savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Ankara
2°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pazar Hafif Kar Yağışlı
1°C
Pazartesi Açık
1°C
Salı Parçalı Bulutlu
3°C
Çarşamba Çok Bulutlu
4°C

Kim Geri Adım Attı?

Kim Geri Adım Attı?

Kim Geri Adım Attı?

 

Bir adım geri atmak kesinlikle yenilgi anlamına gelmez. Geri adım atmanın anlamı; aynı adımı ileri doğru yeniden, fakat çok daha akıllıca atmak demektir.

 

Ercan Caner, Sun Savunma Net, 26 Ekim 2021

 

Personae Non Gratae, 24 Ekim 2021’de Marian Kamensky tarafından yayınlanmıştır. politicalcartoons.com – ‘‘Erdoğan’ın Ayağı İstenmeyen Kişiler Atışı’’ ‘‘PERSONAE NON GRATAE – İSTENMEYEN KİŞİLER’’ – ‘‘PERSONA NON GRATA – İSTENMEYEN KİŞİ’’ teriminin çoğuludur.

 

Erdoğan – Putin Görüşmesi ve Pravda

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Sochi kentinde görüşmesi öncesinde, 27 Eylül 2021 tarihinde, Pravda Gazetesinde Alexander Shtorm imzalı ‘‘Zavallı Erdoğan söz ağızdan uçup gitmeden iki kez düşünecektin’’ başlıklı bir makale paylaşılır.

Küstah ifadeler içeren bu makalenin en iğrenç paragrafında; ‘‘Belki de Erdoğan, Putin’den, görünüşte mülteci akınını engellemek maksadıyla Suriye’nin İdlib Eyaletinde konuşlanan 3.000 Türk askerini imha etmemesini talep edecektir’’ ifadelerine yer verilir. 3,000 Türk askerinin öldürülmesi sözlerini kullanan bu küstah gazeteci ve Pravda’ya bugüne kadar nedense hiçbir tepki gösterilmez.

Söz konusu yazıda ayrıca; ‘‘Erdoğan’ı anlamak kolay, çünkü zavallının yeniden seçilme şansı yok. Siyasi puanlar kazanmak maksadıyla Suriye topraklarının bir kısmını mı işgal etmek istiyor? Osmanlı İmparatorluğu çoktan ortadan yok oldu. Bu çok ilginç bir oyun olacak gibi görünüyor ve hepimiz Putin ve Assad’ın bu oyunu nasıl oynadığını bekleyip göreceğiz’’ ifadeleri de yer alır.

Osman Kavala & Amerika Birleşik Devletleri’nin İlgisi

Amerika Birleşik Devletleri Osman Kavala’ya geçmişte de ilgi duymaktadır. Aşağıda Osman Kavala’nın adının geçtiği bazı resmi ABD belgeleri yer almaktadır:

İnsan Hakları Uygulamaları Türkiye 2018 Raporu

Raporda; İstanbul polisinin 2013 Gezi parkı protestoları esnasında Kavala’yı hükümeti devirme girişimindeki rolü nedeniyle tutukladığı ve hayırsever ve sivil toplum örgütü lideri Osman Kavala’nın, hakkında herhangi bir suçlama olmaksızın tutuklu olarak yargılanmasına devam edildiği ifade edilir.

İnsan Hakları Uygulamaları Türkiye 2020 Raporu

Mart ayında yetkililer Kavala için gözaltındayken tutuklama kararı çıkarmıştır. Ekim ayında savcılar, Kavala için casusluktan ağırlaştırılmış üç müebbet hapis cezası talep eden ve anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs ve Gezi Parkı protestolarını organize etmek ve Gülen hareketini desteklemek suçlamalarını yenileyen bir iddianame hazırlamıştır. Anayasa Mahkemesi, Ekim ayında, beraat ettikten sonra yeniden tutuklanan Kavala’nın haklarının ihlal etmediğine hükmetmiştir.

ABD Dışişleri Bakanlığı – 10 Şubat 2021

ABD Dışişleri bakanlığı resmi web sitesinde, 10 Şubat 2021 tarihinde sözcü Ned Price imzalı bir basın açıklaması yayınlanır. Açıklamada; Türkiye’ye Osman Kavala’yı derhal serbest bırakması için çağrıda bulunulmaktadır. ABD Dışişleri Bakanlığı’na göre Kavala’ya yöneltilen suçlamalar sahtedir, devam eden tutukluluğu ve aleyhinde açılan davaların birleştirilmesi de dâhil, süregelen gecikmeler hukukun üstünlüğü ve demokrasiye aykırıdır. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına uyarak, davayı kendi iç hukuk ve uluslararası yükümlülüklerine uygun olarak; adil, şeffaf ve hızlı bir şekilde çözmelidir.

ABD Büyükelçiliği – 18 Ekim 2021 

Osman Kavala’nın tutuklanmasının üzerinden dört yıl geçti. Davanın, farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davaların yaratılması yoluyla sürekli geciktirilmesi, Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelemektedir.

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri olarak Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz.

Tepkiler

Davos-2003 – Osman Kavala’ya yakıştırılan ‘‘SOROSÇU ve SOROS ARTIĞI’’ sıfatlarına ilham kaynağı olan George Soros ve AKP Hükümetinin önde gelen isimleri.

ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği web sitesinde paylaşılan yukarıdaki açıklama, Türkiye tarafından içişlerine müdahale olarak algılanır ve hükümet kanadından büyük tepkilere neden olur. Açıklamada sözü geçen Osman Kavala, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından ‘‘Sorosçu’’, Erdoğan tarafından da ‘‘Soros Artığı’’ olmakla itham edilir.

Erdoğan daha da ileri giderek; ‘‘Öbür tarafta yatıyorlar kalkıyorlar Kavala, Kavala, Kavala, Kavala. Yahu Kavala dediğin Soros’un Türkiye şubesi. On tane büyükelçi onun için dışişleri bakanlığına geliyor. Bu ne terbiyesizliktir ya! Siz burayı ne zannediyorsunuz ya! Burası Türkiye! Türkiye! Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil. Burası Türkiye! Anlı şanlı Türkiye! Burada kalkıp da dışişleri bakanlığına gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben de dışişleri bakanımıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. Bu on tane dışişleri bakanının, dışişleri, büyükelçi, bunların bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz dedim. Zira bunlar Türkiye’yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler. Türkiye’yi bilmedikleri anlamadıkları gün burayı terk edecekler’’ der ve kriz patlar.

Kim Geri Adım Attı?

Fahrettin Altun – Teşekkürler Erdoğan

“Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Türkiye’deki 10 büyükelçiliğin yayımladığı kabul edilemez açıklamaya karşı gösterdiği liderliğe minnettarız. Cumhurbaşkanımızın bu saygısız açıklamaya tepkisi, ulusal egemenliğimize bağlılığının ve hassasiyetinin bir sonucudur. Türkiye diğer ülkelerin içişlerine her daim saygı duymuş, uluslararası hukuk ve teamül doğrultusunda hiçbir zaman yargı süreçlerine karışmamıştır. Diğer ülkelerden, özellikle de müttefik ülkelerden ve ülkemizdeki temsilcilerinden de aynısını bekliyoruz. Dışişleri Bakanlığımız bu yabancı misyonlara gerekli cevabı vermiş ve kabul edilemez bu davranışları konusunda kendilerini uyarmıştır. Bu diplomatik anlaşmazlığı, siyasi çıkarları için bir iç meseleye çevirenler ise belli ki şaşırmış durumda. Onların ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen bir liderin yolundan gittikleri iddiası akıl almaz bir yalandır. Ulusal egemenliğimiz ve milletimizin güvenliği söz konusu olduğunda tavizsiz bir duruş sergileyen Cumhurbaşkanımız bir kez daha kimseye boyun eğmedi ve hükümetimizin, ülkemizin egemenliğini ve bağımsızlığını korumak için gerekeni yapmaya hazır olduğunu bütün dünyaya gösterdi.

Deutsche Welle – Erdoğan Batılı diplomatları sınır dışı etme tehdidinde geri adım attı

Batılı ülkelerden 10 diplomatı, bir sivil toplum liderini destekleyen açıklamaları nedeniyle PERSONA NON GRATA ilan etme açıklamasının ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan fikrini değiştirmiş gibi görünüyor.

Erdoğan büyükelçi meselesiyle ilgili yaptığı açıklamada; ‘‘Bugün aynı büyükelçilikler tarafından yapılan açıklamada ülkemize karşı yapılan bühtandan geri dönülmüştür. Büyükelçilerin artık Türkiye’nin egemenlik hakları konusundaki beyanlarında daha dikkatli olacaklarına inanıyoruz’’ ifadelerine yer vermiştir.

Deutsche Welle’nin iddiasına göre Erdoğan bu adımı; Birleşmiş Milletler ve birkaç diğer ülkenin, diplomatların ev sahibi ülke iç işlerine karışmamasını öngören BM konvansiyonuna saygı gösterdiklerini ifade eden benzer mesajları sonrasında atmıştır.

Büyükelçilerden benzer mesajlar

Amerika Birleşik Devletleri, Erdoğan, büyükelçilerin olası sınır dışı edilmesinin görüşüleceği kabine toplantısına girerken attığı Twitter mesajında; ‘‘Birleşik Devletler, 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı soruların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi’nin 41’inci Maddesine riayet etmeyi teyit eder’’ açıklamasını yapar. Kanada, Hollanda ve Yeni Zelanda benzer mesajlar paylaşırken, Norveç, İsveç, Danimarka ve Finlandiya ise ABD’nin paylaştığı mesajı re-tweet ederler. Almanya ve Fransa büyükelçiliklerinden ses çıkmaz.

Almanya şansölyesi Angela Merkel’in sözcüsü Berlin’de yaptığı açıklamada Türkiye cumhurbaşkanının sözlerini endişeyle karşıladıklarını ve anlamadıklarını ifade eder.

Yabancı basın ne diyor?

Deutsche Welle’nin yanı sıra; The New York Times, ALJAZEERA, Financial Times, XINHUANET, U.S. News, Los Angeles Times, The Guardian, France24, Radio France International, PM News, The Times of Israel, RTL, CHANNELS, ahramonline, Minneapolis Star Tribune, MarketWatch, Firstpost ve birçok medya kuruluşu Erdoğan’ın krizde geri adım attığını iddia etmektedir.

Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesinin Madde 41

  1. Kabul eden Devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmek, ayrıcalıklarına ve bağımsızlıklarına halel gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan yararlanan her şahsın görevidir. Anılan Devletin iç işlerine karışmamak da bu şahısların keza görevidir.
  2. Gönderen Devlet tarafından kabul eden Devlet nezdinde yapılması misyonun uhdesine tevdi olunan bütün resmî işler, kabul eden Devletin Dışişleri Bakanlığı veya mutabık kalınacak başka Bakanlık ile veya aracılığıyla yürütülür.
  3. Misyonun binaları, misyonun bu Sözleşmede belirtilen görevleri veya diğer genel uluslararası hukuk kuralları veya gönderen ve kabul eden Devlet arasında yürürlükte olan özel anlaşmalar ile bağdaşmayacak bir tarzda kullanılmaz.

Kimin geri adım attığı önemli değil, krizin şimdilik çözülmesi önemlidir. Bir adım geri atmak yenilgi anlamına gelmez. Geri adım atmanın anlamı; aynı adımı ileri doğru yeniden, fakat daha akıllıca atacaksınız demektir.

Bekleyelim ve görelim, bakalım bu ve benzer olayın mağdurları önümüzdeki günlerde neler yaşayacaklar.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.