savunmahavacılıkteknolojipolitikaanalizmevduatkriptosağlıkkoronavirüsenflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4746
EURO
36,4066
ALTIN
2.957,53
BIST
9.356,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
17°C
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
17°C
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazartesi Az Bulutlu
2°C

Rus Planı Türkiye’den Endonezya’ya Kadar Uzanıyor

Rus Planı Türkiye’den Endonezya’ya Kadar Uzanıyor

Rus Planı Türkiye’den Endonezya’ya kadar uzanıyor

Yazar: Nikolay Pakhomov                                                                                                             

14 Temmuz 2016

 

Brexit referandumunun neden olduğu politik deprem, uluslararası ilişkileri önemli ölçüde değiştirmiştir. ABD’deki uzmanların çoğunluğu, İngiliz halkının kızgınlığı ile Amerikan seçmenleri arasındaki benzerlikler ve küresel ekonominin olası olumsuz etkileri üzerinde dururken, sadece çok azı, referandum sonuçları sonrasında, ABD dış politikasının Asya’da artık bir oyun kurucu olma özelliğini kaybettiği üzerinde durmuştur. Aynı zamanda birkaç olay, bazı uzmanlar tarafından Brexit referandumunun en kazançlı oyuncularından biri olduğu öne sürülen Rusya’nın, acele etmeye hiç de ihtiyacı olmadığını da göstermiştir: Rusya’nın Avrasya ile ilgili bir dış politikası vardır ve bu politika her geçen gün daha da önem kazanmaktadır.

Fakat bir şey en baştan açıkça ortaya koyulmalıdır: Bu, Avrasya politikasının, Batılı uzmanlar tarafından etkisi devamlı olarak abartılan biçimsiz Avrasyacılık politikası ile hiç bir ilgisi yoktur. Başlangıçta Soğuk Savaş dönemindeki komünizm, sonrasında ise 20’nci yüzyılın son yıllarındaki liberalizmden etkilenen tecrübesiz Rus dış politikası oldukça pragmatiktir. Rusya Avrasya’yı, Rusya’nın içinde bulunduğu makro bir bölge ve yüzyıllardır Rusya’nın çıkarları açısından doğal bir öncelik alanı olarak görmektedir.

Brexit referandumu sonrasındaki birkaç olay, bu alandaki Rusya’nın diplomatik çabalarını analiz edebilmek için iyi bir zemin sağlamıştır. Bazıları, Putin’in, Şangay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları Toplantısı için Özbekistan ve Çin’e yaptığı ziyaret gibi planlı faaliyetlerdir, fakat Türkiye’nin Kasım 2015 ayı içerisinde düşürdüğü Rus jeti nedeniyle özür dilemesi kesinlikle önceden planlanmış bir faaliyet değildir. Bununla beraber bütün bunların hepsi Rusya’yı, Avrasya meselelerinde çok daha güçlü bir oyuncu konumuna getirmiştir.

Bunu görebilmek için yukarıda bahsedilen olayları akış sırasına göre analiz edelim. 23 Haziran tarihinde Vladimir Putin, Şangay İşbirliği Organizasyon zirvesi için Taşkent’e gelir. Bazı gözlemciler yıllardır Çin üstünlüğünden bahsetmekte ve Şangay İşbirliği Örgütü içerisindeki Rusya-Çin farklılıklarını öne çıkarmaktadırlar, fakat son gelişmelerin eksiksiz bir analizi, bu sonuçların tartışılması için bizlere yeterli argüman sağlamaktadır. Taşkent’te en dikkate değer olay, Rusya’nın desteğiyle Hindistan’ın tam üyelik statüsüne kavuşmasıdır, bu da Çin’in örgüt bünyesinde hâkim güç olduğuna dair iddiaların sorgulanması için yeterli bir sebeptir. Bunun da ötesinde unutulmamalıdır ki, güvenlik üzerine odaklanılmasına ve İslamcı aşırılık ana tehdit olarak görülmesine rağmen, ekonomik alanda işbirliği, Şangay İşbirliği Örgütü’nün gündeminde giderek çok daha fazla ağırlık kazanmakta ve Rusya da güçlü bir şekilde bu trendi desteklemektedir.

Bu, ne Rusya ne de Çin’in, en azından kamuoyu nezdinde, Merkezi Asya bölgesini bir rekabet alanı olarak görmemesidir. Bunun nedenleri ilk olarak her iki gücün de bölge ülkelerinden ayrıcalıklı olmayı talep etmelerinin, iki güç arasında denge olmasını arzulayan Merkezi Asya yöneticileri tarafından kabul görmemesi ve ikinci olarak da bütün gelecek vaat eden projelerin harici oyuncular için Rusya ve Çin’e göre çok maliyetli olmasıdır. Bunun nedeni Merkezi Asya cumhuriyetlerinin sosyal, ekonomik, politik ve güvenlik problemleri ile baş edebilmedeki sınırlı imkân ve kabiliyetleridir. Komşularına oranla çok daha fazla başarılı olan Kazakistan dahi güvenlik problemleri ile boğuşmak zorundadır. Bunun anlamı, beş eski Sovyet Cumhuriyeti üyesi, büyük güçlerin desteğini ararken, Rusya son birkaç yüzyıldır bölgeyle derinden ilgilenmesine rağmen, Beijing’in üzerine düşen sorumlulukları üstlenmek için henüz hazır ve istekli olduğuna dair kesin emarelerin olmamasıdır.

 

 Çeviren: Ercan Caner Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinin yanı sıra, uçak ve helikopter lisanslarına sahiptir. Yüksek lisans derecesini Gazi Üniversitesi’nden Avrupa Birliği – Türkiye İlişkileri alanında alan Caner, halen Türkiye Hava Sahası Yönetimi alanında Haliç Üniversitesi’nde doktora tez çalışmalarını sürdürmektedir. İnsansız Hava Araçları (2014) ve Taarruz Helikopterleri (2015) konulu makaleleri yayımlanmıştır. 39 yılı kapsayan TSK, BM ve NATO savunma sektör deneyimlerine sahiptir. E-mail:ercancaner@gmail.com @ercancaner1963

ÇN: Metin aslına sadık kalınarak çevrilmiştir, metindeki düşünceler yazara aittir. Orijinaline aşağıdaki linkten erişilebilir.

http://nationalinterest.org/feature/russias-regional-master-plan-stretches-turkey-indonesia-16960

  •  Putin
  • Türkiye
  • Şanghay İşbirliği Örgütü
  • Brexit
  • Avrasya
  • İslamcı Aşırılık
  • Özbekistan
  • Kazakistan
ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.