsatı olmadı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin (KKTC) kurulmasının üzerinden altı yıl geçmişti. İzmir’den, bölünmüş Lefkoşa’nın Türk tarafında kalan Ercan Havaalanı’na gece yarısı indim. O gece inen hava alanına tek uçak olduğumuz halde, pasaport kontrolü çok uzun sürmüştü. Bunun nedenini de kimse anlayamamıştı.

Herkes, giderek tükenmekte olan sabırlarıyla sırasını beklerken, yandan çantasını ittirerek sıranın ön tarafına doğru ilerleyen birisini kollektif bir itirazla durdurduk. Londra’ya yerleşen on binlerce Kıbrıslı Türkler’den olduğunu sonradan öğrendiğimiz bu şahıs, birden sesini yükselterek “Ben iki milyon insana hizmet veren Londra Heathrow Havalananından geliyorum. Burada, sadece bir uçağın dahi yolcusuna hizmet veremiyorsunuz. Kıbrıs’ı işgal ettiniz, o da yetmedi içine ettiniz” ifadelerini kullandı.

Söylediklerinin birinci bölümüne hiç itirazım olmaz. Çünkü gerçekten hava alanı personeli tam bir gevşeklik içinde idi. Ama işgal ile ilgili bölüm beni biraz germişti. Kıbrıslıların, 1974 yılında icra edilen Barış Harekâtı öncesinde Rum tedhişçi korkusu yüzünden akşam hava karardıktan sonra pek sokağa çıkamadıklarını öğrenmiştim.

Kıbrıslı Türkün’’ işgal’’ sözü üzerine ben de tam damardan girerek, ajitasyon öyle olmaz, böyle olurun en iyi örneğini ‘‘Bak! Akşam sokağına çıkmaktan tırstığın memleketine gece yarısı dahi korkusuzca gelebilmen için benim kardeşim burada şehit oldu, geç sırana!” deyince bizimki tırıs tırıs sıraya geçmişti. Polemikse polemik!


Gerek 1974 yılında yapılan Barış Harekâtı esnasındaki, gerekse sonrasındaki ambargolar yüzünden çok çekti Türkiye. 1983 yılında kurulan KKTC ile ise bir türlü tam bir doku uyuşması sağlanamadı. Türkiye bu konuda akılcı, yapıcı ve bütünleştirici bir siyaset ne yazık ki geliştiremedi. İslam âlemi ilgisiz ve umursamaz bir tavır takındı. KKTC için, kendine uygun bir sosyoekonomik, kültürel ve siyasi çizgi ve seviye belirlenemedi, geliştirilemedi. Karşılıklı ilişkilerde çok inişler ve çıkışlar yaşandı. Her iki taraftaki güvensizliğin seviyesi hiç azalmadı.

Bugün, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın çıkışı Türkiye için hem eski, hem çok yeni büyük bir sorun yumağının tekrar ve tekrar önümüzde durduğunun bir resmidir.


Bu vesile ile Sayın Rauf Denktaş’ı saygı ile anıyorum.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.