POSEDİON
Nükleer bir torpido tahrip gücünü inanılmaz ölçüde artıran bir nükleer başlıkla donatılmıştır ve düşmanın uçak gemileri ve nükleer denizaltılarını kolayca imha edebilirler.
Yazar: Matthias Koch, Hannoversche Allgemeine Zeitung, 03 Mayıs 2021
Derleyen: Atilla Aşçı, Sun Savunma Net, 13 Mayıs 2021
Nükleer başlıklı füze taşıyabilen Rusya’ya ait üç nükleer denizaltı, Kuzey Buz Bölgesinde yaptıkları güç gösterisinde aynı anda buzları kırarak yüzeye çıkmıştır. Putin’in güç gösterisi bütün dünyanın ilgisini çekmiştir. Fotoğraf: Rusya Savunma Bakanlığı
Antik çağ Yunan devlet adamlarından, aynı zamanda General Temistokles (MÖ. 524 – 460)’in ‘‘denizlere hâkim olan, her şeye hâkim olur’’ yaklaşımı ve Pers Savaşları’nda donanmadaki savaş gemisi sayısını 70’den 200’e çıkarması kazandığı zaferlerde önemli rol oynamıştır.
Putin’in onu ne kadar örnek aldığını bilemeyiz. Ancak Rusya devlet başkanı, son yıllarda deniz üstü ve deniz altındaki silah geliştirme projeleri ile batıyı şaşkına çevirmeye devam etmektedir. Putin, çılgınlık olarak değerlendirilebilecek en son projesini, 21 Mart 2021 günü parlamento konuşmasında dile getirmiştir.
Putin tarafından dile getirilen son proje; Poseidon adını verdiği bir sualtı nükleer füze sistemidir…
Buradan Putin’in Yunan mitolojisini okumuş olduğu anlamını çıkarabiliriz. Denizler ve depremler tanrısı Poseidon. Elindeki üç dişli Trident yabası ile vurduğunda depremler yaratan, hırs ve gücü temsil eden Poseidon. Putin’in ülkesi tarafından geliştirilen yeni füzeye bu adı vermesi kesinlikle bir tesadüf olamaz.
Poseidon füzesinin boyu 20 metre, 40 ton ağırlığında ve 10.000 kilometre menzilli. Bu sistem, okyanusları otonom olarak aşarak, kıyılardaki kentleri, yaratacağı tsunami ve radyoaktif etkileşim ile yok edebilecek güçte. Rus silah envanterine 2M39 numara ile kaydolmuş bile. Bu sualtı füzelerinin, Rusya’nın elindeki en yeni denizaltı serisi olan 180 metrelik Belgorod sınıfı denizaltılara entegre edilmeleri de planlanmış durumda.
Poseidon nükleer başlıklı torpidoları taşımak maksadıyla tasarlanan ilk Rus denizaltısı Belgorod Nisan 2019’de denize indirilmiştir. Kaynak: Oleg Kuleshov/GETTY IMAGES.
Rusya Devlet Başkanı Putin, 2015 yılında söylemlerinde bu konuyu dile getirdiğinde onu ciddiye almayan Batı ve NATO kaynakları şaşkınlık içindeler. Örneğin; Poseidon füzesinin seyir halinde iken çıkaracağı ses konusunda ellerinde hiçbir veri yok. Eğer, füze gerçekten iddia edildiği gibi çok sessiz bir şekilde seyrediyorsa, Putin’in dile getirdiği ‘‘Poseidon durdurulamaz bir silah’’ iddiası, batının aleyhinde acı bir gerçek olacak. Rus gazetesi Pravda, Poseidon’un yaratacağı tsunami dalgalarının 500 metre yükseklikte olabileceğini ve füze başlığındaki radyoaktif bileşimin yayacağı ışınların da onlarca yıl sürebileceğini yazmış.
Batı, hala bunun bir mantık sonucu mu, yoksa bir çılgınlık mı olduğu konusunda hem fikir olamamış vaziyette. Aslında, Putin tamamen mantıki bir temelden yola çıkarak böyle bir sistemin gelişmesini ülkesi adına sağlamış. Çünkü Çin havadan atılan füze sistemlerine karşı lazer ve uydu sistemleri çalışmalarını artırdığı ve Amerikalıların da komple bir Space Force (Uzay Kuvvetleri) kurmuş oldukları gerçeğinden yola çıkıldığında, ilerideki dönemlerde Rus hava füze sistemleri işe yaramaz hale gelebilir. Bu yüzden, eldeki çok gelişmiş bir sualtı saldırı sistemi caydırıcı bir silahtır. Putin, son yıllarda sık görülen, denizaltılarda çekilen resimleriyle bunun mesajını çoktan vermişti bile. 1901 de, Çarlık Rusya’sının, ilk denizaltılarla batıdan çok ileride olmasını sağlayan Rubin Dizayn Bürosu, bugün de Poseidon’u yaratmıştır. Ajitasyon psikolojisinden çok iyi anlayan Putin, 20 Mart günü, Kuzey Kutup Bölgesinde, üç atom enerjili denizaltıyı aynı anda buzların arasından çıkararak, bir güç gösterisini daha mesajlarına eklemiştir. Putin bu gösteri ile Kuzey Kutbunun Rusya’nın hegemonyasında olduğunu bütün dünyaya ilan etmiştir.
Kuzey Kutup Bölgesi: Rusya ‘‘Kuzey Denizi Rotası’’nı uzun vadede Süveyş Kanalına bir alternatif olarak sunmayı ve Avrupa ile Asya arasındaki ticaret gemilerinin rotasını değiştirmeyi planlamaktadır. Kaynak: Susie Harder – Arktik Konseyi
Rusya, bu bölgedeki deniz gücünü gün geçtikçe geliştirmektedir. Norveç Denizi’ndeki Murmansk deniz filosu milyar dolarlık finansmanla modernleşmekte, Severodvinsk denizaltı tersanesi yeni denizaltı siparişlerinden başını kaldıramayacak durumda. Bölgeye ayrıca çok sayıda, eldeki en yeni radar sistemleri olan Rezonans-N tipi radarların konuşlandırılması çalışmaları hızlandırılmıştır. TASS haber ajansına göre; üçüncü Radar kompleksi Haziran ayında, dört ve beş numaralar da bu yılın sonuna kadar hazır olacaktır.
Rusya’daki Putin karşıtları, bunun Putin’in işi askeri bir şova dönüştürdüğünü ve iç milliyetçi reflekslere uygun hareket ettiğini söyleseler de, işin perde arkası öyle değil. Putin’in, Kuzey Kutup Bölgesi üzerindeki planlarının gerçekleşmesi durumunda, hem yakın hem uzun vadede küresel anlamda tüm oyunlara, Rusya lehine etkisi çok olacaktır. Burada dört önemli faktör göz önünde tutulmalıdır. Birincisi; uluslararası hukuka göre bölgedeki sınırlar belli değildir. Rusya, kıta sahanlığının Kanada önlerine kadar uzandığını savunmaktadır. Bu durum, Rusya tarafından Birleşmiş Milletlere bir rapor halinde sunulmuştur. Putin’in ülkesi için hak aramasını daha da yoğunlaştırması beklenmelidir.
Poseidon test denizaltısı ve Akademik Aleksandrov özel destek gemisi Severodvinsk’de görülürken, H I SUTTON. INCLUDES MATERIAL © CNES 2020, DISTRIBUTION AIRBUS DS ALL RIGHTS RESERVED / PLEIADES SATELLITE IMAGERY | ACQUIRED THROUGH SHADOWBREAK INTL
İkincisi; değişen iklim koşulları ile eriyen buzulların altında yatan enerji kaynaklarına ulaşmak kolaylaşmıştır. Putin, buradan gaz ve petrol çıkarmak istemektedir. Ayrıca, bölgede nikel, kobalt ve stratejik yeraltı madenlerinin bulunması olasılığı, Putin’in iştahını daha da kabartmaktadır.
Üçüncü olarak; eriyen buzullar sonucu gemi ile ulaşım daha kolaylaşacağı için, kuzey denizleri üzerinden Asya ve Avrupa arasındaki gemi yolu daha kısalacağından, bu yol tercih edilecek ve Putin buradan para kazanacaktır.
Dördüncüsü; Kuzey Kutup Bölgesi (Arktik) ABD ve Rusya’nın ileri teknoloji güç yarışının yeni bir bölgesidir ve buradaki güç dengesini, kullanılmaya hazır hale getirilecek yeni silahların kalitesi belirleyecektir. Bu yüzden, geçen yıl, Barents Denizi’nde, Rus firkateyni Amiral Groşkov’dan atılan 1000 kilometre menzilli, sesten dokuz kat daha hızlı Zirkon füzelerinin testlerinin başarıyla sonuçlanması, Putin’i ziyadesiyle mutlu etmiştir. NATO’nun bu hızdaki bir füzeyi önceden tespit edecek teknolojisi şu anda yoktur.
Böylelikle, şimdiye dek buzlarla kaplı, buzların altında sessizce yayılan Kuzey Buz Denizi suları, önümüzdeki zamanda hayli ısınacağa benziyor. Geçtiğimiz Nisan ayı ortalarında Rus firkateyni Amiral Kasatonov’un, üzerinde Suriye’de kullandıkları Kalbr-NK füzeleriyle, Barents Denizi’ndeki Kirkenes kenti önlerinde, Rus balıkçıların güvenliğini sağlama bahanesiyle yakın mesafeden tur atması, ileride neler olabileceğinin küçük bir ön habercisi gibi.