‘‘KAHPE SALDIRI’’
‘‘Allahu Akbar’’ diye bağırarak, kamyonetini Manhattan bisiklet yolundaki insanların üzerine süren Sayfullo Saipov sekiz kişiyi öldürdü. Komşuları onun dindar birisi olduğunu ama ondan böyle bir şey beklemediklerini anlattılar.
Yazarlar: Tım Teeman, Katıe Zavadskı, Jana Wınter, Kate Brıquelet, Lynn Waddell, Daily Beast, 31 Ekim 2017
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 1 Kasım 2017
Belediye Başkanı Bill de Blasio’nun terör saldırısı olarak tanımladığı, Salı günü öğleden sonra New York’ta meydana gelen olayda, kamyoneti ile bisiklet yolunu yarıp geçen adam, en az sekiz kişinin ölümüne neden olmuştur.
Saldırı, kentte 11 Eylül 2001 tarihinden bugüne kadar gerçekleştirilen en kanlı saldırıdır.
Bir emniyet yetkilisinin Daily Beast’e verdiği bilgiye göre saldırı, Florida, Tampa’da yaşayan 29 yaşındaki Sayfullo Saipov tarafından gerçekleştirilmiştir. Saipov’un, 2010 yılında Özbekistan’dan Birleşik Devletlere göç ettiği açıklanmıştır.
Bir emniyet yetkilisinin Daily Beast’e verdiği bilgiye göre; olayın görgü şahitlerinden birisi, Saipov’un kamyonetinden inerek, Arapça ‘‘Allahu Akbar’’ diye bağırdığını duyduğunu ifade etmiştir. New York Times tarafından bildirildiğine göre; emniyet güçleri kamyonetin yanında, İslami Devlet terör örgütüne bağlı olduğunu gösteren bir not bulmuştur. New York Valisi Andrew Cuomo yaptığı açıklamada, daha büyük bir komplo ve plan ile ilgili bir kanıt olmadığını ifade etmiştir.
Saldırı, yerel saatle öğleden sonra yaklaşık üç civarında başlamış, New Jersey’de Home Depot mağazasından kiraladığı kamyonetle Saipov, Manhattan’ın West Side Highway yolu boyunca uzanan bisiklet yoluna dalarak en az sekiz kişiyi ezerek öldürmüştür.
Bir okul otobüsüne çarpan Saipov, polisin bildirdiğine göre elinde iki taklit ateşli silah ile kamyonetinden inmiştir. Polis Saipov’u karnında vurmuş ve gözaltına almıştır.
Saldırının gerçekleşmesinden dakikalar sonra kamyoneti gören iki tanık, Daily Beast’e verdikleri ifadede; pembe renkli bir kazağın, sanki sabitlemek maksadıyla direksiyona bağlı olduğunu gördüklerini anlatmıştır.
Saipov, yaşadığı Florida’dan yakın geçmişte aldığı ticari sürücü lisansı olan bir kamyon şoförüdür.
Saldırganın Florida Tampa’daki komşuları olan Melissa Matthews ve Kyong Eagan, onun genç bir eş, iki üç çocuk ve kendisinin veya eşinin annesi olabilecek yaşlı bir kadınla birlikte mütevazı bir apartmanda yaşadığını ifade etmişlerdir. Eagan’ın söylediklerine göre aile, Florida’ya taşınmaları öncesinde New York ve Ohio’da yaşamıştır.
Eagan, kamyon sürücüsü olan Saipov’un işi gereği bazen bir iki hafta evden uzak olduğunu ifade etmiştir.
Eagan, Saipov’un çok yumuşak bir sesle konuştuğunu ve kamyon sürücüleri genellikle yüksek sesle ve küfürlü konuştuğundan, onun bir kamyon sürücüsü olduğuna inanmakta güçlük çektiğini anlatmıştır.
Saipov’un ona, kuzu eti dâhil ev yapımı yemekler getirdiğini ve ülkesinin yemeklerini onunla paylaşmak istediğini anlatan Eagan, Saipov’un ona su ve meyve suyu getirdiğini de ifade etmiştir.
Sözlerini; “Bana daima yemek getirirdi. Ona para teklif ederdim fakat o istemediğini söylerdi’’ şeklinde sürdüren Eagan, Saipov’un her zaman içten davrandığını, yaptıklarına inanamadığını ve olayı duyduğunda şok olduğunu açıklamıştır.
Eagan ve Mathews, evdeki kadınların başörtüsü taktıklarını ifade etmişlerdir. Eagan, ailenin her Cumartesi günü genç ve yaşlı insanlardan oluşan bir grupla bir araya geldiğini, Mathews de kadınların neredeyse buzdolabı gibi soğuk ve uzak olduklarını ifade etmişlerdir.
Mathews’e göre birçok insan selama karşılık verirken, Saipov ailesinin selamlarına karşılık dahi vermediklerini anlatmışlardır.
Komşuları, ailenin geçtiğimiz yaz aylarında taşındığını ifade etmektedir. Eagan, Saipov’un ona işi nedeniyle New Jersey’e taşınacaklarını söylediğini ve taşınma öncesinde Saipov’un ona müzik seti, elektrikli süpürge ve yazıcı dâhil bazı ev eşyaları verdiğini anlatmaktadır.
Saipov’un kendisine her zaman annesiymiş gibi davrandığını anlatan Eagan, nazik bir komşuydu, gerçekten her zaman çok nazikti sözleriyle duygularını ifade etmektedir.
Vatandosh Uzbek-American Federation başkanı Farhod Sulton Daily Beast’e yaptığı açıklamada, bu teröristlerden nasıl kurtulacaklarını bilmediğini, Amerika’da yaşayan Özbek toplumunun da bu saldırılardan zarar gördüğünü anlatmıştır.
2015 yılında, Brooklyn’de yaşayan Özbekistan ve Kazakistan asıllı üç adam İslami Devlet terör örgütüne katılma ve savaşmayı planlamakla suçlanmışlardır.
Bu olayın, Amerika’da yaşayan Özbekistanlı diğer insanlara olan nefreti de artırdığını anlatan Sulton, birden insanların kendilerini de bu teröristler gibi görmeye başladığını ve bu tür olayların işleri, eğitimleri ve sosyal hayatları dahil her şeyi etkilediğini dile getirmekte ve teröristlerin yaptıklarından nefret ettiklerini söylemektedir.
Daha önce meydana gelen olaylar sonrasında toplum liderlerinin, özellikle gençlere ulaşmaya çalıştıklarını, fakat geçmişlerinde terör faaliyetlerine katılanların, genellikle toplumla çok az bağlantıları olduğunu, camilere gelmediklerini ve İnternet aracılığı ile giderek daha da radikalleştiklerini anlatmaktadır.
Sulton, New York saldırganının Özbek asıllı olmasının, Amerika’ya gelmek isteyen diğer Özbek vatandaşlarını olumsuz etkileyeceğinden korktuğunu ifade etmektedir.
Bir daha girişlerine izin verilmeyeceği korkusuyla, Amerika’dan ayrılmaktan zaten korktuklarını dile getiren Sulton, Amerikalıların bütün Özbek vatandaşlarını bu terörist ile bir tutmamalarını ümit ettiğini sözlerine eklemektedir.
Başkan Donald Trump henüz gece bitmeden insanları Birleşik Devletlerden uzak tutma hayalini dile getirmiş ve attığı tweet mesajında; Ulusal Güvenliğe, Aşırı Güvenlik Soruşturması Programını yürürlüğe koyması için emir verdiğini ve politik açıdan doğru olmanın iyi olduğunu, fakat bunun bu olay için geçerli olmadığını yazmıştır.
Çevirenin Notları: Sun Savunma Net sitesi olarak yapılan kahpece saldırıyı kınıyoruz. Yazının orijinaline aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.