Ercan Caner, Sun Savunma Net, 26 Kasım 2017
Ellerinde İslami Devlet terör örgütünün siyah bayraklarını taşıyan 25-30 kadar silahlı adam camiyi basar ve Cuma namazını eda eden Müslümanları acımasızca öldürürler. İslam tarihinde Müslümanın Müslümanı öldürdüğü yeni bir kahpe saldırı gerçekleşmiş ve saldırıda 305 insan hayatını kaybederken 128’i de yaralanmıştır. Saldırıda hayatını kaybedenlerin arasında 27 çocuk bulunmaktadır.
Sina camisinde gerçekleştirilen alçakça saldırının sorumluluğunu şu ana kadar hiçbir örgüt üstlenmemiştir, fakat şüpheler ISIS, IŞİD, IS, DAEŞ ve DEAŞ gibi çeşitli adlarla çağrılan terör örgütü üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu arada, çeşitli adlarla anılan bu terör örgütünün, kendisine İslami Devlet adından başka bir adla hitap edenleri de ölümle tehdit ettiğini de vurgulayalım.
Yapılan açıklamalara göre; 25-30 kadar terörist, camide Cuma Namazı kılındığı esnada içeri girerler, kapıyı arkalarından kapatırlar ve ellerindeki makineli tüfekler ile el bombalarını acımasızca namaz kılmakta olan insanların üzerine kullanırlar. Sonra camiyi terk ederek köyün içine girerler, orada da kime rast gelirlerse öldürürler. Acımasız katillerin kana olan susamışlıkları henüz bitmemiştir, tekrar camiye dönerler ve yaralı Müslümanların üzerine tekrar ateş açarlar.
Camide Cuma namazını kılmakta olan Müslümanların çoğunluğu, İslam’ın mistik bir geleneği olan sûfî mensuplarıdır. İslami Devlet terör örgütüne göre bu insanlar kâfirdir ve kanlı terör örgütü bu insanları tehdit etmektedir. Defalarca ‘‘Sizin kanınız pis ve dökülebilir’’ diye tehditlerde bulunan teröristler camideki masum insanları acımasızca öldürürken yine ‘‘Allahu Akbar’’ diye bağırmaktadır. Mısır Ordusu bölgede bu kanlı terör örgütü ile 2011 yılından beri mücadelesini sürdürmekte fakat başarılı olamamaktadır. Bu terör saldırısı Mısır tarihinde bugüne kadar gerçekleştirilen en kanlı olaydır.
Peki, neden yine Müslümanlar Müslümanları öldürmüş ve bir ibadet yeri olan cami radikal İslamcılar tarafından bir mezbahaya döndürülmüştür? Cami, sûfîlerin devam ettiği bir yerdir. İslami Devlet terör örgütü, bölgede Sinai Province olarak adlandırılan bir grup kurmuştur. Bu grup, 2015 yılı Ekim ayında Sharm el Sheikh’den kalkan bir Rus yolcu uçağını düşürmüş ve saldırıda 224 kişi hayatını kaybetmiştir.
Ve aralarından birçok İslami Devlet teröristi çıkan Selefi Müslümanlarına göre yukarıda belirtildiği gibi sûfîler, kanları dökülmesi gereken kâfirlerdir. İslami Devlet terör örgütü sûfîlerden nefret etmektedir. İslami Devlet terör örgütü bölgede yaşayan Hıristiyanlardan da nefret etmektedir, geçmişte defalarca onlarca insanı öldürdüğü saldırılar düzenlemiştir.
Saldırıda önce, cennette hurilerin kendisini beklediğini sanan beyni yıkanmış bir intihar bombacısı cami içinde kendisini patlatır. Camide ibadet etmekte olan insanlar kaçmaya başladıklarında karşılarında maskeli silahlı teröristleri bulurlar. Caminin kapıları kapatılmış ve 12 adet penceresi de teröristler tarafından tutulmuştur. Canlarını pencerelerden kaçarak kurtarmak isteyen masum insanların hiç şansları yoktur.
Caniler katliam yerine, caminin dışına park ettikleri dört çeker jiplerle gelmişlerdir. Gözleri dönmüş katiller caminin etrafında park etmiş olan araçları ateşe verirler ve yaralıları almaya gelen ambulanslara da acımasızca ateş açarlar.
General Sisi iktidara geldiği günden beri yabancı liderleri Kahire’ye davet etmekte ve gelişmiş silah sistemleri tedarik etmek için onlarla milyarlarca dolar değerinde anlaşmalar imzalamaktadır. Alman denizaltıları, Rus helikopterleri, Fransız uçak gemileri ve bir askeri uydu Sisi’nin tedarik ettiği sistemler arasındadır.
Amerikalılar ise Sisi’yi, yıllık 1,3 milyar dolar tutarındaki ABD yardımı dâhil kaynaklarını, teröristlerle daha iyi mücadele edebilmesini sağlayacak silah ve sistemler almaya ikna etmek için uğraşmaktadırlar. Fakat Sisi’nin generalleri, Amerikalıların sözlerini dinleyerek, teröristlerle etkin bir şekilde mücadele etmelerini sağlayacak silah ve sistemler almak yerine, tank, savaş jetleri ve ağır silahlar almayı tercih etmektedirler.