‘‘Bu yasayı asla istemedik, fakat Türk hükümetini, Birleşik Devletler vatandaşları ve büyükelçilik yerel çalışanlarını haksız yere alıkoymayı ve taciz etmeyi sürdürmesinin sonuçları olacağı yönünde de uyardık. Birleşik Devletler vatandaşlarını taciz etme ve keyfi tutuklamaya son verene kadar Türk hükümetine baskı yapmayı sürdüreceğiz.’’ Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert Phillips Corker.
Ercan Caner, Sun Savunma Net, 2 Ağustos 2018
Son dönemlerde ABD-Türkiye ilişkilerinde yaşanan gerginliğin fotoğrafı; Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel görüşme sonrası ABD Başkanı Donald Trump ile basın toplantısı öncesinde.
2018 yılı Nisan ayında ABD Senatosu’ndan 66 senatör, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, uzun süredir Türkiye’de tutuklu bulunan Rahip Andrew Brunson’un serbest bırakılmasını talep eden bir yazı yazarlar. Bu senatörlerin bağımsız Türk yargısına müdahale etme gücünü nereden aldıkları meçhuldür. Tıpkı mektupta neler yazdıkları gibi…
Birleşik Devletler Başkanı ‘‘Kıskanç’’ Kral Deli Donald Trump, 26 Temmuz 2018 tarihinde, Air Force One uçağından attığı Twitter mesajında; ‘‘Birleşik Devletler, büyük Hıristiyan, aile adamı ve mükemmel bir insan olan rahip Andrew Brunson’u uzun süreden beri alıkoyması nedeniyle Türkiye’ye ağır yaptırımlar uygulayacaktır. Bu masum inanç adamı derhal serbest bırakılmalıdır’’ ifadelerini kullanır. Adamın masum bir inanç adamı olup olmadığına Kıskanç Kral Deli Donald değil, bağımsız Türk yargısı karar verecektir!
Başkan Yardımcısı Mike Pence ise başkandan hızlı davranmış ve Washington’da düzenlenen Dini Özgürlük konferansını fırsat bilerek yaptığı konuşmada, Başkan Donald adına, Rahip Brunson derhâl serbest bırakılmaz ise Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’ye önemli yaptırımlar uygulayacağı ikazını yapmıştır.
19 Temmuz 2018 tarihinde ABD Senatosu’na, Türkiye’nin uluslararası finans kurumlarından borç almasını engelleyen bir yasa tasarısı sunulmuş ve ‘‘Uluslararası Finans Kurumlarınca Türkiye’ye Verilecek Borçlar ile Finansal ve Teknik Yardımların Kısıtlanması’’ başlıklı yasa, 26 Temmuz 2018 günü Dış İlişkiler Komitesi tarafından kabul edilmiştir.
Birleşik Devletler insan hakları mevzuatı, ABD’nin ikili dış yardım tahsisleri ve uluslararası finansal kurumlardan verilecek borçları, en azından teorik olarak, insan hakları kriterlerine dayandırarak idare etmek istediğini göstermektedir.
Birleşik Devletler, uluslararası finans kurumlarında da her daim başat güç olmak istemektedir. Örneğin; Uluslararası Para Fonu (IMF – International Monetary Fund) açısından bakıldığında; IMF tarafından alınan kararların uygulanması için %85’lik bir oy oranı gerekmektedir ve Birleşik Devletler, kurulduğu 27 Aralık 1945 tarihinden bugüne kadar geçen sürede IMF’de en az %15,1 oranındaki oy gücünü sürekli olarak muhafaza etmiştir. Bu bir anlamda IMF tarafından alınacak kararlarda ABD’nin veto yetkisi anlamına gelmektedir ve ABD bu gücünü IMF tarafından verilen borçlarda günümüze kadar daima kullanmıştır.
30 Haziran 2018 tarihi itibarı ile Türkiye’nin oy gücü sadece %0,95 (yaklaşık olarak Endonezya, Kosta Rika, Guatemala, Jamaika, Letonya, Panama, Singapur ve Uganda ile aynı) oranındadır. Birleşik Devletlerin %16,52, Japonya’nın %6,15, Çin Halk Cumhuriyeti’nin %6,09, Almanya’nın %5,32, İngiltere’nin %4,03 ve Fransa’nın da %4,03 oranında oy gücü bulunmaktadır. Türkiye’nin Özel Çekme Hakkı ise (SDR – Special Drawing Right) sadece 4.658,6 milyon SDR’dir.
IMF dâhil uluslararası finans kuruluşlarında çok büyük etkisi olan Birleşik Devletlerin Senato Dış İlişkiler Komitesi de Türkiye Uluslararası Finansal Kurumlar Yasası adı verilen bu yasayı ne yazık ki onaylamıştır. Aşağıda bu yasayla ilgili ayrıntıları okuyabilirsiniz.
Türkiye Uluslararası Finansal Kurumlar Yasası
Bay Robert Phillips Corker (kendi adına), Bay Bob Menendez, Bay James Paul Lankford, Bay Thom Tillis, Bayan Cynthia Jeanne Shaheen ve Bay Bill Nelson, Türk Hükümetine, uluslararası finans kuruluşları tarafından yapılan borç para verme, finansal ve teknik yardımları kısıtlamak maksadıyla; iki kere okuduktan sonra, 19 Temmuz 2018 tarihinde aşağıdaki yasa tasarısını Senatoya sunmuşlardır.
YASANIN KISA ADI
Yasanın adı ‘‘Türkiye Uluslararası Finansal Kurumlar Yasası’’
YASANIN NEDENLERİ/BULGULAR
Uluslararası Finansal Kurumlar Yasasının (22 U.S.C. 262d) 701’inci maddesi gereğince; Birleşik Devletlerin uluslararası finansal kurumlarında görüşünü bildirirken ve oyunu kullanırken, hükümetleri işkence veya zulüm, insanlık dışı, onur kırıcı muamele veya cezalandırma, herhangi bir iddianame olmadan uzun süre gözaltında tutma veya kişinin yaşam, özgürlük ve güvenliğini açıkça reddetmek gibi, uluslararası olarak tanınan insan haklarını ihlal eden hükümetlerin dışındaki ülkelere yardım etmek dâhil olmak üzere insan haklarını esas alması, Birleşik Devletler Hükümetinin politikasıdır.
Uluslararası ve sivil toplum kuruluşları, Temmuz 2016 tarihindeki başarısız darbe girişimi sonrasında Türk Hükümeti tarafından yapılan önemli insan hakları ihlallerini belgelemiştir.
Birleşik Devletler Dışişleri Bakanlığının Türkiye 2017 yılı İnsan Hakları Uygulamaları Ülke Raporu; olağanüstü hal yasası altında parlamento üyeleri ve ABD Türk Misyonundan iki Türk çalışan dâhil on binlerce keyfi tutuklama ve gözaltına alma gibi önemli insan hakları problemlerinin altını çizmektedir.
Birleşik Devletler vatandaşları; kanıtlanmamış, siyasi temelli iddialara dayanan uzun süreli tutuklama ve seyahat özgürlüğünde yapılan keyfi sınırlandırmalar dâhil, Türkiye Hükümeti tarafından kabul edilemez taciz ve insan hakları ihlallerine maruz kalmaya devam etmektedir.
BİRLEŞİK DEVLETLER POLİTİKASININ AÇIKLANMASI
Birleşik Devletlerin politikası aşağıda sunulmuştur:
Yabancı bir hükümetin siyasi koz olarak kullanmak maksadıyla Birleşik Devletler vatandaşlarını gözaltına alma gayretlerine karşı koymak ve
Türk Hükümetinin ABD vatandaşlarının (çifte vatandaşlar dâhil) ve ABD’nin Türkiye’deki elçiliklerinde görevli yerel personelinin keyfi olarak tutuklanması ve serbest dolaşım haklarının engellenmesi yönündeki tutumu ile mücadele etmektir.
KISITLAMALAR: Birleşik Devletler Maliye Bakanlığı:
Dünya Bankası Grubu ABD İcra Direktörüne, Uluslararası Finans İşbirliği tarafından Türk Hükümetine veya Türkiye’deki bir proje için herhangi bir kişiye yapılacak bütün borç veya finansal ya da teknik yardımın genişletilmesine karşı çıkması yönünde Birleşik Devletlerin görüşlerini dile getirmesi ve oy kullanması yönünde talimat verecektir.
Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası ABD İcra Direktörüne, Uluslararası Finans İşbirliği tarafından Türk Hükümetine veya Türkiye’deki bir proje için herhangi bir kişiye yapılacak bütün borç veya finansal ya da teknik yardımın genişletilmesine karşı çıkması yönünde Birleşik Devletlerin görüşlerini dile getirmesi ve oy kullanması yönünde talimat verecektir.
Uluslararası Para Fonu da (IMF) dâhil olmak üzere bütün diğer uluslararası finans kurumlarının Birleşik Devletler İcra Direktörlerine, Türk Hükümeti ile gelecekteki ilişkileri ve borç vermede, Kişisel ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin imzacısı olarak, Türkiye vatandaşlarına verdiği taahhütlerin tam olarak yeniden tesis edilmesi dâhil, insan haklarını geliştirecek şekilde tutarlı bir politik yaklaşım geliştirmek maksadıyla diğer önemli bağışçı ülkelerle birlikte çalışması yönünde talimat verecektir.
İNSANİ AMAÇLAR İÇİN İSTİSNALAR: Kısıtlamalar, (a) alt başlığı altında yer alan (1) ve (2) nolu kısıtlamalar, insani amaçlı finansal veya teknik yardımlar için uygulanmayacaktır.
ENERJİ ÇEŞİTLENDİRME PROJELERİ İÇİN İSTİSNALAR: Maliye Bakanı; Kısıtlamalar (a) alt başlığı altında yer alan (1) nolu kısıtlamayı, sadece Bakan tarafından Türkiye’nin enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve Türkiye’nin doğal gaz ve petrolde Rusya Federasyonu ve İran İslam Cumhuriyetine olan bağımlılığının azaltılması maksadıyla kullanılacağını uygun Kongre komitelerine yazılı olarak bildirmesi durumunda kaldırabilir.
YAPTIRIMLARIN SONA ERMESİ: Başkan, Türk Hükümetinin artık keyfi tutuklamalar yapmadığını ve Birleşik Devletler vatandaşlarının (çifte vatandaşlar dâhil) veya Türkiye’deki Birleşik Devletler misyonunda görevli yerel personelin seyahat özgürlüklerini kısıtlamadığına karar verdikten ve bunu uygun kongre komitelerine belgeleriyle kanıtladıktan 30 gün sonra (dâhil) alt başlık (a) hükümsüz hale gelecektir.
BRİFİNG: Bu yasanın yürürlüğe girmesinden 180 gün geçmeden ve sonrasında her 180 günde bir, (a) alt başlığında belirtilen (d) alt başlığı kapsamında sona erene kadar Maliye Bakanı, Dışişleri bakanıyla birlikte uygun kongre komitelerine aşağıdaki hususlar hakkında bilgi verecektir:
(a) alt başlığı kapsamında uluslararası finans kuruluşları Birleşik Devletler İcra Direktörlerinin çabaları ve
Bütün Birleşik Devletler vatandaşları (çifte vatandaşlar dâhil) ve ABD Türkiye büyükelçiliğinde görevli, Türk Hükümeti tarafından keyfi olarak tutuklanan ve hareket özgürlükleri engellenen yerel çalışanların statüleri.
Ayasofya Rusya ile Aramızı Bozar mı? Müyesser Yıldız, Sincan 3 Nolu L Tipi Cezaevi 12 Temmuz 2020 Sadece Türkiye değil, dünya gündeminde de ilk sıraya oturan Ayasofya konusunda karar verildi. Danıştay, 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal ederken, Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Ayasofya’yı yeniden camiye çevirdi. Karar öncesinde...
ÇARŞAMBA İĞNELERİ TORBACI AKP Gen. Bşk. RTE, seçim mitinglerinde bez torba reklamı yapıyor. Vah vaaah !..Ekonomi çöktükçe düştüğü hale bakın… KOLTUKÇU Aday gösterilmeyen CHP’li belediye başkanlarından bazıları istifa edip parti değiştiriyor. Ülke çıkarından önce koltuk çıkarı… TANZİM Tanzim satış 2.5 ay sürecek (TKK Merkez Birliği Gen. Md....
ÇARŞAMBA İĞNELERİ İSVEÇ “Terör mağarasıdır.. Stokholm’le Kandil’in farkı yoktur.. Sokaklarında teröristlerin kol gezdiği ülkedir.” Bunları söyleyen MHP ve AKP, İsveç’in NATO’ya girmesini kabul etmedi değil mi? Hadi canım!.. TASARRUF Hutbelerde vatandaşa tasarruf nasihat eden Diyanet, kendi salonları dururken beş yıldızlı otellerde toplantı düzenliyor. Talkın, salkım meselesi… HAK Diyanet mülakatında...
Kürtler Rusya ve Suriye’mi Yanaşıyor? ‘‘Sözde’’ Kürt General (!) Mazlum’dan Garip Açıklamalar Anlaşma ve soykırım arasında bir tercih yapmak zorunda kalmamız durumunda, halkımızın çıkarlarını seçmeye ve bu nedenle de Assad ve Putin ile anlaşmaya hazırız. Yazar: Mazloum Abdi, Foreign Policy, 13 Ekim 2019 Çeviren: Levent Kağan, Sun...
Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos Pontus Yunanlıları ve Ermeni Soykırımını Anma Töreni Basın Konferansı «Günaydın, Savunma Bakanlığı, daha önce bildirildiği gibi Pontus Yunanlıları ve Ermeni soykırımlarını anmak maksadıyla 17 Mayıs – 22 Mayıs 2016 tarihleri arasında bazı organizasyonlar düzenleyecektir. 17 – 22 Mayıs tarihleri arasında, bugün aramızda olmakla bizleri onurlandıran...
Kıskanç Donald’ın Yaptırım Tehdidi ve Münbiç Devriyeleri Ercan Caner, Sun Savunma Net, 1 Ağustos 2018 Birleşik Devletler Savunma Bakanı James N. Mattis’in Basınla Sohbeti Soru: Türkiye ile olan bazı gerginlikler ve başkanın yaptırım tehditleri göz önüne alındığında, İncirlik veya Türkiye’deki diğer ABD operasyonları üzerinde herhangi bir etkisi olacak mı? Bakan...