Yazı ve Fotoğraf: Olay Salcan
Yozgat’a 77 km. uzaklıktaki Sarıkaya’da bulunan Roma dönemine ait hamam, zamana, insan ve doğanın yıkımlarına rağmen kısmen ayakta kalabilmeyi başarabilmiş, Anadolu’nun sahip olduğu eşsiz eserlerden birisidir.
Bu eserin Anadolu’da başka bir örneği yok. Bu da onu özel yapıyor.
2000 yıl öncesine kadar geriye giden uzun bir zaman diliminden günümüze yalnızca harabe olarak gelebilmiş bu muhteşem eserin, önemli kaplıca merkezi olduğu yapılan araştırmalar sonucu gün yüzüne çıkarılmıştır.
Roma döneminden sonra Anadolu üzerinde yaşamış diğer medeniyetlerin de faydalandığı bu hamamın suyu, hiç kesintisiz bu gün de akmaktadır.
2018 yılında Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kabul edilen Basilica Therma’daki yılan benzeri kabartma bir figürden (sağlık tanrısı Asclepius), bu tarihi eserin temizlenmenin yanında aynı zamanda şifa merkezi olarak da kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Su içerisinde sağlam temeller üzerinde sıcak su kaynağına yapılandırılmış bu hamam, 2000 yıl gibi uzun bir zaman dilimi içerisinde ayakta kalmayı başarabilmiştir. Zayıf bir zeminde güçlü bir temel ile inşa edilmiş olması, Roma mimarisinin ulaştığı yüksek seviyeyi göstermesi açısından dikkat çekicidir.
Roma İmparatorluğu döneminde termal merkez karakterinde inşa edilen bu muhteşem yapının, sefere giden Roma askerlerinin dinlenmelerine hizmet maksadıyla da kullanıldığı konusunda güçlü bir kanaat oluşmuştur.
Yapılışında cephe ve havuzlar için mermer kullanılmış ise de, bu mermerlerden günümüze kadar gelebilen olmamıştır. Hamama bakıldığında batı cephesi, ön cephesinde 23.30 x 12.80 metre boyutlarında ve 1.34 metre derinliğinde bir termal havuz, cephenin arkasında bir iç havuz ve doğusunda da üçüncü bir havuz görülmektedir. Havuzun suyu, 48 santigrat derecedir.
Roma Kral Kızı Hamamı diye bilinen Sarıkaya Kaplıcaları’nın dillerde dolaşan bir de peri masalı var. Bu efsaneye göre Kayseri’de oturan Roma krallarından birinin kızı, doktorların teşhis edip tedavi edemedikleri bir hastalığa yakalanır.
Tedavisi bulunamayan hastalık, gün geçtikçe ilerlemekte ve kız artık yürüyemez hale gelmektedir. Kralın kulağına şimdiki Sarıkaya’nın bulunduğu yerde sıcak sudan oluşan göletteki balçık halinde çamurlu bölgenin bu çeşit hastaları iyileştirdiği haberi gelir.
Tüm olanakları deneyen kral, küçük kızını son çare olarak bu sıcak suyun bulunduğu yere gönderir. Kız, bir müddet burada kalır. Gün geçtikçe kızın hastalığı iyi olmaya başlar.
Sonunda tamamen iyileşir. Kral da, buraya mermerden bir havuz yaptırır. Etrafını da kesme büyük taşlarla çevirtirir. Kısa sürede ünü dünyaya yayılan bu hamam, bir cazibe merkezi haline gelir. Bunun sonucu olarak da, önceleri kimsenin olmadığı bu havuz çevresinde zamanla bir şehir oluşur.
Kralın kızının adı, bu yeni şehre verilir. Bu şehrin adı artık “Oper” veya “Hoperi”dir. Bir depremle yok olan şehirden geriye, sadece hamamların olduğu bölge kalır.
Burası, Sarıkaya’nın evleri arasında kaybolmuş bir yer iken kamulaştırma çalışmaları sonucunda hamamın çevresindeki binalar yıkılmış ve hamam ortaya çıkmıştır.
Ancak Anadolu’nun kaçınılmaz kaderi olan kötü yapılaşma nedeni ile etrafının halihazırdaki görüntüsü hamamın muhteşem görüntüsüne olumsuz olarak yansımaktadır. Büyük bir gayret içerisinde olan yetkililerin yıkım işlemleri ve çevre düzenlemesini tamamlamalarından sonra bu eserin görüntüsünün çok daha gösterişli olacağına inanıyorum. Sabırsızlıkla bu günü bekliyorum.
Ben inanıyorum ki tüm çalışmalar tamamlandıktan ve en son hali ile ziyarete açıldıktan sonra bu eser, ören yerleri içerisinde hak ettiği yeri alacak ve ilgi odağı olacaktır. Muhakkak görülmesi gereken ve olmazsa olmaz bir eser.
Hoşça kalınız.