ABD’nin bir Suriye jetini düşürmesini bir saldırı eylemi olarak gören Rusya, Fırat Nehri batısına geçen koalisyon savaş uçaklarını izleyeceği açıklamasını yaptı.
Yazarlar: Patrick Wintour ve Julian Borger, The Guardian, 19 Haziran 2017
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 20 Haziran 2017
F/A-18 modeli savaş uçağının Suriye hava kuvvetlerine ait bir jeti düşürmesi süper güçler arasındaki gerilimin tırmanmasına neden oldu. Foto: Baz Ratner/Reuters
Suriye topraklarında, ABD ile Rusya arasında direkt bir çatışma tehlikesi Pazartesi günü, Moskova’nın, ABD liderliğindeki koalisyon güçlerine ait herhangi bir uçağın Fırat Nehri batısına geçmesi durumunda potansiyel hedef olarak görüleceği açıklaması sonrasında artmıştır.
Rusya, açıklamasına gerekçe olarak, ABD uçaklarının Pazar günü Suriye hava kuvvetlerine ait bir savaş uçağını düşürmesini göstermiştir. ABD tarafı ise savaş uçaklarının, İslami Devletin sözde başkenti Rakka kentini ele geçirmek için savaşmakta olan, desteklediği kuvvetleri savunma maksadıyla hareket ettiği açıklamasını yapmıştır. Gerçekleştirilen ABD saldırısı, altı yıl önce başlayan sivil savaş boyunca, Suriye savaş uçaklarına karşı düzenlenen ilk saldırıdır.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov, yaptığı açıklamada, ABD saldırısının Amerika’nın uluslararası hukuka olan saygısızlığının bir devamı olarak görülmesi gerektiğini ifade etmiştir. ‘‘Bu bir saldırı eylemi değil ise nedir? Ryabkov’a göre bu olay, terör karşıtı bir politika uyguladığını ilan eden ABD’nin, halen savaştığı teröristlere yardım etmesinden başka bir şey değildir.
Rusya dışişleri bakanlığı bunun yanı sıra saldırıya tepki olarak, Suriye hava sahasında meydana gelebilecek çarpışma ve tehlikeli olayları önlemek maksadıyla tesis edilen ABD kuvvetleri ile iletişim kanallarını da askıya aldıklarını ifade etmiştir.
Olayın yankılarını önemsemeyen ABD’li general Joseph Dunford ise iki ülke arasındaki direkt hattın, Katar’da bulunan ABD Merkez Komutanlığı ile Suriye’deki Rusya Komutanlığı arasında sekiz ay önce tesis edildiğini, Pazartesi sabahı hala açık olduğunu ve olayın sonuçlarını yatıştırmak maksadıyla kullanabileceği açıklamasında bulunmuştur.
Müşterek karargâh komutanı General Dunford, Washington merkezli National Press Club’a yaptığı açıklamada; ‘‘Koalisyon operasyon merkezi ile Rusya operasyon merkezi arasında hala iletişim olduğuna eminim. İki tarafın yapabileceği en kötü şeyin bu olayı abartmak olacağını düşünüyorum’’ ifadelerini kullanmıştır. General Dunford açıklamasını; ‘‘Kuvvetlerimizin kendi başlarının çaresine bakabilme kabiliyetinde olduklarına da eminim’’ sözleri ile sürdürmüştür.
Başkan Trump kimyasal saldırıların başlatıldığı bir Suriye hava üssüne füze saldırısı düzenlenmesi emrini verdiğinde Rusya ordusu, Çatışma Önleme Kanalı olarak bilinen direkt hattın kapatılacağı tehdidinde bulunmuş, bununla beraber Rusya tehdidini gerçekleştirmemiş ve direkt hat açık kalmaya devam etmiştir.
İngiltere Başbakanı Theresa May, Pazartesi günü devreye girerek, Rusya ve ABD liderliğindeki koalisyon savaş uçakları arasında beklenmedik bir çatışma riskini artıracağından, Rusya’yı çatışmayı önleme düzenlemelerinin açık muhafaza edilmesi yönünde uyarmıştır.
ABD ile Rusya arasında artan direkt çatışma riski, Başkan Trump’ın Suriye’deki askeri strateji hakkında askeri komutanlara sınırsız yetki verme yönündeki kararı sonrasında meydana gelmiştir. Fakat Pentagon, çatışmayı şiddetlendirmek istemediği ve bölgedeki ABD unsurlarının, Suriye jetinin ABD’nin ortağı olan ve Rakka kentini, İslami Devletin elinden almak için savaşmakta olan kuvvetlerin yakınlarına bomba atması sonucu harekete geçtiği yönünde ısrarını sürdürmektedir.
Dunford yaptığı açıklamada; hafta sonunda meydana gelen olayın rejim yanlısı kuvvetlerin müşterek bir harekâtı sonrasında gerçekleştiğini ve Suriye hava kuvvetlerine ait Rus yapımı bir savaş uçağının bölgeye giriş yaptığını açıklamıştır. Daha fazla yaklaşmamaları yönünde bütün uyarıların yapıldığını ifade eden Dunford, sonrasında komutanın yaklaşan uçağın bir tehdit olduğu yönünde karar vererek düşürülmesi emrini verdiğini açıklamıştır. Dunford yaptığı açıklamada; Suriye’de rejim yanlısı unsurlara bugüne kadar iki kez müdahale edildiğini, her iki olayda da maksadın kendilerini savunma olduğunu ve karşı tarafa bunun açık ve net bir şekilde bildirildiğini ifade etmiştir.
Dunford’un diğer olay ile neyi kastettiği bilinmemektedir. Nisan ayında gerçekleşen füze saldırısı hariç, ABD kuvvetleri İran destekli Şii milisler olduğu düşünülen rejim yanlısı güçlere geçtiğimiz ay içinde Irak sınırı yakınlarındaki Suriye doğu çölünde üç kez ateş açmışlardır.
ABD savaş jetinin, Suriye hava sahasında bir Suriye uçağını düşürmesinin yasal zemini sorulduğunda Dunford, 9/11 saldırıları sonrasında, Kongre’de 2001 yılında kabul edilen ve o tarihten beri ABD yönetimleri tarafından yurt dışında teröre karşı icra edilen bütün operasyonlarda kullanılan Askeri Güç Kullanım Yetkisi Kanununu referans göstermiştir.
Beyaz Ev sözcüsü Sean Spicer daha sonra yaptığı açıklamada; ABD’nin, Suriye’deki askeri iletişim kanallarını açık muhafaza etmek için elinden geleni yapacağını ifade etmiştir. Spicer sözlerine, Suriye’de durumu yatıştırmak istediklerini ancak kendilerini savunma da hakkını her zaman saklı tutacaklarını eklemiştir.
Rusya ise bundan sonra koalisyon jetlerini izleyeceğini belirterek onları düşürmeyeceğinin altını çizmiş, fakat koalisyon jetlerinin, Rus hava araçları için bir tehdit oluşturmaları durumunda, zor duruma düşebileceklerini eklemiştir. Moskova dış işleri bakanlığı yaptığı açıklamada ‘‘Fırat Nehri batısında tespit edilen, uluslararası koalisyon güçlerine ait insanlı ve insansız bütün hava araçlarının, Rus SAM füzeleri tarafından hava hedefi olarak izleneceği’’ ifadelerini kullanmıştır.
ABD ordusu, ABD Deniz kuvvetlerine ait bir F/A-18 Super Hornet modeli savaş jetinin, Suriye Hava Kuvvetlerine ait SU-22 modeli bir jeti düşürdüğünü doğrulamıştır. ABD, Suriye’ye ait savaş uçağının, İslami Devlete karşı yürütülen savaşta ABD ile birlikte hareket eden Suriye Demokratik Güçleri savaşçılarının yakınlarına bomba attığı açıklamasını yapmıştır. Şam ise yaptığı açıklamada, düşürülen uçağının İslami Devlete karşı sürdürülen operasyona katılmakta olduğunu bildirmiştir.
ABD Merkezi Komutanlığı sözcüsü Albay John Thomas Suriye savaş uçağı tarafından bombalanan yerlerin yakınında ABD kuvvetleri olmadığını fakat bölgede bulunan Suriye Demokratik Güçlerinin iki saatten fazla bir süre tehdit altında oldukları açıklamasını yapmıştır. Kürt ve Arap savaşçılarından oluşan ve batılı özel kuvvetler unsurları ile birlikte hareket eden bir ittifak olan Suriye Demokratik Güçleri de yaptığı açıklamada, saldırıların sürmesi durumunda, Suriye savaş uçaklarına karşı kendilerini korumak maksadıyla gereken tedbirleri alacakları açıklamasını yapmıştır.
Trump yönetimi, Rakka kentinin İslami Devletin elinden kurtarılması için, en kabiliyetli unsurlar olduğu sonucuna varmayı müteakip, Suriye Demokratik Güçlerine silah sevkiyatını hızlandırma sözü vermiştir.
Washington ve Moskova arasında artan gerilim, İslami Devleti Rakka kentinden atmak maksadıyla Suriye’de Rusya ile birlikte çalışmayı öngören Trump’ın, başlangıçtaki terör örgütünü birlikte yenilgiye uğratma planından çok uzaktır.
Suriye Başkanı Bashar al-Asad’ın sadık bir destekçisi olan Rusya, bir süreden beri ABD’ye İslami Devletin bölgeden çıkarılmasında müşterek kara ve hava operasyonları icra edilmesi yönünde baskı yapmakta, fakat Suriye’nin uzun vadeli politik geleceği hakkındaki görüşmeler, ABD ordusuna politik boşlukta operasyon yapma imkânı sağlayarak, durmuş gibi görünmektedir.
Üst düzey ABD kanun yapıcıları ise Trump yönetiminin, İslami Devleti ezmek dışında Suriye için ilan edilen bir stratejisinin olmaması nedeniyle endişelerini dile getirmektedirler. Demokrat senatör Chris Murphy attığı bir Twitter mesajında ‘‘Suriye, İran ve Rusya ile son 45 günde dört direkt çatışma. Trump sessizce Kongre tarafından ilan edilmemiş bir savaş başlatıyor. Kırmızı Alarm’’ uyarısını yapmıştır.
Suriye barış sürecinin ne kadar karmaşık olduğunun bir göstergesi olarak, Kazakistan Astana’da yürütülen Rusya destekli barış görüşmelerinin, Birleşmiş Milletler tarafından Cenevre’de 10 Temmuz 2017 günü yapılacak olan toplantıyla aynı güne planlandığına bakmak yeterlidir.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, Pazar günü, Birleşmiş Milletler takvimi ile çakıştığını bilerek, Astana görüşmelerinin tarihini açıklamış ve Astana’daki görüşmelere Birleşmiş Milletlerin Suriye temsilcisi Staffan de Mistura’nın da katılacağını bildirmiştir.
De Mistura’nın sözcüsü ise meselenin henüz görüşme aşamasında olduğu bilgisini vermiştir.
Çevirenin Notları: ABD ve İsrail tarafından bölgedeki çıkarlarına hizmet maksadıyla kurulduğu iddia edilen İslami Devletin zayıflamaya başlaması nedeniyle bölgedeki güçler, İslami Devlet sonrasındaki Suriye ve Irak’taki çıkarları için son kozlarını oynuyor gibi görünüyorlar.
Yazının orijinal metnine aşağıdaki linke tıklayarak erişebilirsiniz.
https://www.theguardian.com/world/2017/jun/19
/russia-target-us-led-coalition-warplanes-over-syria