Kedigiller familyasının en küçüğü olan kedinin ortalama ömrü 2-16 yıldır. Kedi, çok keskin 30 adet dişe sahiptir. Kulaklarında 32 adet kas bulunmaktadır. Ön pençelerini içerde tuttuğundan daima keskin ve kullanılmaya hazırdır. Bölgesel bir hayvandır, bölgesini savunur ve başka bir kediye kaptırmak istemez. Kıbrıs’ta Neolitik Çağa ait bir mezarda bulunan kanıtlara göre 10,000 yıldır evcilleştirilen kediler, kendilerini evin kral ya da kraliçesi olarak görürler. Bir kedi hayatının %70’ini uyuyarak geçirir. 1960’lı yıllarda CIA bir kedinin kulağına mikrofon ve kafatasına radyo vericisi takarak casus olarak kullanmayı planlamış, fakat zavallı kedi ilk görevinde bir taksi tarafından ezilmiştir.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 9 Mayıs 2018
İnsanlar genelde dünyadaki en tehlikeli yerin bir anne ayı ile yavruları arasındaki yer olduğunu söylerler. Bu kadar olmasa da oldukça tehlikeli başka yerler de vardır. Örneğin köşeye sıkışmış bir kedi ile açık bir kapı arasında durmak da çok tehlikeli olabilir.
Bir kedi tehdit edildiğini hissettiğinde, yapabildiği kadar süratle derhal tehlikeden uzaklaşmayı tercih eder. Ve kendisini tehdit altında hisseden bir kedi, tehlikeden kaçarken çevresindekilere vereceği zarara hiç aldırmaz, kedinin beyninde, kesinlikle savaşmak ve rakibini yenmek maksadıyla dövüşmek gibi düşünceler yoktur. Onun tek hedefi neye mal olursa olsun bir an evvel tehlikeden kaçınmak ve kendisini güvende hissedeceği bir yere ulaşmaktır.
Kedi sadece tehlikeden kaçması için yeterli olanı yapacaktır. Kafasında intikam duygusu da asla yoktur. Yani kediler kendilerini tehlikede hissettiklerinde, işi dolandırmadan, en kısa yoldan bulundukları yerden kaçarlar ve bunu da çok etkileyici bir şekilde yaparlar.
Kullanmak için ihtiyaç duyana kadar kediler ön pençelerini içerde tutarlar. Kediler, kesinlikle insanları tırmalamak için ortalıkta dolaşan hayvanlar değildirler, onlar sevimli ve sıcak yaratıklardır, soğuk kış gecelerinde çıtır çıtır yanmakta olan bir ateşin yanına kıvrılmayı çok severler. İnsanların çok yakın dostudurlar. Bütün bunlara rağmen, asla bir kediyi kötü bir durumda tuzağa düşürmeyi veya bir köşeye sıkıştırmayı aklınızdan dahi geçirmeyin!
Hepimizin içinde köşeye sıkışmış kedi hissi vardır. Başka bir seçeneğimiz olmadığında, içinde bulunduğumuz tehlikeli durumdan kurtulmak için çok aşırı tepkiler verebiliriz. Bu nedenle tanımadığınız sokak kedilerinden uzak durmanızı ve evde kedi besliyorsanız aşağıdaki uyarı işaretlerini gösterdiklerinde çok dikkatli olmanızı öneririm.
Bu davranışları genellikle; herhangi bir nedenle acı içinde olan, hiper tiroid hastalığına yakalanan, kedi alzheimeri olarak adlandırılan kognitif işlev bozukluğu sendromu rahatsızlığı geçiren, dermatolojik problemleri olan ve tıpkı insanlarda olduğu gibi ilaçlardan etkilenen kediler gösterebilirler.
Kediler bölgesel hayvanlardır ve kendilerine ait olduklarını düşündükleri şeyleri savunur ve korurlar. Bölgelerine yeni birisi geldiğinde veya başka bir kedi tarafından bölgesinin tehdit altında olduğunu algıladıklarında, özellikle saldırgan ve çok tehlikeli olurlar.
Hastaneden veya uzun bir yolculuktan sonra eve dönen kediler endişeli ve stresli olurlar. Bir kedi bir kez korktuğunda, sakinleşmesi ve kendisini tekrar güvende hissetmesi oldukça uzun bir zaman alır.
Kediler, kendilerine ait olduklarını düşündükleri şeyleri asla paylaşmak istemezler, bunlar bir mama tabağı, kedi tasması, tırmalama tahtası, kedi oyuncağı ve hatta bir insan dahi olabilir. Bir kedi kendisine ait olduğunu düşündüğü şeyleri korur ve savunur.
Sosyal statü saldırganlığı sadece kediler arasında yaşanan bir olaydır, kediler ve insanlar arasında görülmez, bunun nedeni de özellikle evcil kedilerin kendilerini yaşadıkları evin kral ya da kraliçesi olarak görmeleridir.
İçini boşaltamayan tedirgin bir kedi, kızgınlık ve öfkesini başka bir şeye yönlendirir. Örneğin eve yabancı bir sokak kedisi girdiğinde evdeki kedi bunu bir tehdit olarak algılar, sokak kedisini de dışarı atamadığından, en yakınında olan şeylere saldırmaya başlar, bu başka bir kedi, bir insan veya ailenin köpeği dahi olabilir. Kedilerin bu reaktif saldırganlığı hiç uyarı vermeden sessizce gerçekleşebilir ve çok şiddetli olabilir.
Bazı kediler saatlerce okşanmak isterler, bazıları ise değil. Okşanmaktan bıkan kediler bazen hiç uyarı işareti vermeden aniden saldırganlaşabilirler. Kedileri okşarken onların tepkilerine çok dikkat etmek gerekmektedir.
Bazen bir kedi çok korktuğunda ve korkudan dehşete kapıldığında en iyi savunmanın güçlü bir karşı saldırı olduğuna karar verebilir. Veya kendisini, saldırmaktan başka bir alternatifinin olmadığı köşeye sıkışmış bir durumda hissedebilir. Bu anlarda kedinin tek yapacağı şey, bir kaçış yolu da yoksa, köşeye sıkışmış bir kedi tarzında dövüşmesidir, çünkü başka seçeneği kalmamıştır.
Özellikle sahipleri tarafından şımartılan, biberonla beslenen ve yalnız büyütülen kediler, insanları ısırmamaları gerektiğini asla öğrenemezler. Kedi oyun arkadaşları da olmadığından, yanlarından geçen insanları bir oyun arkadaşı gibi görüp onlara saldırabilirler. Kedi kendi bakış açısına göre sadece oyun oynamaktadır.
Kediler ne yapacağı önceden kestirilemeyen hayvanlardır. Bir kediyi severken ansızın sizi tırmalayabilir, yalnız avcılar olduklarından sosyal ipuçlarını anlayamazlar, örneğin onu herhangi bir nedenle cezalandırmak istediğinizde bunu kendisine yapılmış bir saldırganlık olarak algılar.
Sevilmek istediklerinde size sürtünürler, fakat bunu siz yaptığınızda çok farklı tepkiler gösterebilirler. Köpeklere nazaran çok daha bağımsız hayvanlardır, birçok durumlarda yalnız kalmaktan hoşlanırlar, eğer özel alanına girerseniz farklı tepkiler gösterebilirler.
Korku ve endişeye kapıldıklarında davranışları aniden değişir, örneğin onları severken hoşlanmadıkları bir yerine dokunursanız, bunu bir saldırı olarak algılayabilir ve savunma konumuna geçebilirler.
Doğuştan avcı olduklarından, çok iyi beslenmelerine rağmen, bazen eve avladıkları ölü fare ve kuşları getirebilirler. Onları boşluğa bakarken gördüğünüzde şaşırmayın, sizin görmediklerinizi görebilir ve o anlarda bir av bekliyor olabilirler. Duvarların içinde hareket etmekte olan fareleri dahi dinliyor olabilirler.
Kediler köşeye sıkıştıklarında kendilerini tehdit altında hissederler ve bir kaçış yolu ararlar. Bir kaçış yolu varsa hiç tereddüt etmeden onu kullanırlar, ama bir kaçış yolu yok ise tehlikeden kurtulma içgüdüsüyle yaptıkları gerçekten inanılmaz olabilir. Onlara kızmayın, onların tek niyeti; içgüdülerine uyarak bir an önce tehlikeden kaçıp uzaklaşmaktır. Onlara bir kaçış yolu bırakırsanız, size zarar vermelerini her zaman kolayca engelleyebilirsiniz.